Tercüme – Raziye ÇAKIR
Tarih 25 Aralık 2017
Konu: Doğan’ın Yılbaşı Mesajına kim ne dedi?
BSP lideri Kornelya Ninova:
Ülkedeki gerginlikten tedirgin olan Balbakan B. Borisov, kendilerini “yurtsever” olarak tanıtan, aslında aşırı sağ faşist olan 3 parti ile mırın kırın yaşadığı, ayrıca sosyalistlerin rüşvet konusunda “gensoru” hazırlığı gördüğü son haftalarda, çareyi Ahmet Doğan’dan yardım istemekte buldu. Karşılıksız istenen bu “yardıma” Doğan “evet” dedi ve faşizme karşı savaş bayraklarını dürdü. Bu görüşü ifade eden Bulgaristan Sosyalist Partisi Başkanı Bayan Korneliya Ninova’dır.
Doğan’ın mesajı şöyle anlaşılmalıdır. “Yurtseverle” ortaklık yanlıştır. Onları iktidardan uzaklaştırın, biz sizi destekleyeceğiz. Yeni seçime ve yeni hükümete gerek yok.
Doğan “el ele verelim ve istikrarı koruyalım” dedi. Fakat hangi istikrarı?
Memlekette hastaneler istikrarlı bir devamlılıkla kapanıyor.
Su ve elektrik fiyatı istikrarlı bir şekilde yükseliyor.
Rüşvet işlerinde ve yoksulluk bakımından Avrupa birincisiyiz.
Nüfustan bir avuç kişi istikrarlı bir şekilde daha zengin olurken,
Halk kitleleri, emekliler, köylüler ve az gelirliler istikrarlı bir şekilde sefilleşiyor.
Azınlıkların çocukları istikrarlı bir şekilde okuma yazma öğrenemiyor, cahillik artıyor.
Bulgaristan nüfus olarak istikrarlı bir şekilde azalmaya devam ediyor.
İki ucunu birbirine bağlayamayanlar istikrarlı bir şekilde iş için dış ülkelere gidiyor.
Yaşlılar ilaç parası, çocuklar da okul harçlığı bulamazken yardım bekleyenlerin sayısı da istikrarlı bir biçimde artmaya devam ediyor.
Sofya’da ve başka şehirlerde bu hükümete karşı her hafta gösteri ve mitingler düzenleniyor.
Doğan kime ve kimin adına yardım eli uzatıyor ve beklentisi nedir?
Bulgaristan vatandaşları yoksulları daha fakir zenginleri de daha zengin eden bu modelin devam etmesini istemiyor. Biz “yurtsever” maskelilerin yerine DPS ‘nin gelmesini de istemiyoruz, çünkü hiçbir şey değişmeyecek. BSP’nin 80 milletvekili var ve hükümete, yoksulluğa karşı mücadeleyi yalnız başına devam ettirecektir.
Nikolay Slatinski:
Doğanla ilişkiler öpücükle başlar kötüne tekmeyle biter.
Şu dönemde Bulgaristan’ın can çekişmesi biraz da, kendisini Bulgaristan’ın manevi koruyucusu rolünde gören Doğan’ın küstahça konuşmasında gizlidir. Doğan Bulgar totalitarizminin göbek bağıdır. Ülkemizi yolsuzlukların, karanlığın, anarşi ve kargaşa rahmine geri çekiyor, gün yüzü görmesine engel oluyor.
Er ya da geç, totaliter zamanla olan bu göbek bağı koparılmalıdır. Bu yapılmazsa Bulgaristan oksijen yetersizliğinden ve geleceksizlikten boğulacak ve yok olacaktır.
Geçiş Döneminin ilk yıllarında, siyaset adamı olacaklarını bilmeyen, kapı ardına ya da adına demokrasi denen, Ayın görülmeyen yanı yani karanlık kısmına gizlenmiş olan bazı kişilere Doğan’ın temaslarına her zaman öpüşerek başladığını ve göte tekme vurarak bitirdiğini hatırlanmak isterim. Sonuç her zaman aynı olmuştur. Doğan’a yaklaşan Bulgaristan istikbalinden silinmiştir.
Eski İç İşleri Bakanı Bogomil Bonev:
Boyko Borisov’u yaratan Doğan’dır.
Geçiş Döneminin lanetlisi B. Borisov’a arka oluyor, diyenler var.
Şahsi görüşüme göre, Doğan bu defa Borisov’u gömdü.
O, aynı şekilde hareket ederek, 2009 yılında iktidar ortaklarından biri olmasına rağmen,, iktidar porsiyonlarını ben dağıtıyorum, demişti.. Bu haberi GERB’e fısıldadı ve 2 hafta sonra Boyko Borisov’u yaratmaya başladılar. İnanmayınız.
Mustafa Karadayı Mleçino’da konuştu:
HÖH Başkanı Mustafa Karadayı Kırcaali’nin Mleçino köyünde yaptığı konuşmada Başbakan Boyko Borisov ile GERB meclis grubu başkanı Tsvetan Tsvetanov’un Ahmet Doğan’ın Yılbaşı mesajını anlayamadığını söyledi.
