Musa VATANSEVER
Konu: Hepimizi ilgilendiriyor.
Dünya basınından seçmeler.
Yenidünya düzeni mi kuruluyor?
Önce yazarı tanıyalım:
D-r Pol Kreyg Robırts Amerika Başkanı Ronald Reagan’ın Maliye Bakan Yardımcısı görevinde bulundu. Ünlü ABD Üniversitelerinde akademik görev aldı. 1993’te FORBS dergisi onu ABD’nın en etkili 7 gazetecisi arasında gösterdi. ABD Savunma ve Ticaret Bakanlıklarında danışmanlık yaptı.
***
BREXIT referandumunun derin anlamı nedir?
Umut ederiz ki, İngilizlerin “AB’den ayrılalım” (BREXİT) oyunun anlamı şudur: Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Paktı’nın (NATO) dağılır ve Üçüncü Dünya Savaşı atlatılır.
AB ve NATO fenalık etmeyi seven kurumlardır. İkisi de Washington tarafından Avrupa halklarının egemenliğinin yok edilmesi için kurulan kurumdur.
Bu iki kurum Washington’un Batı dünyasını kontrol etmesini sağlarken, Amerikan saldırılarına alet oluyor ve onların gizlenmesine yardım ediyor. Suçlu durumda olan yöneticilerinin tutuklanıp yargılanmadan dış ülkelere seyahat etmesine asla izin verilmemesi gereken Washington’un, AB ve NATO olmadan ve tamamen izole duruma düşmeden, Avrupa’yı ve Birleşik Krallığı Rusya’ya karşı bir savaşa itesi ve son 15 yılda 7 Müslüman devleti yok edesi mümkün olamazdı.
“AB’den ayrılmayı” destekleyen hademe durumundaki elektronik haber araçları seçmenlerin cesaretini kırmak için tahmini sonuçlarla ilgili onları aldatmayı başardı. Fakat bu mekanizma çalışmadı. İngilizler her zaman özgürlük öncüsü olmayı başardı. İngilizlerin tarihsel başarıları yasaları devlet silahından hakın kalkanı yapmayı başardı ve dünyaya denetimli yönetimi onlar verdi. İngilizlerin çoğunluğu, iktidar perde arkasına saklanmış kişilerin elinde olan ve yasalar bir kulis hükümeti tarafından silah gibi kullanılabilen Avrupa Birliği’nin bir diktatörlük mekanizması olduğunu anlayabildi.
19.yüzyılda İngiltere Avam Kamarası.
Avrupa üzerindeki egemenliğini koruma gayretiyle Washington, hademelikten geçinen medyanın gönüllü destekleri ve oranları % 1’i aşmayan zenginlerin bayrağı altında buluşan, beyinleri sulanmış solcularla başlattığı kampanyada, İngiliz özgürlüklerini ve egemenliğini korumayı ırkçılık olarak gösterdiler.
Yürütülen onursuz kampanya, Washington ve onun kibar ve zarif medya fahişelerinin halkların özgürlükleri ve egemenliği için savsaklayışını ortaya koydu. Birleşik Amerika demokrasinin savunulmasını diğerlerin üzerindeki egemenlikleri için tehlike gördüklerinden her bir demokrasi belirtisini şeytanlaştırmaya çalışıyorlar. Yakın geçmişte Ukrayna hükümetini seçtikleri gibi, Suriye hükümetini de ancak kendileri ve terörist müttefikleri seçme hakkına sahiptir iddiasında bulunan Washington, Latin Amerika’nın reformcu liderlerini devamlı görevden alıyor.
İngilizlerin yarıdan fazlası Washington’a “olmaz böyle şey” dediler. Bu çarpışma henüz bitmedi. Olabilir de, belki de henüz tam anlamıyla başlamadı. İngilizlerin başına gelecekler şunlar da olabilir: “İngiliz Pounduna ortak saldırıda bulunmak ve onun çok düşük düzeylere çekmek ve Britanya ekonomisini baskı altına almak amacıyla, Amerikan Federal Rezervi, Avrupa Merkez Bankası, Japonya Bankası ve G. Soros ortaklık kurabilirler. İngiliz iradesi mi Merkezi Haber Alma (CİA), AB ve % 1’in iradesi mi daha güçlü zaman gösterecek.
AB’den çıkmak için “acele etmeye gerek yok” demeye başlayan, ayrılma yandaşlarının lideri olan Boris Conson’un başladığı yanlışlar serisi Britanya ekonomisine yeni saldırılara zemin hazırlıyor. İngilizlerin otoriter AB’den ayrılması ne kadar fazla zaman alırsa, “ayrılalım” dediklere için Washington ve AB onlara o kadar süre baskı uygulayabilecekler ve medyalar da insanları bu referandumun yanlış olduğuna ikna etmeye çalışacaklardır. Bu arada, referandum sonuçlarının zorunluluk getiren bir kuralı olmadığından dolayı, korkudan titreyen İngiliz Parlamentosu sonuçları geçersiz de sayabilir.
Ekim’i beklemeden, Kamran’ın koltuğundan hemen kalkması gerekiyor. Yeni hükümet, Avrupa Birliği’ne halkımın kararı, 2 yıl sonra değil, hemen şimdi yürürlüğe giriyor, seçim gününden başlayarak politik ve hukuksal angajmanlar kesilmiştir, demelidir. Bu yapılmazsa, önümüzdeki 2 yılda İngilizler öyle bir baskı altına alınacaktır ki, belki de oylama sonuçları tersine döner. İngiliz hükümeti, Birleşik Amerika’nın Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlardan çekildiğini hemen açıklamalı ve ekonomisini güçlenen uluslar olarak ortaya çıkan Rusya, Çin, Hindistan ve İran ekonomilerine bağlamalıdır. Ve böylece ABD’nin ulusal Britanya ekonomisine saldırılarına göğüs gerebilir.
***