Alptekin CEVHERLİ
+++++++
Suriye’deki iç savaşla birlikte terör örgütü anlayışımız epey bir değişti. İşte size gün gün değişimin öyküsü:
10 Haziran 2014
Musul’da 28 Türk tır şoförü IŞİD (Irak Şam İslâm Devleti Örgütü) tarafından rehin alındı. Tır şoförleri derneği başkanı edindikleri bilgilere göre şoförlerin sağlık durumunun iyi olduğunu ve araçlardaki yakıtlar boşaldıktan sonra bırakılacaklarını açıkladı.
11 Haziran 2014
Irak’ın 2’nci büyük kenti Musul’u ele geçiren Irak Şam İslâm Devleti Örgütü (IŞİD) militanları diğer yerleşim bölgelerine yöneldi. Musul’da yaşayan 500 bin kişi ise evlerini terk ederek Kürt bölgelerine sığınmaya çalışıyor.
IŞİD’in Musul’daki Türk Konsolosluğu’na girdiği iddia edildi. Dışişleri kaynaklarından iddianın incelendiği açıklaması geldi.
Irak Şam İslâm Devleti Örgütü (IŞİD) Musul’daki Türk Konsolosluğu’na girdi. Konsoloslukta 2’si çocuk, 14-15 elçilik çalışanını rehin alındı. Rehineler arasında, Özel Harekâtçılar da var.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu Musul’daki baskın nedeniyle New York ziyaretini yarıda keserek Türkiye’ye dönüyor. Baskında Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz’ın da rehin alındığı belirlendi
Musul’daki baskında rehin alınan 48 kişinin bilinmeyen bir yere götürüldüğü öğrenildi. Baskın tahliye için güvenli yol aranırken yaşandı ve teröristler konsolosluğa bomba tehdidiyle girdi. Rehinelerin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi.
New York’ta açıklama yapan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ‘Musul’da risk yükselince tahliye talimatı gönderdik. Nihai kararı oradaki arkadaşlara bıraktık. Amacımız vatandaşlarımızı salimen getirmek, kimse Türkiye’yi test etmesin’ dedi.
12 Haziran 2014
Meclis Genel Kurulu’nda Musul gündemiyle bugün yapılması plânlanan özel oturum iptal edildi. Onun yerine Dışişleri Bakanı liderleri bilgilendirecek. Davutoğlu ilk görüşmeyi CHP lideriyle yapacak.
Uluslar arası nakliyeciler derneği İcra Kurulu başkanı Şener, ‘IŞİD tarafından kaçırılan tır şoförlerinin dün gece serbest bırakıldığını ancak şoförlerin başka bir grubun eline düştüğünü söyledi. Gruplar fidye talep ediyor. Şoförlerin sağlık durumu iyi’ dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Zebari, ‘Türk diplomatların ve vatandaşların serbest bırakılması için elimizden geleni yapıyoruz’ dedi. Zebari Türk diplomatların durumunun iyi olduğunu bildiklerini de söyledi.
13 Haziran 2014
Başbakan Yardımcısı Arınç, Musul konsolosluğu baskınıyla ilgili Türkiye’den bu örgütlere asla silah geçişi olmamıştır. Türkiye aşırı radikal gruplara karşı taviz vermedi dedi.
Iraklı Şiilerin en önemli dini lideri Ali Hüseyin Sistani, Halka ‘IŞİD’e karşı mücadele’ çağrısı yaptı. Sistani Şiilerden IŞİD militanlarına karşı ülkelerini korumalarını istedi.
IŞİD Irak’taki 2 kasabanın kontrolünü daha ele geçirdi Dışişleri Bakanlığı’ndan vatandaşlara Musul, Kerkük ve Bağdat’ı terk edin uyarısı yapıldı. THY Irak’tan Türkiye’ye dönmek isteyen Türk vatandaşları için ek seferler düzenleyeceğini duyurdu.
14 Haziran 2014
İran Cumhurbaşkanı Ruhanî, uluslar arası hukuka uygun olarak Irak’a yardım etmeye hazır olduklarını ancak henüz böyle bir talep almadıklarını söyledi. Ruhanî IŞİD’ militanlarının İran sınırına yaklaştığı iddialarıyla ilgili ‘Topraklarımızı korumaya hazırız’ dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri, ‘Irak’ta terör örgütü mensuplarına 4 Türk subayı tarafından eğitim verildiği ve söz konusu subayların Irak askerlerince Felluce’de gözaltına alındığı iddiaları, mesnetsiz ve gerçek dışıdır’ açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakan yardımcısı Naci Koru Musul baskınında kaçırılanların Suriye’ye götürüldüğü iddiasını yalanladı. Koru baskın anında Ankara’nın arandığını ve karşı koymanın mümkün olmadığının anlaşılması üzerine çatışmama kararı alındığını açıkladı.
