“Türkan Çeşme” Anma Törenleri
Tarihini bilmeyen, geleceğini hiçbir surette göremez…
Bizler en korkusuz ve en namuslu isyanları gerçekleştirebilen bir halkız. İstisnasız, ellinden geldiğince her birimiz katılmıştır verdiğimiz mücadelelere . Direniş yükünün ağır kısmını taşıyanlar öncelikle eşlerimiz ve Analarımız olmuştur.
Anaların en derin ve unutulmaz acısı evlat acısıdır, anne için dünyada başka bir acı yoktur. Onların başta gelen, kutsaldan kutsal olan hakları ise, evladını doğurup öz isimleriyle yetiştirip mutlu olmasını sağlamaktır. Analarımız evlatlarının Türklüğü, hakları, özgürlüğü, ve dinimiz için kendilerini ateşe atmıştır.
Direnişin en sert olduğu 1984 Aralığında, dışarıda buz kesen bir havada Türk isimlerimizi savunmak için yollara, meydanlara döküldük. Kadını, erkeği, gençli, yaşlı alaylarının başında yürüyen Fatma gelinin kucağındaki 17 aylık Türkan kızımızı totaliter rejimin kurşunlarına hedef olup kurban vermiştik. Benzeri görülmemiş bu vahşeti her yıl daha da büyük yas törenleri ile anılırken, Bulgaristan’da Türk vicdanını sınama günü haline gelmiştir 26 aralık. Şehit düştüğü yere kurulan ve gece gündüz şır şır akan “Türkkan Çeşme” Türklüğün ve Müslümanlığın sembolü oldu.