Tarih: 19 Ocak 2019
Yazan: Şakir ARSLANTAŞ
Konu: Yeni bir tartışma başladı: “Bataklık” mıyız, toprak parçası” mıyız?
Bulgaristan halk meclisi satın alınacak yeni askeri uçak olarak US “F-16” uçakları için görüşmelerin başlaması kararını Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH) oylarıyla kabul etti. Bir askeri pilot olan Cumhurbaşkanı General Rumen Radev’in yüksek makamından yorumlar ise hiç gecikmedi.
Radev kendisi 2019’a girerken yaptığı Yılbaşı konuşmasında yaşadığımız topraklara “bataklık” demişti.
Cumhurbaşkanı makam büyük şefi General Dimitır Stoyanov “bataklık” kavramını “toprak parçası” değimiyle değiştirdi. Bulgaristan artık bir “bataklık” olmaktan çıktı ve “toprak parçası” (arazi) oldu. Bu durumda Cumhurbaşkanımız da bir arazının Başkanı olmuş oldu.
Bu yeni durum, 16 Ocak 2019 tarihinde saat 13-30’da ilk olarak Baş Şef Dimitır Stoyanov’un “Facebook” sayfasında yani mecliste “F-16” savaş uçaklarının Amerika’dan alınması kararının onaylanmasından hemen 2 dakika sonra şu biçimde belirdi.
“Günaydın Toprak Parçası!
Günaydın toprak parçasında ikamet edenler!
Kendilerinin kim olduklarının farkında olanlara Günaydın!”
Cumhurbaşkanı-General R. Radev’in sadık eski dostu, eski Hava Kuvvetleri Kurmay başkanı Gen. D. Stoyanov’un Bulgaristan halkına böyle hitap etmesini anlamak çok zor. Anlayabildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanlığımızın ikinci adamı bize vatanımızın egemenliğini, devlet niteliğini, bağımsızlığını vs kaybettiğini ve boş bir toprak parçası durumuna geldiğini haber veriyor.
Kuşkusuz bu iddiaları algılamak da çok zor. Çünkü Bulgaristan 2014’ten beri NATO üyesi bir ülke ve Birleşik Amerika’nın stratejik müttefiki durumunda olup topraklarımıza çöreklenmiş 4 US askeri üssünden söz ediyoruz. Üstelik, “F-16” savaş uçaklarının satın alınması görüşmelerine başlanmasını onaylayan Halk Meclisidir ki, bu Bulgar devletinin en yüksek karar organı olan bir meşru parlamentodur ve Anayasaya göre siyasi sistemimiz de parlamenter demokrasidir.
Yasalarımıza göre, Cumhurbaşkanı meclisin bu kararını durdurabilecek durumda değildir.
Karar kesindir. Bulgaristan’ın 1990’da 4. Anayasanın kabulüyle başlayan Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Paktı (NATO) yönelimimizin devamıdır. 2016’nın 16 kasımında yapılan seçimde Müslüman Türk seçmenin oylarıyla da göreve gelen Cumhurbaşkanı Radev, her şeyden önce nüfusun birliğini ifade ve temsil etmek zorundadır. 16 Ocak 2019 günü “F-16” prosedürünün başlaması için yapılan Parlamento oylamasında yasama organı zaten ikiye bölündü, parçalandı da denebilir.
Kanadın birinde – Avrupalı Vatandaşlar Partisi GERB, Hak ve Özgürlükler Partisi (DPS) ile aşırı milliyetçilerin VMRO partisi yer alırken, Rus-çu kanada da şu siyasi güçler girdi:
İkinci kanat: Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP); Rusya yanlısı “Ataka” partisi, güya “Yurtsever Cephe” hükümet ortaklığından “Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Milli Cephe” (yerli faşistlerin örgütü) ve 2 yıl önce kurulan ve 2017 Martında siyaset kazanına atlayan, popülist, Rus-çu “Volya” (İrade) adlı siyasi partiden oluştu.
Oluşan yeni durumda, Cumhurbaşkanı Özelkalem D. Stoyanov sanki bir siber savaşta bir hackerler şefi, bir trol gibi hareket etti.
Şunu hatırlayalım ki, Cumhurbaşkanı Radev Bulgaristan’daki durumu “bataklık” olarak nitelemesinden sonra, kamuoyunda sert tepkiler belirince, o yardımcılarına radyo ve TV programlarına demeç vermeyi sınırlamıştı. “Bataklık” çok yorumlanmıştı. Bu “bataklık” içinde insan hakları, azınlıkların doğal ve kültürel ve medeni hakları vs ne durumdadır yorumlarına değerlendirme gelmese de, olaylar feci durumu kendiliğinden anlatıyordu. Aklı çalışanlar, “bataklık” buharlaşır yağmur olur arınır ve içilir duruma gelebilir ya da toprak bataklığın suyunu çekse her hangi bir yerden kaynak suyu olarak akar ve yine temizlenmiş haliyle içilir” gibi sözlerle durumu ifade etmişlerdi.
Ancak ne var ki, “toprak parçası” (arazi) için derin yorumları halen beklemeye devam ediyoruz. Bulgaristan’ın bilinen psikologlarından biri olan Kalina Urumova, Kabine Baş şefi Stoyanov’un sözlerine getirdiği uzman yorumunda “sinirlilik, yüksek heyecan, psişik dengesizlik” gibi değimler kullanarak açıklama getirdi. Sanki Stoyanov bir kişisel kavga, lobist beklenti kaybetmişti.
Bulgaristan’da da devlet görevlileri yasası var ve devletin durumuyla ilgili kişisel değerlendirmeler herkesin boy ölçüsü olamaz ve değildir. Devlet görevlileri yasasının 2. maddesindeki temel istemler şunlardır. “tarafsız olmak, politik partiler dışında kalmak, hukuk devleti ilkelerini esas alan devlet siyasetinin uygulanmasına katkıda bulunmak, devlet kurumlarına güveni güçlendirmek vb.”
Kamuoyunda tartışılan şöyle bir sorun da var. 2016 kasımında Cumhurbaşkanı Radev seçildiğinde, ülkede geçici hükümet kuruldu. Başbakan Prof. Ognyan Gercikov (Ocak – Mayıs 2017) istikrar ve İlerleme Ulusal Hareketi Başkanı (II. Semion Partisi) idi ve yasal hakkı olmamasına karşın, İsveç yapımı “Gripen” savaş uçaklarından alınması kararı almıştı. O zaman bu karara Cumhurbaşkanı Radev ve kabine Baş Şefi Stoyanov itirazda bulunmamıştı.
Pek tabi ki, yasal demokrasi ortamında yaşasaydık, Cumhurbaşkanı Radev’in vatanımıza “arazi” adı veren D. Stoyanov’u görevinden alması gerekirdi. Bizim için memleketimize “arazi” diyen Dimitir Stoyanov kim olursa olsun, sönmüş bir ampuldür. Seçmenin beklediği budur. Yoksa “uçak ticaretinin” ardında bambaşka hesaplar mı var?….
Bizi izleyiniz.
2019’da yeni analiz ve yorumlarımızı “www.bghaber.org” elektronik yayınımızda ve “Bulgaristan Türkeri’nin Sesi” gazetenizde okuyabilirseniz.
Sağlıcakla kalınız.