15 Haziran 2014
Başbakan Erdoğan Irak’ta rehin tutulan Türklerin sağlık durumlarının iyi olduğu yönünde bilgi sahibi olduklarını söyledi. Gerekli adımların hassasiyetle atıldığını belirten Başbakan, Konuyu uluslar arası hukukla çözmeye çalışıyoruz dedi.
ABD Irak’taki gelişmeler nedeniyle bir uçak gemisini Basra Körfezi’ne gönderdi. ABD ile işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyleyen İran Cumhurbaşkanı Ruhanî ise, Irak’a asker göndermeyi plânlamadıklarını açıkladı.
Irak’ta alıkonulan 80 Türk vatandaşının sağlık durumunun iyi olduğunu açıklayan Dışişleri Bakan yardımcısı Koru, IŞID’in Telafer’e saldırısıyla ilgili, ‘Orada Türkmen kardeşlerimiz yaşıyor. Saldırı şimdilik bertaraf edildi. Neler olacağını dikkatle takip edeceğiz dedi.
Türk Hava Kuvvetlerine bağlı F-16’lar IŞİD örgütünün işgal ettiği, Musul’da keşif uçuşu yaptı. Uçuş Irak merkezi hükümeti yetkilileriyle koordineli gerçekleştirildi. Savaş uçakları olası bir saldırıya karşı tam mühimmatlı olarak havalandı.
16 Haziran 2014
Irak’ta nüfusun çoğunluğunu Türkmenlerin oluşturduğu Telafer kenti IŞİD örgütünün eline geçti. Kentteki Şii aileler Batı’ya Sünniler ise doğu’ya kaçıyor. Irak Başbakanı Nuri El Maliki IŞİD’in kontrolündeki her toprak parçasını kurtaracaklarını söyledi.
NATO Genel Sekreteri Rasmussen Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile bir araya geldi. Rasmussen, ‘Konsolosluğa yapılan saldırıyı kınıyorum. Bu suç eyleminin hiçbir meşru dayanağı yoktur’ dedi. Davutoğlu ise Irak’taki siyasi istikrarın önemini vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı alıkonulan 49 konsolosluk personelinin aynı binada tutulduğunu açıkladı. Ayrıca açıklamada, Bağdat Büyükelçiliği ve Basra konsolosluğu için tahliye kararı yok dedi.
Musul’daki konsolosluk görevlileri ve tır şoförleriyle irtibatta olduklarını söyleyen hükümet sözcüsü Arınç, ‘Konsolosluğumuz Irak hükümeti ve onun silahlı güçleri tarafından korunmamıştır. Korunmasız bırakıldığı için böyle bir durumla karşılaştık’ dedi.
ABD Başkanı Obama çatışmaların yaşandığı Irak’a, Bağdat Büyükelçiliğindeki personelin güvenliğini artırmak için 275 asker gönderme kararı aldı.
Musul’daki Türkleri kurtarmak için hassas şekilde çalıştıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, Elçilikteki tüm personel bulundukları ülkenin teminatı altındadır. Maalesef Irak merkezi yönetimi personelimizi koruyamadı dedi.
17 Haziran 2014
Türkiye’nin Basra konsolosluğu tahliye edildi. Konsolosluk personelinin güvenli bir şekilde Kuveyt’e götürüldüğü açıklandı.
3 Haziran’da terör örgütleri listesine eklenen El Kaide’nin uzantısı olarak bilinen EL-Nusra Cephesi listeden çıkarıldı. Bakanlar kurulu kararı bugünkü resmi gazetede yayınlandı. IŞİD’se hâlâ listede yer alıyor.
Irak’ta Tıkrit-Kerkük yolunda aralarında 15’i Türk 60 işçi, IŞİD’ce kaçırıldı. 15 Türk’ün Tıkrit’teki özel bir hastahanenin inşaatında çalıştığı ve Türkiye’ye dönebilmek için Süleymaniye’ye gitmeye çalıştıkları öğrenildi.
İran cumhurbaşkanı Ruhani, ‘Irak’taki Şii kutsal bölgeleri koruyacağız’ dedi ve bunun için birçok kişinin Irak’a giderek gönüllü olduğunu söyledi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Irak’taki bu durumu iç savaş işareti olarak değerlendirdi.
Başkonsolosluk görevlilerinin sağ salim Türkiye’ye getirmek için herkesin gece gündüz teyakkuzda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, ‘bölgeye dikkatle yaklaşmak gerekiyor. Türkiye’yi tüm sıcak gelişmelerden korumak birinci önceliğimiz’ dedi.
18 Haziran 2014
Irak’ın Selahaddin kentine bağlı Tuzhurmatu ilçesinde bulunan Türkmenlerin yaşadığı Çardağlı, Biravcılı ve Karanaz köyleri IŞİD’in eline geçti.
