1878’de Bulgaristan Prensliği’nin kurulmasının ardından gelen Bulgar yönetimleri, ülkenin tarihindeki bütün olumsuzlukları ve Bulgaristan’ın Batı Avrupa’ya göre geri kalmasını Osmanlı’nın uzun süren idaresine bağlamışlardır.
Dolayısıyla “kötü geçmişin” kalıntıları olarak görülen ülkedeki Müslüman Türklere karşı her zaman bir kuşku ve düşmanlık beslenmiştir. Sadece Bulgarlardan meydana gelen bir ülkenin hayalindeki yöneticiler, Bulgaristan’da fazla nüfusa sahip olan Türkleri bir tehlike olarak addetmişler, bu nedenle onlardan en kısa sürede kurtulmayı, prenslik döneminin başlangıcından itibaren devlet politikası haline getirmişlerdir.
Balkan Savaşları, özellikle de Komünist rejimin hâkim olduğu yıllar bu faaliyetlerin en etkin olduğu zamanlar olmuş, Türklere karşı olan düşmanlık ve asimilasyon politikası aktif şekilde uygulanmıştır. Bu dönemlere ait çizimler ve kartpostallar da Bulgar devlet ideolojisi ile Osmanlı-Türk düşmanlığını açık bir şekilde yansıtmaktadır.
Reklamlar