Kutuplaştık, yetmedi daha da kutuplaştık. Bizden olmayana hain dedik, bozguncu dedik
çokta kolay söyledik bu ifadeleri…siyasi rekabetin yerine düşmanlık tohumları ektik.
Öyle bir hale geldik ki; şehitlerimizin mezarlarına hep beraber gidemedik. Sizler şehit oldunuz
ama bakın bizler sizi unutmadık, hep beraber karşınızdayız işte diyemedik.
Bebek Türkan’ın karşısına bir olup çıkamadık.
***
Bu sert ve huzursuz eden siyasetten bıktı herkes, beyler farkında mısınız bilmiyorum ama
”Kırcaali düşüyor, kayıyor elimizden yavaş yavaş…”
Önümüzde ki yada bir sonraki yerel seçimlerde Gerb adayının belediye başkanı olarak
seçilmeyeceğini kim söyleyebilir bana?
Türk nüfusu giderek azalıyor Kırcaali’de… ekonomik çıkmazlar yüzünden gurbette gençlerimiz, inançları yok artık sizlere… Çeşitli arayışlara girilmiş ama onlarda da hep kandırılmışız biz.
Tüm bu umutsuzluk ve hayal kırıklıkları ile beraber, beyler bilmiyorum farkında mısınız ama Kırcaali düşüyor…
***
Bir anne düşünün; kocası gurbette para kazanmak için. Eşinin annesi Türkiye’de hasta kardeşinin yanında,bir anne düşünün gece vardiyasında işe gitmek için çocuğunu evde yalnız bırakmak zorunda. Ve sabah eve geldiğinde çocuğu boğularak öldürülmüş. Hepimiz üzüldük bu habere, kahrolduk kahrolduk…Bizde olmazdı böyle haberler…
Parçalanmış, dağılmış aileler ve maddi imkansızlıklar ile boğuşurken bu insanlar; kim takar sizin ucuz siyasetinizi.
Elbet yanınıza şakşakçı bulmakta zorluk çekmeyeceksiniz ama beyler asıl problemleri görmeyerek sizler bu halktan gitgide uzaklaşıyorsunuz…
***
Bir birleşme furyası aldı başını gidiyor. Kısaca anlatayım;
-Önce, Aziz Babuşçu’nun Sofya’da Höh yetkilileri ile görüştüğü haberleri yayılıyor
-Ardından, Ahmet Doğan; Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya mecburuz diyor
-Ve Bal-Göç Kongresinde Turhan Gençoğlu; Geçmişi unutun, gün birleşme zamanıdır diyor.
-Bal-Göç Başkanı Yüksel Özkan; Gençoğlu’nun sözlerine tam destek veriyor.
-Dost Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hoca; birleşme olamaz diyerek, bu tezi savunanların farklı gezegenlerde yaşadığını söylüyor.
-Hşhp Kurucu Başkanı Kasım Dal; Birleşme fikrinin spekülatif bir amaç taşıdığını belirterek karşı çıkıyor.
-Höh Genel Başkanı Mustafa Karadayı; İkiyüzlülere partimiz kapalı ancak; yanıldım diyenler partimize geri dönebilir diyor.
Ateş olmayan yerde duman tütmez diyerek, bu ifadeler önümüzde ki sürecin nasıl gelişeceğine dair bizlere ipucu veriyor.
Ancak birleşme tarafında olanlar; önce neden ayrıldığımızı bir güzel anlatsın bize…bu ayrılık zamanında kendilerinin ne yaptıklarını da anlatsınlar bir zahmet.
***
En büyük ipucu ise; Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Hasan Ulusoy’un Türkan Bebek’i anma etkinliklerine hiçbir siyasi partinin yanında yer almadan katılmasıdır. Önceki yıllarda bu durum farklıydı.
Daha önceki yazılarımda Türkiye’nin değişen uluslararası konjonktür ile beraber Balkan politikasının da değiştirmesi gerektiğini ifade etmiştim. Tabi politika ile beraber bürokratların değişimi daha da isabetli olacaktır.
Balkan insanını tanıyan, havasını içine çekmiş, Balkanlar ile ilgili altyapısı, bilgi ve birikimi olan bürokratlara ihtiyacımız vardır. Bugün, bir şeylerin yanlış gitmesinin,aynı su ile iki defa abdest almamızın en büyük sebebi; yanlış bürokratlar ve yanlış yönlendiren bürokratlardır.
Umut edilir ki; üçüncü abdestimizi alırken aynı suyu kullanmayız.
***
Her ne olursa olsun, biz elbet bir olmasını biliriz.
Farklı siyasi düşünceleri benimsesek bile, son deminde yaşarken benliğimiz,
Kırcaali düşmeden, biz gene siyaset üstü aklımızla bir oluruz…
Erdoğan Doğu, Ajansbg
Reklamlar