Doğan mesajında, memleketi yönetmek için yalnız ve bir tek DPS partisinin hazır olduğunu, ama yalnızca bunun yeterli olmadığını söylediğine işaret etti. Burada anlaşılması gerekenin Bulgaristan Sosyalist Partisi’nin yönetmeye hazır olmadığı, GERRB partisinin de eşi olmayan ipek kumaşı olmadığı olduğu vurgulanıyor.
Karadayı, Ahmet Doğan’ın bu memlekette yalnızca Boyko Borisov’un yönetebileceği fikrini söylemediğini açıkladı. Karadayı ve HÖH milletvekilleri Mogilyane köyüne isim değiştirme saldırılarında şehit düşen kahramanları anma mitingi ve mevlit için gitmişlerdi.
“Bulgaristan’ı yönetmeye hazırlanın” çağrısında bulunan DPS Başkanı, Başbakan Doğan’ın Yılbaşı mesajını yanlış okudu, dedi ve şöyle devam etti: “Doğan bizim günümüz istemlerine göre yönetmeye hazır olmadığımızı söyledi, fakat bir hazırlık görmeye devam ediyoruz. Günümüzde Başbakan koltuğuna oturan Borisov, yapılan analizi doğru dürüst algılayamadı Yıllardan beri devletimiz baş aşağı gidiyor. Biz yönetimi ele almaya henüz hazır değiliz, ne ki hazırlanıyoruz. Borisov ise bu yükü taşımaya hazır olmadığının farkında bile değil.”
HÖH genel başkanı şu vurgulamayı yaptı: “Biz gensoru olmayacağını söylemedik.”
Tam tersine. HÖH Merkez Konseyi karar aldı. Faşistler ve aşırı milliyetçiler iktidarda olduğu sürece bir gensoru değil, çok gensorular olacaktır. Doğan ise konuşmasında, aşılmaması gereken bir sınır çizgisi olduğunu söyledi. Fakat hiçbir kimse, faşistler ve aşırı milliyetçiler iktidarda kalabilir demedi. Doğan gensoru olmayacak demedi,” dedi.
Başbakan Boyko Borisov:
Hiçbir seçeneğimiz olmadığını artık çocuklar da biliyor.
Bulgaristan için olağanüstü önemli 6 aya giriyoruz. Avrupa Konseyi çalışmalarını Sofya’dan yönetecek. Bu, ülkemizin iç sorunlarının ikinci plana itileceği anlamına gelmez. Borisov bu sözleri Bulgar Ulusal TV’nin 1. kanalında söyledi ve şöyle devam etti:
Ekipler çök çalıştı. Yapılması gerekli görüleni artık yaptık. Avrupa Konseyi Başkanlığı aylarında yüksek düzeyde diplomasi olacak, görüşmeler yürütülecek, meslektaşlarımızla temaslarda bulunulacak, çünkü birçok devlet için açılıp konuşulması çok zor olan birçok sorun var. 27 devletin ve “brekzit” çıkarlarını savunmak zorundayız.”
Batı Balkanlar ilk defa olmak üzer Avrupa Birliği önceliği olacak.
Borisov’un bu demeciyle ilgili “Fakti.bg” özel bir yorum yayınladı ve Başbakan Borisov sözlerinin yorumlanmasını pek sevmiyor, fakat sözlerinde tamamlanması ve açıklanması gereken özel noktalar var ve bununla ilgili bu açıklamada bulunmak zorunda kaldık.
Konu AK başkanlığının getirdiği sorumluluk; Batı Balkanlar; Türkiye ile ilişkiler; Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri gibi konularda yapılacak olan görüşmelere Bulgaristan ev sahipliği yapacak;
Bazı dış siyaset konularında verilen mesajlar açık ve anlaşılır değildi.
BNT “Panorama” yayınında şöyle bir söyleşi gerçekleşti:
Soru: Bu işlerde devletin rolü, HÖH milletvekili Delyan Peevskinin reel rolü nedir?
Başbakan: HÖH-DPS partisinin milletvekilidir. Başka bir şey olsaydı, ortaya çıkarılırdı.
“Basın yayın araçları sahibi olacak kadar ekonomik ve mali güç sahibi olan bazı oligarşiler aralarında kavga ediyor. Sabah haberlerine bakarsanız, gazete başlıklarından hangi gazetenin hangi oligarşinin basın organı olduğunu anlayabilirsiniz, çünkü onların somut çıkarlarını savundukları görülüyor.
Milletvekili Delyan Peevki’nin medyaları var. Bunu gazete başlıklarında ve ticari tescilde görebilirsiniz. (Bu durumda birçok yayını olan D. Peevski’nin devlet yönetimindeki sözünün ağırlığı bir milletvekili sözünün ağırlığı kadar mıdır?) Çünkü bu kişi aynı zamanda bir oligarşi… Eğer bu doğru değilse, hangi oligarşi temsilcileri ve hangi medyalar aralarında savaşım veriyor? Demokratik bir devlette, yöneten Başbakan Borisov mu, yoksa oligarşi mi=? Ve neden hiçbir seçenek yok. Boğazlandık mı? Ülkenin demokratik usullerle idare edilmesinin mümkün olmadığını savunan Borisov muhalefetten yardım mı istiyor? Şu oligarşi yönetimi demokrasiden farklı bir yönetim biçimi midir. Borisov, Doğan’da farklı bir yönetime geçmek için mi destek istedi? Bizde yönetim biçimi değişmiyorsa, anlayamadığımız bir şeyler mi var. Yoksa bizde muhalefet mi idare ediyor?
