Seniha Rasim SABRİ
Bulgaristan, Balkanlar’ın kalbinde yer alan, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafya.
Bu topraklar, insanlık tarihinin en eski izlerini taşıyor. Peki, Bulgaristan topraklarına ilk kimler geldi?
Bu sorunun cevabı, bizi tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Neolitik Dönem: İlk Yerleşimciler
Bulgaristan topraklarına ilk yerleşenler, Neolitik dönemde (MÖ 6500 civarı) buraya gelen topluluklardır.
Bu dönemde insanlar, avcı-toplayıcı yaşam tarzından tarım ve hayvancılığa geçiş yapmıştı.
Karanovo kültürü, bu dönemin en önemli temsilcilerinden biridir.
Karanovo, sadece Bulgaristan’ın değil, Avrupa’nın da en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilir.
Burada yapılan arkeolojik kazılar, tarım aletleri, çömlekler ve ilkel yerleşim kalıntıları, bu toplulukların yaşam tarzına dair önemli ipuçları sunar.
Traklar: Balkanlar’ın Gizemli Halkı
Neolitik dönemi takip eden bin yıllarda, Traklar Balkanlar’a geldi (MÖ 3500 civarı).
Traklar, Bulgaristan topraklarında köklü bir medeniyet kurdular.
Altın işçiliği, at yetiştiriciliği ve savaşçı kimlikleriyle tanınan Traklar, bölgenin kültürel ve siyasi yapısını derinden etkiledi.
Odris Krallığı, Trakların en güçlü dönemini temsil eder.
Bugün Bulgaristan’da bulunan Kazanlık Türbesi gibi yapılar, Trakların sanat ve mimari alanındaki ustalığını gözler önüne serer.
Traklar, aynı zamanda mitolojik figürlerle de özdeşleşmiştir.
Örneğin, Orpheus ve Dionysus gibi tanrısal figürlerin kökeninin Trak kültürüne dayandığı düşünülür.
Bu da Trakların sadece savaşçı değil, aynı zamanda sanat ve inanç konusunda da derin bir kültüre sahip olduğunu gösterir.
Antik Dönem: Persler, Makedonlar ve Romalılar
Trakların gücü, Pers İmparatorluğu ve Büyük İskender gibi güçlerin bölgeye gelmesiyle sarsıldı.
Persler, MÖ 5. yüzyılda Balkanlar’ı işgal etti, ancak Büyük İskender’in Makedon orduları, Persleri geri püskürttü.
İskender’in ölümünden sonra bölge, Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne geçti.
Romalılar, Bulgaristan topraklarını Moesia ve Trakya eyaletleri olarak yönetti.
Roma dönemi, bölgede yollar, köprüler ve şehirler inşa edilmesini sağladı.
Slavlar: Balkanlar’ın Yeni Sahipleri
Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, 6. ve 7. yüzyıllarda, Slavlar Balkanlar’a göç etti.
Slavlar, Bulgaristan topraklarına kalıcı olarak yerleşti ve bölgenin kültürel yapısını yeniden şekillendirdi.
Slavlar, Trakların mirasını devraldı ve bu mirası kendi kültürleriyle harmanladı.
Bugün Bulgaristan’da konuşulan Slav dili ve Ortodoks Hristiyanlık, Slavların bölgedeki etkisinin en önemli göstergeleridir.
Bulgar Devleti: Tarihin Yeniden Doğuşu**
Slavların ardından, Bulgarlar (Türk kökenli bir halk) bölgeye geldi ve 681 yılında Birinci Bulgar İmparatorluğu’nu kurdu.
Bulgarlar, Slavlarla kaynaşarak bugünkü Bulgar halkının temelini attı.
Bu dönem, Bulgaristan’ın siyasi ve kültürel kimliğinin oluşumunda önemli bir rol oynadı.
Bir Coğrafyanın Çok Katmanlı Tarihi
Bulgaristan toprakları, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, çok katmanlı bir kültürel mirasa sahiptir.
Neolitik dönemin ilk yerleşimcilerinden Trakların gizemli dünyasına, Roma’nın görkemli yapılarından Slavların kalıcı izlerine kadar, bu topraklar insanlık tarihinin önemli bir kesitini sunar. Bulgaristan, sadece bir ülke değil, aynı zamanda bir medeniyetler beşiğidir.
Bu topraklarda yaşayan her halk, kendi izlerini bırakmış ve bir sonraki nesillere aktarmıştır.
Bulgaristan’ın tarihi, bize insanlığın ortak mirasını hatırlatırken, geçmişten ders alarak geleceği inşa etmenin önemini de vurgular.