Konu: “Büyük zulme uğradınız zalimleri affedip etmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın, çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” Aliya İzzet Begoviç
Katiller, 11 Temmuz 1995 tarihinde öldürdükleri ve Bosna toprağına gömdükleri 8 372 (sekiz bin üç yüz yetmiş iki) kahramanın TOHUM olduğunu bilmiyorlardı.
Bundan 32 yıl önce 1992 ve 1995 yılları arasında Yugoslavya Federatif Cumhuriyeti’nin çatırdayarak parçalanırken yeni tarihin en kanlı ve en karanlık sayfalarından biri yazıldı. Bu sayfa, amansız ve vahşi bir savaşta toplu katledilenlerin kanıyla yazıldı.
Tarihi çarpıtmak isteyenler olaya BOSNA SAVAŞI dediler. Bosna’nın Srebrenitsa ve Jepa yerleşim yerleri Müslümanlardan temizlenmek istendi. Sırp ırkçılar bunu, silahlı güçleri kullanarak ve Müslüman erkekleri toplu halde katledip toplu mezarlara gömerek gerçekleştirdiler.
Birleşmiş Milletler mahkemesi katliamı SOYKIRIM olarak niteledi. Sivil Müslümanların üzerine 10 bin silahlı asker, 300 komando, tank ve topla saldıran katil Radko Miladiş, Radoslav Kristiç, Milorad Pelemiş ve daha birçok sırt katili tutuklandı, idam, 30-40 yıl ağır hapıs cezası aldı ya da intihar ettiler.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da sivil Müslümanların, 2 000 (iki bini) 15 ile 24 yaşları arasında genç toplu olarak öldürülmesi dünya kamuoyunu ürpertmiştir. Lahey Uluslararası Yüce Divanı, 1993-1995 yılları arasında Bosna sivil halkının abluka altına alınarak, içme suyu şebekeleri havaya uçurularak, hastaneler bombalanarak vs, can çekişmeye zorlarken, BMT Srebrenitsa’yı “güvenli bölge” ilan edip helikopterlerden gıda ve ilaç ederek yaşatmaya çalışmasına rağmen soykırım işlenmesini yargılamıştır.
11 Temmuz büyük anma töreninde, dualar okunurken 29 yıl sonra gerçekler yeniden yaşandı. İşlenen bu vahşet insan ruhları donduran dinmeyen bir acıdır. Sırp katiller Müslüman annelerinin kucağından zorla aldıkları çocukların boğazını kesip kafalarını çöpe attı; genç kız ve gelinlere halkın gözü önünde toplu tecavüz edildi; 13 yaşın üstünde kızlar toplandı ve hiçbiri geri dönmedi. Yaşlılar delirdi. Birçok kişi dayanamayıp kendini astı. İşlenen katliamın lekeleri Sırpların alnından, ellerinden ve vicdanından asla silinemez!
Srebrenitsa’da bugün 39 toplu mezar var. 11 Temmuz 2018 günü na’şının kalıntıları yeni bulunan ve kimliği tespit edilen 35 kişi daha dualarla toprağa verildi.
Bu kanlı olaylar Türkiye başta olmak üzere Müslüman dünyanın tepkileri ve NATO askeri müdahalesi neticesinde durdurulabildi. O zaman Sofya meclisinde ilk kez bir grup oluşturan Bulgaristan Müslümanları, Türkiye F-16 memleketimiz semalarından geçmesine ve mazlum Bosnalı Müslümanlara yardım etmesine hava sahası verilmesine oy verdi.
Bu savaşın ateşlerinden doğan Bosna Müslümanlarının büyük önderi Aliya İzzet Begoviç şöyle dedi:
“Bizi bu toprağa gömdüler, fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.”
Bu tohumlardan Bosna Hersek Cumhuriyeti doğdu. Ardından Kosova doğdu. Makedon Müslümanları azınlık haklarına kavuştular. Bulgaristan Müslümanları siyasi temsil hakkı elde ettiler. Müslümanlığın Balkanlardan sökülmesi durduruldu. Bu olanüstü büyük bir zaferdir.
Bu zaferin ideolojisini yaratan Başkan İzzet Begoviç halkını şöyle kutladı: “İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın!”
