Ertaş ÇAKIR
21 Eylül 2020

Muhtarlar da isyana hazırlanıyor

Bulgaristan’ın devlet yönetiminde sorun var. Şimdiye kadar yalnız devlet kurumları arasında sorun olduğunu anlatmaya çalıştık. Başbakan’la Cumhurbaşkanı’nın selam sabahı kestiğini, Meclis Başkanı Bayan Karayançeva’nın çılgın demeçler verdiğine dikkat çektik.

Tepkilerin belediye başkanları ve muhtarlar düzeyinden kaynadığını  yeni yeni öğreniyoruz. Bulgaristan’da 3 119 (üç bin yüz on dokuz) belediye başkanı ve muhtar görevlileri var.  GERB partisi ve VMRO ve NFSB gibi hükümet ortağı faşistlerin devletin gelir ve gideri üzerine oturması ve çöküşün kaçınılmaz olduğunu fark edince Belediye ve muhtarlıkları parasız bırakması milli protesto dalgası oluşmasına vesile oldu ve yol açtı.

Alt düzey devlet görevlilerinin birinci görüşme Plovdiv iline bağlı Kalofer Belediyesinde örgütlendi. Hükümet tarafından tamamen parasız bırakılan muhtarlık ve belediyelerdeki durum görüşüldü.

Sorunların 15 güne kadar çözülmediği halde, muhtarların, muhtar yardımcılarının, belediye başkanı ve belediye meclis üyelerinin Koca Balkan’ın “Şipka” geçidine toplanacağı ve “Şipka” yolunu süresiz kapatılacağı duyuruldu. Bulgaristan’da şimdiye kadar böyle bir memur direnişi gerçekleşmemiştir.

Bu konuda çıkan yazılarda, muhtarlıkların kasalarında beş para olmadığına ve yaşlı köylülerin ilaç parası için kapıya dayandığında ellerini ceplerine sokup cüzdanlarından yardımda bulunduğuna dikkat çekiliyor.

Yerel seçimlerde GERB – DPS oyunları pazarlık konusu oldu.
İrademizi çekirdek satar gibi alıp satıyorlar.

Aşağıda okuyacağınız yazı Sofya’da çıkan “Kapital” gazetesinden Tsvetelina  Belutova imzasıyla çıktı. Tercüme edilmiştir. Tarih 19 Eylül 2020/Sofya.

Başbakan Borisov Bulgaristan Müslümanlarına ihanet etti.
Karma bölgelerde yaşayan seçmenler, artık efendilerinin her dediğini yerine getiren toprak kölesi değil.

GERB’den ayrılan Türkler HÖH’e dönmüyor, yeni seçenek arıyorlar.

Araştırmacı gazeteciler “Gerçekleri” şöyle yazıyor.

Bulgaristan Geçiş Dönemi şartlarında dayanıklı demokratik kurma işinde Ahmet Doğan’ın “Etnik Model” inin ne kadar zararlı bir şey olduğunu söyleyen Başbakan İvan Kostov olmuştu.  Hak ve Özgürlükler Hareketi liderine gizli istihbarat örgütündeki “Sava” kod adıyla ilk hitap eden o olmuştu ve “bu adam Bulgaristan’ın lanetidir” dedi, fakat Bulgaristan Müslüman topluluğunu halk davamıza kazanmaya onun zamanı yetmedi. Etnik partinin 1990’dan sonra parlamentoların hepsine girmesi ise, bu partiye ebedi denge sağlayıcı rolünü uygun gördü. Bu rolden, önce Doğan şimdi de Peevski, yönetimde bulunanlara verdikleri açık ve gizli desteğin bedelini ustalıkla topluyor.

GERB partisinin kurucusu olan Tsvetan Tsvetanov’tan yararlanan Boyko Borisov, Türklerin yaşadığı karma bölgelerde GERP partisini yapılandırmıştı. Müslüman topluluklar içinden GERP partisi muhtar adayları yükseltti. Bu adımların atılmasıyla birlikte GERP partisi karma bölgelerde boy atmıştı. Hak ve Özgürlük Partisinin kalesi olan Kırca Ali ilinde 12 köyde muhtar seçimini kazandı, Deliorman’da ise, bu rakam 30’u buldu.  GERP partisinin bu başarısı yüksek değerlendirildi ve hatta “Türklerin canından can” koparmak şeklinde nitelendi. Türk topluluğu toplam 42 muhtarlık yitirdi.  Borisov’un kimseye bir faydası dokunmadı. İnsanları yol onarımıyla aldattı.

