BG gazete Tercümesi
İki sandalyede oturmak isteyen Rusçu – yurtsever Cumhurbaşkanı Radev!
Bulgaristan eski Moskova Büyükelçisi: İlyan Vasilev
Bulgaristan tarihinde çok çarpışmalar oldu fakat bunların hepsinin üstünde olan birisi var. Bulgar Uyanış Çağı komitaları tarafından başlatılan ve bugüne kadar noktalanmayan Bulgaristan’ın bağımsızlık davasıdır.
Bulgaristan’da olup biten olayların senaryosu yabancıdır.
Yabancı güçlerin, Boyko Borisov hükümetince gerçekleştirilemeyen reformlarından biriken olumsuz seçmen enerjisini başarılı bir şekilde biçimlendirdiği konusunda daha önce de defalarca uyarılarda bulunmuştum. Ve aynı güçler ülkedeki idesel “ajanların” siyasi isteklerine ve hırsına basarak, Bulgaristan Cumhuriyeti’nin NATO ve Avrupa Birliği (AB) den kopma senaryolarına hayata vermeye çalışıyorlar. Şu anda, Bulgar toplumunda ezici çoğunluğu – seçim sonuçlarına göre oy kullanmış olanların üçte ikisi – Batı’dan ayrılma sorununun doğrudan doğruya politika sahnesine konmasının iktidara oturma davasında kendilerine zarar vereceğini bildiklerinden, Avrupa – Atlantik karşıtlığını gizli tutuyorlar. Olayın özü şudur. Kullanmamız gereken terim: Bulgaristan’ın Rus Ortodoks Uygarlık alanına geri çevrilmesi stratejisinin gerçekleştirilmesi. İktidara el atmak ise, bu stratejinin yengi kazanması için gerekli olan temel araçtır.
Perde arkasında, Bulgar siyaset adamlarının ve Rus etki ajanlarının katılımıyla iyi finanse edilen şemalar yürürlüğe konuyor ve konmaya devam edecektir.
Ben daha önceki yazılarımda, General Rumen Radev’in Cumhurbaşkanlığı adaylığının Moskova’da “sorumlu kişilerle” Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) yetkilileri arasında defalarca görüşüldüğünü, bu arada Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yürütme planının müzakere edildiğini yazdım. Bu temaslar ve danışmalar Bulgar hükümetine yapılan atamalarla ilgili de her zaman gündem konusudur.
Bundan birkaç gün önce, BSP lideri Bayan Korneliya Ninova, seçilen Bulgaristan Cumhurbaşkanının Moskova görüşmelerinde masaya yatırılmadığı konusunda TV programında ve basın önünde doğrudan doğruya yalan söyledi.
Cumhurbaşkanı Putin’e bağlı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Leonid Reşetnikov’un son TV demecinde bu konuda gerekli deliler yer almıştır. Bu delillerin tahlilinde, Rus faktörü ve onun ülkemizdeki temsilcileri arasındaki ilişkiler de bu arada, Bulgar ulusal güvenliği için çok önemli süreçlere ışık tutuluyor.
Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ve liderinin hainliği.
Bu öyle bir hainliktir ki, ancak “ulusal çıkarlar ve ulusal güvenlik” tanımına girer. Bu, Plevneliev’in Cumhurbaşkanlığından uzaklaştırılmasıyla başlayan, General Radev’in Cumhurbaşkanı seçilmesiyle devam eden ve önümüzdeki yılın başındaki erken genel parlamento seçimlerinde iktidarın değiştirilmesiyle şimdilik noktalanacak olan BULGARİSTAN’IN GERİ DÖNDÜRÜLMESİ SÜRECİDİR. Bu gelişmeye asla inanmak istemeyen vatandaşlar bile BSP lideri K. Ninova ile Rosofillerin bu süreçteki rolünü ve onların Moskova ile göbek bağı olduğunu anlayabildi.
