Tarih. 01 Mart 2019
Yazan: BGSAM
Konu: Bulgar parlamentosu ölüm yatağında!
G S Siyasi söyleşi: GERB partisi politikacılarından Georgi Markov.
Soru: Sayın (GERB partisi milletvekili, eski Anayasa Mahkemesi yargıcı) Markov, GERB- sözüm ona “Yurtsever Cephe” yönetimi cidden yerinde sayıyor. İktidar, yönetim içindeki gerginliğe ve merkezkaç güçlerin baskısına dayanabilecek mi?
Cevap: – Ne yazık ki, koalisyonlarla ortaklık yapmak zorundayız. Bulgaristan politikasını önümüzdeki 10 yıl boyunca yönlendirecek olan modelin – GERB, sosyalist parti BSP ve Hak ve Özgürlük Hareketi DPS – gibi 3 partili olduğunu itiraf etmek zorundayım. Yönetime katılmak için üçten yedi partiye kadar partilerin seçim ortaklığı için de barajın % 4 olduğu, çok kötü bir seçim sistemimiz var. Ne ki, bu alelacele kurulan ortaklıkların ömrü pek az. Ben, “yurtseverler” gibi bir parlamenter ortaklıktan 3 partinin başka bir seçime ayrı ayrı katılmasını normalmiş gibi kabul edemiyorum. Onlar, ayrılmayı ve ayrı ayrı seçime gitmeyi normalmiş gibi karşılasalar da ben tuhaf buluyorum. Bir yandan ayrı ayrı, rakip taraflar olarak seçime gidiyorlar, aynı zamanda ülkeyi beraber yönetmek istiyorlar. Söyleyecek sözüm yok. Bulgar işi… Kendileri bilir…
Soru: Ne var ki biz aynı zamanda bu “yurtsever” ortaklığın büyük ortağı kenara sıkıştırmaya çalışıyor, meclis çoğunluğunu öne sürerek elini kolunu bükmeye çalışıyor ve bu da meclisi başı sonu görülmeyen kavga meydanı haline getirmiş bulunuyor. Bu durumdan vatandaş iğreniyor, Halk meclisinin reytingi ‘ 8’e düşmüş bulunuyor, kavgalar durmuyor, aklıselim bir şey kalmadı. Neden?
Cevap: Ortaklık içinde ortaklık olan bir koalisyona nasıl bel bağlayabilirsiniz, naz dinlemek zorundayız. Bir önceki parlamentoda – Reformcu Blok’ta 7 parti vardı – Boyko Borisov “ileri” dedi “geri” dedi olmadı, en sonra tekme attılar. Teşekkür etmeden alıp başlarını gittiler.
Ben GERB partisinden milletvekili olmaktan fazla, Başbakan Borisov’un dostuyum, 19966’dan beri beraberiz, o beni karşıladıkça, her defasında şöyle demiştir: “Joro, dostum, söyle şimdi ne yapayım?!” Artık şu cevabı veriyorum: “Boyko, beyaz bayrağı at önlerine! 60 yaşına bastın. Çekil ve tarihte en büyük galip olarak kal. Bütün Avrupa seni sayıyor. Yaptıkların ortada! At önlerine beyaz bayrağı, bırak hükümet çoğunluğunu başkaları bulsun! Bankiya’daki konağına çekil. İstediklerini yapsınlar!”
Biz dikenli yolda yürüyoruz. Bulgar parlamentosu olüm yatağında can çekişiyor.
Soru: – Mecliste en uzun mesaisi olan, deneyimli bir milletvekilisiniz, böyle bir değerlendirmede bulunduğunuza göre, durum çok ciddi demektir.
Cevap: – Evet, meclisimiz ölüm yatağında can çekişmektedir. Geçen mecliste durum aynıydı.
Soru: Geçen meclisteki durumun böyle olmuş olması kimseye huzur vermez!
Cevap: Durum pattır. Çoğunluğun ipe asılmış olmasına sebep, halk oylaması yapılmış olmasına karşın, Bulgaristan’da geçerli olmaya devam eden, şu deliler tarafından hazırlanmış olan seçim sistemidir. Bizim bu sisteme göre yeni bir seçim yapmamız tamamen anlamsızdır. Gün gelecek, Bulgaristan’da Avrupa Birliği’nin bütün kanunları ve tüm direktifleri kabul edilmiş olacak ve bizim kendimizi işte göstermek için kanunları değiştirmemiz mümkün olmayacaktır.
Soru: İşe gelmeyen milletvekillerine maaş ödenmemesi için Halk Meclisi kurallarının değiştirilmesi gerekir mi? Meclisi boykot eden, Bulgaristan Sosyalist Partisi’ni (BSP) cezalandırmak amacıyla güya Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Milli Cephe (NFSB) bunda ısrar ederken, Hak ve Özgürlükler Partisi (DPS) çok ciddi mukavemette bulundu. Anlayabildiğim kadarıyla GERB milletvekilleri de durumdan memnun değil, fakat görüş beyan etmiyorlar.