“Bir devlette bunalımı önlemek olanaklıysa, neden yapılmıyor?”
Olay şöyle: 2018 yılında Ulusal Sağlık Sigortası Kasası (NZOK) tarafından getirilecek yeni ilaçların ödenmesine hükümetin gerekçeli yasak uygulama kararını Başbakan ayrıntılı biçimde açıkladı. GERRB partisi bakanları ve milletvekilleri getirilen yasağı savunan haklı ve adil olduğunu kanıtlayan demeçler verdiler, bu olanın Sosyalist Parti (BSP) ile bağlantılı olduğuna,bu nedenle muhalefet tarafından desteklenmediğine işaret ettiler. (Hak ve Özgürlükler Hareketi milletvekilleri ilaçlarla ilgili ödeme yasağının kaldırılmasını istediler.)
Bu ödeme yasağı idaredekiler tarafından doğru olarak değerlendirildiğine göre, nasıl olur da devleti sarsan bir bunalıma neden olabilir? Hükümetin aldığı kararlar bunalım çıkmasını önlemek, çıkmışsa onu durdurup aşmak için alınmıyor mu? Yoksa yeni ilaç alınımını önleme kararı, sağlık sigortası için ödediğimiz paraların bazı kişiler tarafından gelişi güzel harcandığının itirafı midir?
B.Borisov: “Doğan akıllı bir adam. 27 yıldan beri yönetimdedir. Gensoru geçerse ne olacağını fark ediyor.”
Ahmet Doğan yönetim teknolojisini bilen biridir. Bulgaristan Sosyalist Partisi’ni çok iyi tanıyor. Kendi partisini de elinin içi gibi biliyor. Duruma hakim. Ve onlara şöyle buyuruyor: Şimdiki yönetimi değiştirebilecek bir güç var mı? Yok! Bunu bilmeyen çocuk bile kalmadı?
Biz Avrupa Konseyi konusuna odaklanarak bu işten Bulgristan için bir şeyler elde etmeye çalışacağımıza, kirli çamaşırlarımızı ipe serme gayreti içindeyiz.
Ahmet Doğan Bulgaristan’ı gerçekten 27 yıldan beri idare ediyor mu?
O, birkaç yıl önce güncel siyasetten uzaklaştığını kendisi söylememiş miydi?
Onana inanmamalı mıyız? Neden?
2018 yılının Ocak ayında Borisov şöyle dememiş miydi: “Beni DPS ile birlikte idarede görmeyeceksiniz.” O bunları defalarca söylemiş midir? Doğan’ın zeki olduğunu da kaç defadır tekrarlıyor. Ne ki.. GERB partisi artık birkaç kısa ve uzunca aralarla 2009’dan beri iktidarda değimlidir. Bu süre içinde HÖH partisi muhalefette bulunuyordu. HÖH muhal ette iken, Doğan tek başına iktidarda mı bulunuyordu. Yoksa Bulgaristan’da, devlet yönetiminden başka, başka bir yönetim mi var? Yoksa burada Borisov’un dili mi sürtüştü? Burada gerçekten anlaşılmayan ve açıklanması gereken bir husus var…
Öte yandan, şu dönem, iktidar devrilse, muhalefetin yönetimi ele almaya hazır olmadığını iddia eden Doğan belki de haklıydı. Olabilir ya, haklı olduğu izlenimi uyandırmaya çalışıyordur. Fakat onun söylediği her söz, Boyko Borisov tarafından yorumlanmadan anlaşılmaz oldu. “Ocak ayında Borisov hükümetine gensoru verilmesi doğru olmaz, deyen Doğan değil mi?
Borisov yönetmeye hazırlıklı, muhalefette ise böyle bir hazırlık yok deyen de o değil mi?
Yoksa daha somut ifade edildiğinde, gensorulu ya da gensorusuz 3. Borisov hükümeti devrilmemelidir, biz beraberiz mi?, dedi?
Borisov, isteyerek mi istemeyerek mi “Doğan zeki biridir” diyor ya, öyleyse Doğan’ın şu sözlerini ve vurgulayarak işaret ettiği şu örneklerini neden atlıyor:
“Milliyetçi oldukları yüzlerinden akanların iktidara ortak edilmesi”,
“Düşmanlık söyleminin, düşmanlıkların ve saldırıların toplumu ve devleti bölüp parçalıyor”,
“Devletin güvenliği ve istikrarı söz konusudur”,
“ Bunlar Bulgaristan’da demokrasinin var olabilme sorunlarıdır.” Vb.
Doğan’ın pusulası iyice karıştı…
“Kulüp Z” de yayınlanmıştır.