Aynı zamanda yerel seçimlerde kıyasıya pazarlık yapıldı.

Türk kalelerine giren GERB partisi, Kazanlık Belediyesindeki Hacı Dimovo ve Koprinka gibi büyük köylerinde, GERB kendilerine kimsenin oy vermeyeceği kişileri muhtar adayı gösterdi ve bu köylerde Halk ve Özgürlükler Partisi adaylarına seçilmeleri için destek vermiş oldu. Kazanlık Belediye Başkanlığını 3. Kez kazanan  Bayan Galina Stoyanova, Kazanlık DPS lideri Ahmet Mehmet’i muhtar yardımcısı atadı. Oysa iki parti seçimlere birlikte katılmamışlardı. DSP’nin Kazanlık bölgesinde 2000 (iki bin) oyu vardır.

Bu örnekler GERB ile DPS partileri arasında gizli kapaklı pazarlıklar yürütüldüğünü ve adı seçmeni aldatmak olan bu oyunların devam etiğini kanıtlıyor.

Memleketimizdeki son gelişmeler, 75 günden beri devam eden sokak gösterileri ve Stara Zagora’da (Eski Zara)  ve Kazanlık ’ta güç toplayan direnişler, Başbakan Borisov ile Başsavcı Geşev’in istifasının istenmesi, sosyolojik araştırma sonuçlarına yansıdı. Politik partiler sıralamasında genelde 3. yeri alan Hak ve Özgürlük Partisinin yerini Sl. Trifonov’un “Var, Böyle Bir Halk” partisi almaya başladı. Böylece HÖH-DPS partisi denge unsuru rolünü tamamen yitirebilir. Bu da Doğan ve Peevski’nin halkın iradesini ve seçmenlerin oylarını satma siyasetine ve seçmen çevrelerindeki nüfuslarına kesin son verebilir.

Bu gelişmeler seyrinde Doğan ile Peevski yeni bir komplo icat etmişler ve Avrupa’dan gelecek paraları birlikte kullanmak ve HÖH partisinden GERB’e akan oyları geri almak şartıyla, Boyko Borisov’un olağan seçimlere kadar (Mart 2020) iktidarda kalmasına destek sunmayı önermişlerdir.  Oyların HÖH partisine otomatik olarak geri dönmesi olayı, evde yapılmış ama çarşıya uymayan hesaptır.

Bir defa GERB’e akan oyların otomatik olarak HÖH partisine dönmesi düşünülemez. GERB dağılsa bile bu düşünülmemelidir. Çünkü Müslüman seçmen toprak kölesi değildir. Karşımızdaki seçmen kitlesi Ahmet Doğan baskı ve zulmünü, yalanlarını, hainliğini, onun bin bir çilesini çekmeyi reddetmiş, onu köyünden kasabasından kovmuş ve her an kuyusunu kazmaya hazır bilinçli ve kararlı bir seçmen topluluğudur.

Bulgaristan Türkleri saflarından gözlemciler, Müslüman seçmen oylarının kapsüle edilmesine, hediye edilmesine, boş adamlara oy vermeye kesin karşı olduklarını ve özellikle Tsvetan Tsvetaov tarafından yeni kurulan “Cumhuriyetçi Bulgaristan” partisine oy vermeye hazırlandıklarını, doğru seçim yaptıklarına inandıklarını ifade ediyor. Türk seçmen, HÖH’ün garezli bir parti olduğunu, ihanet etmesi bir yana, öç almayı seçtiğini, kendisine oy vermeyenleri içten çıkardığını görebildi, fakat yılmadan hak arama davasında birlik olma yolunda adımlıyor ve gerçeği arıyor.

Türk halkı Bulgar partilerinden ayrım görmek istemiyor, hepimiz biriz demektense artık görevlerde eşitlik olması gerektiğini biliyor ve bekliyorlar.

DPS yönetimi ihanetçi özelliğini gizleyemiyor.