Cevap: Merkez ve Batı Avrupa’da milletvekillerinin işi yalnız mecliste olmakla kalmaz, vatandaşlar arasında da çalışırlar. Bundan dolayıdır ki, ben bir milletvekili statüsünün bir memur veya bir iş sözleşmesine göre çalışan bir emekçinin durumuyla mukayese dahi edilemez. Parlamento milletvekillerinin işvereni değildir! Onların statüsüne göre, görevleri yasamayla birlikte ve parlamento dışı görevler de kapsar. Bu net olarak anlaşılmalıdır. Bundan dolayıdır ki, Bulgar Anayasasında, bileşimin 240 değil, 121 milletvekili olduğu yer almıştır.
Altını kalın çizgiyle çizerek söylüyorum: Biz milletvekillerinin meclisteki işine son veremeyiz. Bulgar meclisindeki tartışma buna yöneldi! Her işimiz bitti ve biz artık milletvekillerinin görev statüsüyle meşgul oluyoruz!
Soru: – GERB meclis grubu başkanı hükümet ortakları tarafından sürekli baskı altına alınıyor. Normal yasama çalışmaları yürütmek için, Meclis çalışmalarını örgütlemek çok zor oldu.
Cevap: – Başbakan Borisov’a tavsiyem ya beyaz bezi ortaya atması ya da bu parlamentoda azınlık hükümeti kurması veya GERB partisinin kazanacağına inandığım, erken yeni meclis seçimine gitmeyi seçmesidir. Hükümet ortaklı, sürekli haraç kopartmak, hatta bir köy mahkemesi demek istediğim, bir yargı organı haline getirilemez! Biz, meclise sunduğum bir gerekçeyle daha Büyük Halk Meclisi zamanında “arkadaş mahkemeleri” sayfasını kapatmıştık. Son yıllarda başbakan Borisov’un çabalarını ve Balkanlarda elde ettiğimiz önemli başarıları bir anda kaybedebiliriz. Durum çok naziktir.
Soru: – Şu anda devletin en büyük sorunu, mecliste çoğunluk sağlamaktır. Bunu yapabilmek için yasalar hasıraltı ediliyor, meclis iç tüzüğü rafa kaldırılıyor, çoğunluk her geçen gün eriyor. Bu olamaz. Ne zamana kadar dayanabiliriz?
Cevap: – Çoğunluk sağlamak için Anayasayı, milletvekilinin mevcut durumu çiğneyemeyiz. Politika reel bir etkinliktir. Şu an mecliste çoğunluk sağlanabiliyor. Sanki tehlike altında değil. Sorumlu olan, mecliste çoğunluğu sağlayamayandır. Şu bilinmelidir: Hükümet istifa etse bile, Anayasa çarkı döndüğünde, görev süresi sahibi olduğu müddetçe yine önce GERB önünde duracaktır. Bu parlamentonun görev süresinde GERB partisinin ikinci bir hükümet kurabileceğine de inanıyorum.
Aslında ben, yapılacak olan erken genel seçimin, Bulgaristan için şimdi olduğundan daha iyi bir çözüm getirebileceğine inanmıyorum. Yeni bir seçime gitmek, ilkemize gelecek yeni yatırım umutlarından vaz geçmemiz anlamına gelir. Seçime gidersek, herkes bize yüz çevirir. Çünkü 2019’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra Avrupa değişecektir. Batı ve Merkezi Avrupa’da geleneksel partilerin o kadar çok işleri var ki, bize kimse dikkat çevirmeyecektir. Bulgaristan’da geniş bir koalisyon kurulabilmesi olanaksızdır.
Soru: – Kör sokakta mı bulunuyoruz?
Cevap: Yapmamız gereken, Bulgaristan’da parlamentarizmi güçlendirmektir, bunu yapamazsak daha iyisinin geleceğine inanmıyorum. Çar artık yaşlandı. Tahta çıksa bile yönetmeyecek, Çarlığını sürdürecektir. Cumhurbaşkanı Cumhuriyeti olmamız da olası sayılmaz, çünkü Büyük Halk Meclisi seçmemiz gerekir. Bulgaristan’ın Anayasa değişikliği yapabilecek, 400 milletvekili çıkaracak kapasitesi yoktur. Topu aynı yerde tutmak zorundayız. Biz, Boyko Borisov sayesinde başarılı olduk ve kendimizi komşu Balkan devletlerinden bir boyut daha üstün gösterebildik, şu bir gerçektir, başı çeken durumdayız, elde ettiğimiz parlamenter süreyi sonuna kadar çıkarmak için bizim sabır ve akıl küpü olmamız gerekir. Çok basit bir meclis çoğunluğuna dayansak da, elde kalan çok kıt meclis güvenini koruyup meclis kurallarına uymak zorundayız.
Soru: – Çalışmayan meclisimiz, üzerinde oturduğu dalı kendi kesiyor.
Cevap: – Ne yazık ki öyle!
Soru: – Meclisin hükümdarı artık Valeri Stoyanov’tur. Şartlar koşan o. Tehdit ediyor. Çoğunluk oyunu oynarken, GERB milletvekillerini istediği gibi oynatıyor.
Cevap: – GERB’in ortaklarının tavrını yorumlamak istemiyorum. İstanbul Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletlerin Göçmenler Paktını ve Avrupa Birliği’nin Macaristan’a yaptırımlarının reddedilmesinde yardımcı oldular. Onlar oldukça çelişkili bir ortaklık. Bizim için şimdiye kadar yaptıklarına saygı duyuyorum.
Ortakların arasındaki çatışmalar artık bütün yönetimi etkiliyor ve GERB’in sırtına biniyor.
EPİZENTER-Bulgaristan