Kimi Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Stanişev’in özrünü samimi bulmuyor. Koalisyon ortağı Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi ise bunu tarihi bir eylem olarak görüyor.

Güneş Türkiye ile İlişkiler Derneği Başkanı Gönül Mehmedova özrü geçikmiş bulduklarını ve Türklerin bu özüre inanmadıklarını belirtti.

Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) Başkanı Sezgin Mümin ise BSP’nin Ocak 2012’de parlamentoda kabul edilen “Bulgaristan Müslümanlarına Karşı Uygulanan Zorla Asimilasyon Sürecinin Kınanmasına İlişkin Deklarasyon”u imzalamadıklarını hatırlatarak, BSP’nin çelişki içine düştüğünü söyledi. Mümin, “Görüyoruz ki, BSP’nin net bir tutumu yok. Kınama deklarasyonunun mecliste imzalanmasını geçen yıl desteklemediler, şimdi ise özür diliyorlar. Tamamen siyasi çıkarlara bağlıyoruz bu özrü” dedi.

Plamen Oreşarski başbakanlığındaki koalisyon hükümetini BSP ile birlikte oluşturan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) milletvekili ve Parlamento Hukuk Komisyonu Başkanı Çetin Kazak, BSP’nin Türklerden özür dilemesini tarihi bir eylem olarak gördüklerini ifade etti. Kazak, “Özürle yakın geçmişin acı bir sayfası kapanıyor. Bu bizim için çok önemli. Aramızdaki işbirliğini güçlendirecek” diye konuştu.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyi Sofya Direktörü Dimitır Beçev ise özrü yetersiz bulduğunu kaydetti. Beçev, “1998 yılında Petır Stoyanov Devlet Başkanı olarak özür diledi ve BSP bu jeste daha o zaman katılabilirdi. Özür dilemekle Stanişev ne demek istiyor, bu net değil. 1984-1989 yılları arasında sadece Türklerin isimlerinin değiştirilmesini ele alıyorsa, bu durumda 1960’lı ve 1970’li yıllarda Pomaklara karşı uygulanan asimilasyon görmezden geliniyor ve şimdiki özürle eski suçların üstü kapatılıyor demektir” ifadesini kullandı.

AA