Irak ordusuyla IŞİD Beyci Petrol rafinerisinin kontrolü için savaşıyor. Rafineri çalışanları, IŞİD’in tesisin büyük bölümüne hâkim olduğunu ve rafineride örgütün bayrağının dalgalandığını söylüyor.
Dışişleri Bakanlığı’ndan Irak’ta kaçırılan 49 konsolosluk mensubunun sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Dışişleri yetkilileri ayrıca 31 tır şoförünün IŞİD’in değil başka bir silahlı grubun elinde olduğunu belirtti.
Enerji bakanı Yıldız, IŞİD’in Beyci rafinerisini ele geçirmesi sonrası Irak’taki petrol ihtiyacının Türkiye’den karşılanmasının talep edildiğini söyledi. Yıldız, ‘TÜPRAŞ talebi karşılayabilir ancak fiziki açıdan gerçekleşmesi kolay olmayacak’ dedi.
Irak’ta yaşanan IŞİD krizi nedeniyle (Türkiye’de bazı siyasi parti ve derneklerce) Türkmenlere yardım kampanyası başlatıldı.
Başbakanlık afet acil durum yönetim başkanlığı Irak’ta IŞİD krizi nedeniyle Kerkük’e insani yardımların ulaştırılmaya başlandığını açıkladı. AFAD bugüne kadar 41 bin kişilik gıda kolisi, 12.500 kişilik çadır ve 218 bin kutu ilaç gönderildi.
Dışişleri Bakanlığı Musul’da kaçırılan Türklerle ilgili ‘gerekli çalışmalar hassasiyetle sürdürülmektedir. Açıklamasını yaptı. Açıklamada ayrıca, Irak’a bugüne kadar 40 bin gıda kolisi, 22 bin çadır ve battaniye gönderildiği belirtildi.
22 Haziran 2014
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Mısır ziyareti sırasında yaptığı açıklamada Irak’ta yaşanan krize değindi ve IŞİD’in sadece Irak için değil, tüm bölge için tehdit oluşturduğunu söyledi.
23 Haziran 2014
IŞİD ülkenin batısının büyük bölümünü ele geçirdi. Örgüt Suriye’nin ardından Irak’ın da Ürdün’e açılan sınır kapılarının kontrollerini ele aldı. Bu durum Irak hükümetinin batı sınırında hâkimiyetini tamamen kaybetmesi olarak değerlendiriliyor.
* * *
Gördüğünüz gibi IŞİD’in (Irak Şam İslâm Devleti Örgütü) ‘dünyaya terör Literatürü’ne girecek durumu özetle böyle. Yukarıda okuduklarınız NTV ana haber bültenindeki günlük konu başlıkları. (Sizin bildiğiniz ancak burada bulunmayan diğer konu başlıklarını [kurşuna dizmeler vb.] NTV yazmadığı için orijinal alıntıyı bozmamak gayesiyle ilave etmedim)
Sevgili okurlar, şimdi size üç sorum olacak:
1- Bir terör örgütü kendisine ‘devlet’ diyebilir. Zaten çoğu örgüt kendisini bu şekilde tanımlar. Hiçbir terörist kendisine, ‘terörist’ demez. Ama hiçbir devlet, terörist için ‘devlet’ adını kullanmaz. Çünkü ‘devlet’ dediğiniz anda statüsü değişir. Aynen ‘Kıbrıs Rum Kesimi’ dememiz gibi. Niye basınımız ve yerli-yabancı bütün herkes konsolosumuzu ve vatandaşlarımızı kaçıran bu teröristlere niye ısrarla IŞİD veya (Irak Şam İslâm Devleti) diyor?
2- Bu örgütün orijinal adı ‘Irak-Levanten İslâm Devleti’ iken; “The Islamic State in Iraq and the Levant” (alternatively translated as Islamic State in Iraq and Syria or Islamic State in Iraq and al-Shām) Türkiye’de halkımız bu örgütü kendi kendine verdiği ve dünyanın bildiği adla, “Levanten” olarak değil de “Şam” olarak biliyor. (http://en.wikipedia.org/wiki/Islamic_State_in_Iraq_and_the_Levant)
3- Çünkü ‘Levanten’ Türk Dil Kurumu tarafından 3 anlamlı tanımlanır bunlar:
a. Özellikle Tanzimat sonrasında büyük liman kentlerinde yoğunlaşan ve ticaretle uğraşan, ‘Hıristiyanlara’ verilen ad.
b. Avrupalı gibi görünmeye özenen, züppe tavırlı
c. Bu tavra (Batılılığa) özgü olan
Peki, eğer bu adamlar, madem Sünni İslâm anlayışıyla hareket ediyorlarsa dini terminolojide “kâfir” olarak tanımlanan ‘Levanten’i niye işin içine katıyorlar?
Alın size çok bilinmeyenli bir denklem ve büyük oyun…
Çözümü; haftaya!
Reklamlar