Rusya Federasyonu dış istihbarat dairesinde bilgilendirme sorunlarını yıllardan beri yöneten, Bulgaristan ve Balkan ülkeleri sorunlarından sorumlu, Stratejik Araştırmalar Enstitüsünden Orgeneral Reşetnikov’un demeci birçok ipucunu ortaya koydu. Rus istihbaratı için çalışan 200 kişiyi bizzat yöneten, Rusya Federasyonunun “irdeleyen kalkanı” olarak bilinen, Dış Casusluk Merkezinin Sekreteri Reşetnikov’tur. Bu enstitü, Cumhurbaşkanı makamına gerekli bilgileri toplamakla birlikte, Rusya Federasyonu Dış İşleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Konseyine gerekli bilgileri de sunuyor. Kuşkusuz Rus istihbaratı ile Rusya resmi kurumları arasındaki en büyük ve önemli analiz bağlantısı bu enstitü tarafından sağlanıyor. Özellikle Bayan Ninova gibi şahıslarla olmak üzere, Bulgar politik temsilcileri ile General Reşernikov arasında yapılan her görüşme, hele de Bulgaristan içindeki siyasi süreçlerle ilgili olduğunda, Bulgar aksi istihbaratı ve dış ülkede yapılmışsa Bulgar dış istihbaratı tarafından izlenmelidir.
Bu temaslarıyla ilgili Bayan Ninova bilgi vermekten kaçtığında şüpheler alıp yürüyor ve yayılıyor. Bayan Ninova ya da eski Cumhurbaşkanı Pırvanov’un Moskova ziyaretlerinden döndüklerinde veya Rus istihbaratından General Reşetnikov düzeyinde yüksek düzey bir yetkilinin ülkemize yaptığı ziyaret ve görüşmelerinden sonra beyanda bulunulduğunu, demeç verildiğini aranızda hatırlayan var mı? Yoktur, olmayacak da! Çünkü bunlar, Bulgar siyaset yaşamında anahtar rolü olan kişilerin niyet ve eylemlerinin, politik özün gizlendiği olaylardır.
Şimdiye kadar açıklananlardan ve son aylarda ülkemizde meydana gelen olaylardan anlaşıldığına göre, BSP ve ABV gibi partilerin biz başardık diye böbürlendikleri olayların ortaya koyduğu üzere, Rus istihbaratıyla birlikte çizilmiş ve uyumlaşarak uygulanan Bulgaristan’ın politik yönelimini değiştirme operasyonu geçekleştirilme aşamasındadır.
Bayan Ninova, son demeçlerinde Moskova’da iyi karşılandığını ve “dengeli” siyaset yürüttüğü için Washington’da da iyi karşılandığını defalarca söyledi. Burada gerçekler gözle görünen uzaklıktadır. Bayan Ninova Washington’a özel ziyaret için gitmiş, resmi makamlar tarafından karşılanmamış, kendisiyle görüşme yürütülmemiştir, Moskova’da anlaştığı konularda Bulgaristan’da eyleme geçmiştir.
Bayan Ninova’nın temaslarında ve beyanlarında iki dip olduğu dikkati çekiyor. Önemli olan şudur: O, Moskova ziyareti esnasında, General Radev’in seçim zaferini geliştirirken, yeni aşamada, Bulgaristan’ın NATO’dan çıkması konusunu da masaya yatırmıştır. Olayların gelişmesinde bazı incelikler şunlardır. Bir defa Rus istihbaratından Gen Reşetnikov ile BSP lideri Ninova arasındaki ilk görüşme bu yılın Ağustos ayında yapılmıştır. Bu görüşmede, Ninova’nın BSP Başkanlığına seçilmesi tezgâhı kurulmuştur. Şimdi de erken genel seçimlerden sonra Başbakanlığa getirilmesi planları çiziliyor. Halen özellikle Bulgaristan’ın Avrupa Atlantik yöneliminden vazgeçmesi ve Rusya’nın kucağına oturması konusundaki demeçlerin çok dikkatli verilmesi, halkın kuşkulandırılmaması konularında da mutabakat sağlanmıştır.
