Hasan BOZTÜRK
Hasan BOZTÜRK

Bir şeyi açıklığa kavuşturalım…
Ve gerçekleri görmeden yorum yapmayalım.
Çünkü, boşa konuşup boşa ahkam kesmiş oluruz.
Sonra da çark edip beyanatlarda bulunmuş oluruz.
Bu duruma düşmemek adına kavramları yerli yerine koymalıyız.
Öyle ki; söz konusu hadise dışarıdan göründüğü gibi değil.
İçeride olup da dünyadan bihaber durumda bulunanların atıp tuttukları pozisyonda değil.
Bulgaristan seçimleri üzerine Bursa’daki tartışmalardan söz ediyorum.
Yani BALGÖÇ’ün içinde bulunduğu zor durumdan bahsediyorum.
Bilindiği gibi; Bulgaristan’da 12 Mayıs’ta genel seçim var.
Bu seçim Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımız ve Türkiye’de ikamet eden Türk kökenli Bulgaristan vatandaşları açısından büyük öneme sahip.
Hal böyle iken, Türkiye’deki oyların ayrı bir önemi var.
Seçimlerde denge konumunda.
BALGÖÇ de yönlendirici pozisyona sahip.
Bugüne kadar BALGÖÇ, Bulgaristan’da Türklerin ağırlıklı olduğu Hak ve Özgürlükler Partisi’nin desteklenmesi yönünde hareket ederdi.
Son birkaç güne kadar da öyleydi.
Aslında bu görüş sadece kendilerine ait değildi.
Türkiye Cumhuriyeti yetkili makamlarının da görüşüydü.
BALGÖÇ’ün sıradan bir hemşeri derneği değil, kamu yararına çalışan ve kuruluş ilkeleri değerlendirildiğinde bağımsız hareket etmediğini söylemekte yarar var.
Yani, BALGÖÇ bu zamana kadar Bulgaristan seçimlerine bağımsız bir yaklaşım sergilemedi.
Sergilemesi de mümkün değildi zaten.
Kuruluş amacına ters bana göre.
Sorun ise Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Bulgaristan’daki Hak ve Özgürlükler üzerindeki politika değişikliğiyle baş göstermiş olması.
Ve BALGÖÇ yönetimiyle tabanının bu değişikliğe direnmesi.
BALGÖÇ yönetimi ve tabanı doğru olduğuna inandıkları Hak ve Özgürlükler’in desteklenmesi tezini savunmaya devam ediyordu.
Bu noktada AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk’ü hadiseye müdahil olmasına da tepki gösteriyorlardı.
CHP Bursa yönetimi de “AKP elini BALGÖÇ’ten çek” yönünde açıklamada bulunuyordu.
Ancak, işin farklı bir yönü vardı.
Ki, BALGÖÇ’ün son açıklamasıyla bu ortaya kondu.
Yani, Bulgaristan seçimlerinin Bursa ayağının salt bir iktidar milletvekilinin görüşü olamayacağı, Mustafa Öztürk’ün müdahalelerinin Hükümet’in görüşüyle paralellik gösterdiği anlaşıldı.
Akabinde de BALGÖÇ Başkanı Yüksel Özkan kamuoyuna açıklama yaparak ‘seçimlerde tarafsız olduklarını’ dile getirdi.
Netice itibariye, Bulgaristan ve Yunanistan seçimlerini baz alarak konuştuğumuzda kamu yararına çalışan dernekler olarak görülen BALGÖÇ ve Batı Trakya Türkleri Derneği’nin seçimlerde Hükümet’ten ya da devletin bölgeye ilişkin çalışmalar yapan birimlerinden bağımsız hareket etme şanslarının olmadığını düşünüyorum.
Eskiden de böyleydi.
Dolayısıyla bu konuda BALGÖÇ yetkilileri de açıklama yaparken daha sonra manevra yapacak konuma düşmemiş olurlardı.
Milletvekili Mustafa Öztürk’ün de ‘Bana bu görev verildi’ deyip, BALGÖÇ yapısının kırılmamasına gayret etmeliydi.
Ciddi bir politika değişikliğinin BALGÖÇ tabanına anlatılması o kadar kolay değil zira.
Dediğimiz gibi Balkanlar’daki seçimler üzerine hadiseler dışarıdan göründüğü gibi değil.

 

Hasan BOZTÜRK

Reklamlar