Ekim 2019 yerel seçimlerinde GERB partisi “köy yollarını yapacağım” vaatleriyle Hak ve Özgürlük Partisi’nden 150 000 (yüz elli bin) oy çaldı. Böylece Bulgaristan’da Müslüman seçmenin oyları tamamen parçalandı. Bu parçalanma GERB’in hanesine büyük bir başarı olarak yazıldı. Ve belki de başarı tamamen Borisov hesabına kaydedilecekti, fakat egoizmi ve ne pahasına olursa olsun iktidarın başında kalma hırsı aklını bulandırdı. Bu öyle bir akıl karışmasıdır ki, Borisov bugün Doğan ve Peevski önünde diz çökmüş olup, oylarını aldığı vatandaşa, geri dönün diye yalvarır duruma geldi, çünkü oyların yeni kurulan Bulgar partilerine kaymasından hele de yeni kurulan “Cumhuriyetçi” Tsvetanov partisine birden bire 130 bin oyun akmasından dehşete düşüyor. Bir defa HÖH-DPS listesinden çıkan seçmen ise asla geri dönmek istemiyor. Doğan ile Peevski’yi dürüş insan ve siyaset adamı olarak kafasından tamamen silmiş olanlar durmadan çoğalıyor.

Doğan ve Peevski’ye karşı cephe almış olanlar hiçbir surette geri dönmek, ikircimliye düşmek, yoldan caymak istemiyorlar, uğruna hapiste ve sürgünde yattıkları davayı satanların, Türklerin kutsalına ihanet edenleri görmek bile istemiyor.

Boyko Borisov’un  GERB partisinin dağıldığını görünce  Türk seçmeni HÖH-e geri vermek istediğini görenlerin tepkisi GERP içindeki parçalamayı karma bölgelerde iyice kızıştırdı.  GERB içindeki Müslümanlar başkaldırmış durumdadır. GERB’in Avrupa Paralarıyla yalnız yeminli kadrolarına maaş verebileceğini öğrenenler hayal kırıklığına uğrayınca, seçenek arıyorlar.  B. Borisov’un dış güçlere bağlı olduğunu gören seçmen, “Allah bir Borisov iki” alay edip gülmeye başladı.

 

GERB partisi II. Simyon’un (NDSV) partisi gibi dağılıyor.

 

Bu dağılma başladı da, II. Simion partisinde olduğu gibi, birden bire olmayabilir, çünkü kendi adamlarını devlet kurumlarındaki tüm görevlere yerleştiren GERP partisi ilk hamlede ancak % 60 oranında oy kaybına uğrayacaktır, çünkü tuttuğu kemiği bırakmak istemeyen bir geniş memur kitle var. Bu tamamın dağılması 2005 seçimlerine kadar sürebilir.

 

GERP kadrolarının artık batmaya başlayan gemiden suya atlayıp başlarının çaresine bakıp kaçmalarını engelleyen kariyeriz bir tabaka dar. Onlar devlete be belediyelere kene gibi yapışmışlar ve görevde kalmak için yıllarca mücadele etmek gerekebilir. GERB ideolojisi olmayan bir parti olduğu için kadrolarını tutmakta zorlanacaktır. Borisov’un parti kadrosu yetiştirmemiş olması, hatta partinin sözcüsü bile olmaması her gün işleri daha da zorlaştıracaktır. Sofya, Plovdiv ve Varna gösterilerine katılan GERB üyelerinin sayısı da büyüyor.

 

HÖH-DPS partisi ise GERB’in rüşvetçi, talancı, dolandırıcı ve dalavereci kesimini hendekten çukura iteceğine, fırsat bu fırsattır düşüncesiyle Avrupa Birliğinden gelecek yeni fonları bekliyor ve onları kayıplara katma tuzakları kuruyor. Bu niyet, HÖH Başkanı Mustafa Karadayı’nın halk meclisi güz dönem toplantılarını açarken yaptığı konuşmada, Başbakan Borisov ile Cumhurbaşkanı Radev’in birlikte istifa etmelerini isterken ve Başsavcı İv. Geşev’in istifa etmesinden ise söz bile etmeyince kendini gösterdi.

 

Borisov’un Müslümanlara ihanet etmesi onun çöküşü oldu ve 1989’da Türklerin Todor Jivkov’u tarih çöplüğüne göndermesi olayı sanki tekrar ediyor.”

Bizi izleyenler “Covid -19” istemlerine mutlaka uysunlar.

Hepinize sağlık ve başarı dileklerimle, teşekkürler.

Paylaşınız.

Reklamlar