Rus Gen Raşetnikov, konuya ilişkin TV konuşmasında, Boyko Barisov’un “korktuğunu” ve “paniklediğini”, istifasını hemen sunduğunu ve elde edilen başarının Rusya” için bir “ara zafer” olduğunu, daha birçok benzer başarılara imza atılacağını söyledi. Rus Generalin, Stalin sözlüğünden olan “amansız olacağız” kavramının gerçek anlamında, Avrupa ve Atlantik siyaseti taraftarlarına karşı çok sert davranılacak, devletin ve toplumun tüm bünyesinden sökülecekler ve onlarla hesaplaşacağız dehşeti var.
Bulgar ulusunu “birleştirmek” isteyenlerin sinsi planları ortaya çıktı.
Hafif yürekliler alışsınlar. Sibrit savaşın zehirli oklarını Bulgaristan’a çeviren Moskova’nın “perde arkası” kadrolarının ağzından kulaklarınıza çok daha sert tehditler gelecektir. Aslında bu olayların kulisleri hep perde arkasında kalır. Fakat bu defa Gen Radev’ın büyük zaferi onları konuşturdu ve kem gözlerden uzak kalması gereken süreçler üstüne konuşmalarına vesile oldu.
Söylemek istediklerimin herkes tarafından kesin anlaşılabilmesi için yineliyorum: Bulgar siyaset adamlarının, ulusal siyasi örgütlerin, yarı askeri örgütlerin katılımıyla son hedefinde NATO ve AB’den çıkmamız olan, Bulgaristan’a karşı bir plan uygulanıyor. Görüldüğü üzere bu planın uygulanmasına yalnız Bayan Ninova değil, başka siyasi temsilciler de faal olarak katılıyorlar.
Gen Radev’in seçim kampanyası sözde çok mütevazi olarak gösterilse de, işsizlerden gelen “bağışlar” vb. kaynağı bilinmeyen paralarla çok pahalı bir eylem gerçekleştirildi. Bu paraların kaynağı sizleri de düşündürmüş olabilir. Bu kampanya, Bulgaristan’daki Rusya taraftarları ağı tarafından ve onların bilinmeyen kaynaklardan aldığı paralarla örgütlenmiştir.
Kremlin ödevleri:
Verilen demeçlerden anlaşıldığına göre, Bulgaristan operasyonun ikinci aşamasında erken parlamento seçimleri ve majoriter seçim sisteminin uygulanması yer alıyor. Sağ siyasetçiler arasında kavga kışkırtıp onları birbirine düşürmek, sağ alanda zayıf noktalara nifak sokarak, Borisov’u yeni yanlışlar yapmaya kışkırtarak ve birçok yeni olumsuzluk yaratarak, yarım yıldan sonra BSP ve DPS partilerinin çoğunluk sağlayacağı bir Sofya parlamentosu seçtirmek. Demek oluyor ki, Bulgaristan’ın Avrupa ve Atlantik yönelimli siyasetten vazgeçirilmesi ancak Bayan Ninova gibi siyasetçilerin iktidara gelmesiyle mümkün olabilir. İnanmıyorsanız, sosyolojik araştırma ajanslarının yayınlarına bakınız, Nisan başına kadar BSP partisinin GERB’i arkada bırakması hedefleniyor. İki ay önce, GERB’in her adayının seçimi kazanacağını iddia edenler, birden bire oy makinesi bozuldu, demediler mi?
Son demeçlerinde, Bulgar Rusofiler, Bulgarların Asya’dan geldiklerinden dolayı, Bulgar ulusunun Ortodoks Rus Uygarlığına ait olduğunu tekrar etmeye başladılar. Bulgar yurtseverlerinin tepki gösterdiğini hiç gördünüz mü?
Bulgar tarihinde birçok çarpışma olmuştur. Bunlardan en büyünü – Bulgaristan’ın bağımsızlık mücadelesini Bulgar Uyanış Çağı kahramanları başlatmıştı ve bu mücadele henüz noktalanmadı.
Bu analiz yazısını kaleme almamın nedenine gelince, Bulgaristan’daki Avrupa Atlantik siyasetinden yana olanların pek çoğu bulutların iyice karardığını henüz göremiyorlar. Uyarıyorum!
Faktor Bg