Bulgaristan’dan küçük yaşta akrabalarıyla Türkiye’ye göç eden 51 yaşındaki Ay, burada eğitimini sürdürürken bir taraftan da ayrı kaldığı ve yaptığı fedakarlıklar dolayısıyla büyük sevgi duyduğu annesine şiir, mektup ve hikayeler yazıp göndermeye başladı.

Eğitiminin ardından yaşadığı çeşitli şehirlerde farklı işlerde çalışan ve son olarak yerleştiği Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir inşaatın bekçiliğini yapan Ay, yıllar sonra annesinin bu şiir, mektup ve hikayeleri sandığında biriktirdiğini öğrendi.

Annesinden bunları alarak üzerinde çalışan Ay, ilçedeki bir yayıncının da yardımıyla roman dalında “Bedel” ve “Bir aşığın Mona Lisa gülüşü”, öykü dalında “Arayış”, masal dalında “Dinleyicisini arayan masallar”, deneme dalında “Sokak lambası” ve şiir dalında “Gönül pınarımdan sızan bir avuç ay ışığı” kitaplarını bastırdı.

İdris Ay, yaptığı açıklamada, annesine küçük yaştan beri duyduğu sevginin kendisini edebiyata yönelttiğini söyledi. 

Eskiden izlediği TRT programlarının ve okuldaki öğretmenlerinin de desteği ile çeşitli denemeler yazdığını anlatan Ay, “Programdaki öyküler çok etkiliyordu beni. Bende sürekli bir yazar olma isteği uyandırdı. Okul yıllarımda anneme mektuplar, öyküler, şiirler yazardım. İstanbul Üniversitesi’nde Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Adalet Bölümü’nü bitirdim. Üniversite yıllarında da Bulgaristan’daki anneme şiirler, hikayeler yazıyordum. Bu yazdıklarımı annem atmamış, sandığında biriktirmiş. Bunları annemden aldıktan sonra daha da geliştirerek 6 kitap yazdım.” ifadelerini kullandım.

 “40 YILLIK ÇOCUKLUK HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM”

Çorlu’da çeşitli işlerde çalıştıktan sonra bir inşaatta bekçilik yapmaya başladığını dile getiren Ay, “İnşaat alanında birçok bölümde çalıştım. Ekmek parasını kazanmak zorundaydım. İnsan evde yatarak, kahvehane köşelerinde okey oynayarak karnını doyuramaz. Bana ne verilirse o işi yaptım. Ama en sonunda 40 yıllık çocukluk hayalimi gerçekleştirdim.” diye konuştu.

Ay, inşaatta günde 16 saat bekçilik yaptığını ve boş zamanının olduğunu ifade etti.
Bu boşluğu kitap yazarak doldurduğunu vurgulayan Ay, şöyle konuştu:

“Annemin biriktirdiği o arşivi buldum. Onlar üzerinde çalışmaya başladım. Anneme yazdığım şiirleri, sözleri, derledim topladım. Öyküleri bir şekle soktum. ‘Duman’ isminde inşaatta bir köpeğimiz vardı. Bir gün baktım bir adam ‘Duman’ı seviyor. Onunla tanıştım. Ne iş yaptığını sordum. Grafiker ve yayıncı olduğu söyledi. Ben de yazar olduğumu söyleyince ilgilendi. Yazdıklarımı okudu ve ‘basılmaya değer’ olduğunu söyledi. Altı ay yazdıklarımın düzenlemesini ve derlemesini yaptım. En sonunda da beş dalda 6 eser verdim. Okumanın yaşı yok, faydası çok. Cahil bir toplumu gütmek, yönetmek çok kolaydır. Biz neden dünyaya hakim olmayalım. Bunun yolu okumaktan, araştırmaktan ve kendimizi eğitmekten geçiyor.”

AA

Reklamlar