‘El Bi Bulgaricum’ Şirketi Yürütme Müdürü Vasil Zografov, Bulgaristan Radyosu’na konuşurken, ünlenmiş Bulgar yoğurdunun yakınlarda 2 milyardan fazla tüketiciye ulaşacağını belirtti.Söz konusu devlet işletmesinin orijinal yoğurt mayasını üretme hakkı var. Bulgar yoğurdu, çoktan beri tanınıp iyi rağbet bulduğu Asya’da en büyük yaygınlık kazanacak. Bulgar iksiri, 40 milyon Japon’un sabah kahvaltısından ayrılmaz bir parçadır.Bulgar yoğurdu, dev Çin pazarına ve Güneydoğu Asya’dan diğer 10 devletin piyasalarına girmek üzeredir. Bu,daha geçen yüzyılın 70’li yıllarında doğan güneşin ülkesi Japonya’da Bulgar yoğurdunun üretimi için original Bulgar mayasını kullanmak üzere lisans sahibi Meiji Dairies Corporation aracılığıyla gerçekleştirilecek.

Sn. Zografov şöyle diyor: ‘Bir yıl süreyle Japonya için mevcut lisans anlaşmasına bir ilave imzalamak için yoğun görüşmeler yürütttük. 30 Nisan’dan itibaren Japon ‘Meiji Corporasyonu’ ile Bulgar yoğurdunun yeni topraklara taşınması konusunda imzaladığımız anlaşma artık gerçektir. Bulgar yoğurdunun olası tüketicilerinin 2 milyar kadar olması bekleniyor.’

Bulgar yoğurdunun dünya ününü neye borçlu olduğunu anımsayalım. Bulgar profesörü Stamen Grigorov geçen yüzyılın başlarında sırrını ortaya çıkarıyor. Profesör, Bulgar yoğurdunun sağlık için spesifik özelliklerinin içerdiği iki basile bağlı olduğunu ortaya çıkarınca biri o gün bugündür Lactobacilus Bulgaricum adını taşıyor. Daha sonra Fransız Lui Pasteur Enstitüsü’nde çalışan Nobel Ödülü sahibi Prof. İlya Meçnikov bu yoğurdun tüketimi ile uzun ömür arasındaki bağlantıyı esaslandırıyor.

‘El Bi Bulgaricum’ Şirketi Yürütme Müdürü Vasil Zografov, Bulgar yoğurdunun dünyada içinde canlı mikroorganizmaların bulunduğu bir maya ile hazırlandığını anlatırken şöyle konuştu: ‘Yoğurt mayamızın en önemli özelliği, içindeki iki basilin sağlam bir simbiyoz halinde bulunmasıdır. Yoğurt aracılığıyla bağırsaklarımıza giren bu basiller orada yer alan zararli bakterileri yoekdiyorlar. Ondan sonra öldürülen bakterilerle birlikte organizmanın dışına atılıyor ve böylelikle insan organizmasının bağışıklık mekanizması daha da güçlendiriliyor.’

Canlı maya sayesinde hazırlanan yoğurt kısa sürede fermentasyona tabi olup ekşidiğinden Bulgarca’da ‘yoğurt’ kelimesi değil de ‘ekşi süt’ sözcüğü kullanılır. Endüstriyel yolla dünyada üretilen bütün yoğurt türleri canlı olmayan maya ile üretilir ve bu kullanma sürelerini epey uzatır ancak sağlık üzerindeki olumlu etkiyi giderek düşürür.
‘El Bi Bulgaricum’ Şirketi, Bulgar yoğurdunun üretiminde kullanılan orijinal canlı mayanın % 95’ini ihraç ediyor.

Yürütme Müdürü Zografov bu yüksek rakamı yorumlarken: ‘Dünya şimdi biz, Bulgarlardan fazla Bulgar yoğurdu tüketiyor’ diyor. Bunun sebebine gelince hakiki Bulgar yoğurdu şimdi bütün dünyada olduğu gibi süt tozundan değil, gerçek sütten yapılıyor ve kullanım süresini daha kısa yapan canlı mikroorganizmalarla mayalanıyor.

Buna bağlı olarak yoğun biçimde satılan diğer ‘yoğurt’ türlerinden çok daha pahalıdır. Bulgaristan yurttaşlarının satın alma gücü sınırlı kaldığından orijinal Bulgar yoğurdunun üretiminin piyasadaki payı sadece % 15’tir. Ama bu gerçeğin sadece bir yüzüdür. Çünkü kırsal bölgelerde yaşayan yurttaşlarımızın çoğu ninelerinin geleneksel reçetesine göre yoğurdu mayalamaya devam ediyorlar.

Çeviri: N. Dimitrova /Yazı: Maria Dimitrova-Pişo – BNR