Bulgar Eksarhane binası, Şişli semtinde, yeşil, bakımlı ve geniş bir bahçenin içinde, günlük gürültüden ve meraklı gözlerden uzak , güzel ahşap bir bina olarak yükselir.
1907 yılında, varlıklı Bulgarların yardımıyla Eksarhlık konutu olarak alınmış ve Bulgar Eksarhanesinin ihtiyaçları için kullanılmıştır. Giriş katındaki odalardan biri Eksarh Yosif.1’in çalışma odasıdır. Otantik görünümü korunmuş olup ziyarete açıktır. Bu odada, Sultan Abdülaziz’in 1870 yılında Bulgarları, İmparatorluğunun içinde ayrı bir millet olarak tanıdığı ferman da bulunmaktadır. Hemen yanında, kilise yönetim kurulunun mutad toplantılarını yaptığı toplantı odası bulunur. Orta katta, oldukça harap bir vaziyette, kabul salonu bulunur. Buradaki bazı eşyalar ve tablolar, gerekli maddi imkanlar bulunduğunda yenileneceklerdir. Buradan , bir tahta merdivenle Aziz Boris-Mihail paraklisine ulaşılır.
Ana binanın hemen yanında Aziz İvan Rilski kilisesi bulunur. Pazar günleri ve dini bayramlardaki ayinler Bulgar cemaatini ve diğer milletlerden bazı hristiyanları buraya toplar. Özellikle, büyük dini bayramlarda, Kilise korosunun da katıldığı ayinler ihtişamlıdır. Kilisenin yanındaki küçük salonda oturup kahve veya çay içmek keyif vericidir. Bu salondaki ses ve görüntü düzeni cemaat üyeleri tarafından bağışlanmıştır. Burada, aynı zamanda Bulgar televizyonu seyretme ve Bulgar müziği de dinleme olanağı vardır. Bu salonda aynı zamanda kilise korosu ve çocuk korosu da provalarını yapar. Büyük dini törenlerde, kilisenin diğer yanındaki büyük salonda toplanılır. Büyük salonun önündeki spor sahası, basketbol, voleybol, tenis ve mini futbol tutkunlarınca kullanılmaktadır. Bahçenin yolları güzel ve düzgündür, bazı bölümleri mozaik kaplıdır. Bahçedeki şadırvana, ziyaretçiler sağlık ve kısmet için bozuk para atarlar. Kilisenin girişinin hemen karşısında, Bulgar Eksarhanesinin tesisini sembolize eden anıtsal çan bulunmaktadır.
İstanbul Bulgarlar cemaati büyük bir aile, eksarhane binası ise evleri gibidir. Zamana direnmiş bir ruhu ve inancı korumaktadır. Kültürel mirasın korunması gerektiğinin bilincinde ve sorumluluğunda İstanbul’daki Bulgar Cemaati bu tarihi yere sahip çıkmaktadır.