Neriman KALYONCUOĞLU
Ağaç dikelim… Çünkü her dikilen ağaç, sadece bir bitki değil, geleceğe atılmış bir yaşam tohumudur.
Ağaç yoksa yağmur yok. Yağmur yoksa su yok. Su yoksa hayat yok. Bu zincir, varlığımızın en temel gerçeklerinden biri ve bizim ona olan bağlılığımız, hayatın devamını sağlıyor.
Ağaçlar, doğanın sessiz kahramanlarıdır. Onlar, toprağı tutar, havayı temizler, yağmuru çağırır.
Ağaçlar olmadan yağmurun düzeni bozulur, kuraklık gelir. Kuraklık ise yalnızca toprağı değil, tüm yaşamı etkiler. Bugün dikilen bir fidan, yarının ormanına dönüşebilir. O orman, kuşlara yuva, insana nefes, dünyaya denge olur.
Ne yazık ki, insanlık modernleşme adına, doğaya olan bağlılığını unutmaya başladı.
Her bir ağaç kesildiğinde, sadece bir dal değil, o ağacın koruyup kolladığı binlerce canlı da zarar görüyor. Ormanlar yok oldukça, yağmurlar azalıyor, iklim değişiyor, doğanın düzeni bozuluyor. Ve bu düzen bozuldukça, insanlığın da geleceği tehlikeye giriyor.
Ancak çözüm elimizde: Ağaç dikmek.
Bir ağaç, sadece toprakta büyüyen bir bitki değil, aynı zamanda umudun, yenilenmenin ve sürdürülebilir bir dünyanın sembolüdür. Her dikilen ağaç, doğaya olan borcumuzu ödemenin bir yoludur. Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miraslardan biri, onların nefes alabileceği temiz bir çevredir.
Unutmayalım ki, bir tohum, bir dünya demektir.
Eğer bugün bir ağaç dikersek, sadece kendimiz için değil, tüm canlılar için bir iyilik yapmış oluruz. Ağaç, suyun; su, hayatın; hayat ise hepimizin geleceğidir.
Öyleyse şimdi harekete geçelim.
Ağaç dikelim, ormanlara nefes olalım, dünyamızı yaşatalım. Çünkü ağaç yoksa, hayat da yoktur.