Bosna katliamı günlerinde Balkanlarda Müslümanlığı, Müslüman kimliğini yok edebileceklerini düşünenler olmuştu. Bu sanki Müslüman Kimliğine açılmış bir savaştı. Bulgaristan milliyetçiliği de hortlamıştı. NATO müdahalesine karşı Sofya’da gösteriler yapıldı. İlk kez, dünyanın en büyük silahlı gücü olan NATO savaş uçaklarıyla düşmanın tepesine çullandı ve bombalar yağdırdı.
Bu olaylar Bulgaristan Müslümanları olağanüstü etkilemiştir. Şairlerimiz kaleme sarılıp kin ve nefret ifade ederken, barış ve uzlaşma temennilerine kanat takmıştır. Feci olaya adanmış birkaç şiir seçtik:
SREBRENİTSA
Ben oraları hiç görmedim, göremedim
Ne çektikleri çileleri ne zulmü
Ama onlarla paylaştım her hüzünü
Ve canavarları durmadan lânetledim
Tek suçlarıydı, incile tapmamaları
Allaha, Peygamberimize inançları
Öldürülmüşlerdi sıraca acımadılar
O güne dek, dost bildikleri düşmanlardan
Böyle acıların yarısını da olsa
Ben de yaşadım seksen beş, seksen dokuz ’da
Öz ismim, dil, dinim için suçlu olarak
Ve öz yurdundan zorunlukla men olarak
Ne olur böyle olaylar artık olmasın
Irk, din, dil, örf ve yaşam kavgası son bulsun
Herkesler öz benliğinle yaşasıp dursun
İnsanlar arasında ayrım yapılmasın
Halit Kurt – Bulgaristan
SREBRENİTSA KATLİAMI
Avrupa’nın göbeğinde Bosna Hersek.
Suç sayılır oldu Müslüman’ım dersek.
Avrupa’dan atmak için neler yaptılar?
Bunlar yaşanır mı birlikte el ele versek.
Osmanlının buraya attığı sağlam köktü.
Barışı,hoşgörüyü… insanlık için döktü.
1992 yılında Yugoslavya devleti çöktü,
Sırplara göre Müslüman halk çok kötü.
Sırplar dört bir yandan saldırıya geçti.
Müslümanları atmak için işkenceyi seçti.
Sırplara göre Birleşmiş Milletler bir hiçti.
Sırplar, Srebrenitsa için katliama geçti.
Birleşmiş Milletlerin yolu doğru yoldu.
Bosnada, Srebrenitsa’da Sırplara koldu.
Hollandalı BM askerlerini takmaz oldu.
Sırplar Bosna üzerine katliam için doldu.
Hollandalı BM askerleri kuraldan saptı.
Sırplara yolu açtı,bunlar büyük kasaptı.
11 Temmuz 1995’de bu katliamı yaptı.
Sırplar, Osmanlı İmparatorluğunu arattı.
Zalim Avrupa ve BM gücü el ele verdiler.
Masum halkı,tarihi eserleri yere serdiler.
Osmanlıdan öç almak için yaptık dediler.
Sırplar,bu katliamlar karşısında güldüler.
Avrupa’nın göbeğinde katliam görüldü.
5 günkü katliamda 8372 kişi öldürüldü.
Müslümanlar toplu mezarlara gömüldü.
Sırp caniler, katliamlar karşısında güldü.
20 yıl geçti, tespit için açılıyor mezarlar.
Ceseti parçalanmış 64 toplu mezar var.
Kimliği dahi tespit edilememiş ki insanlar.
Srebrenitsa katliamı için Sırplara kin salar.
Hasan Kaya
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya…
Kalp durur…
Akıl unutur…
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur ne de unutur…
Mevlâna Celaleddin Rumi
Bosna halkının Kralı bilge önder Aliya İzzet Begoviç ölümünden önce Boşnakların kurduğu cumhuriyeti ve halkının mutlu geleceğiniz bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a emanet etmiştir. Yeni Büyük Türkiye ve Balkanlarda yaşayan bütün Müslümanların kaderi ortaktır, büyük zaferlere kilitlenmiştir. Kim ne derse desin her zaman ve her yerde kader birliği yapacağız. Soykırım şehitlerinden yenilmez ZAFER ORMANLARI yetişiyor.
Bosna hürriyet kahramanlarının vatan ve devlet savaşçılarının ruhu şad olsun!
Srebrenitsa şehitlerinin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.
Balkanların her bir köşesinde Müslüman Türk kimliğini yaşatmak ortak davamızdır.
Yılmadık yılmayacağız.
Ne olursa olsun son hesapta Zafer bizim olacaktır.
Gelecek biziz!
Okuduğunuz için teşekkür ederim.