Muhammet ULUTÜRK
Konu: Başucumuzda ve gönlümüzde Türkiye.
Ana-vatanına sahip çık!
Şu küçücük dünyada dik durmak zor.
Şu dünyada on parmağında on hüner olan koca karının
HALK olduğunu bir daha gördük ve dünyaya ilan ettik
Bu defa da bu BÜYÜK HALK yine biz Türklerdik.
Şu sahte dünyayı bir daha şaşırtma şerefi bize düştü.
Meyveleri iri ve leziz olan bahçelerde hırsızların bol olduğunu çocukluktan biliriz.
İçine düştükleri bataklığın dibini bulamayanların, bize altın çağı çok gördüğünü de!
En güzel yalan paketlerine sarılmış kurşunlar, tanklar, toplar, savaş uçakları yenmiyor.
Hepimizin büyük özlemi hep bir yudum su, bir lokma ekmek, biraz huzur ve derin bir uyku.
Bugünkü korkuluğun da kalbi yok. Gözyaşları da yok.
Uçaklardan atılan bombaların, en modern silahlarının kustuğu ölümün de!
Askeri darbecilerin, cuntacıların, tankla çocuk ezenlerin, sahte dua edenlerin de!
Bir eliyle beyaz güvercin uçuran ve ardından kanatlarına ateş açanların da! Kalbi yok!
15 Temmuz gecesi, ANA-VATANIMIZ kalbinden bıçaklanmak istendi.
Biz, ATA-VATANIMIZI kaybedenler, kalp yarasını biliriz.
Adalet adına boyna ip, bileklere kelepçe takıp göz bağlayanları da!
Zindanda aydınlık aramayı da özgürlüğün renginin olmadığını da!.
Askeri darbeleri halkımızın korkuluğu yapmak isteyenler var.
1960-71 ve 1980 unutulmadan 15 Temmuz 2016 kâbusunu yaşadık.
Umutlarımızla beslenen ejderhanın karanlık yüzünü bir daha gördük.
Anaların ve çocukların feryadı yürekleri parçaladı.
Cumhuriyetimiz, demokrasimiz, özgürlüklerimizdi hedeflerinde.
Her şeyimizi yemek istedi, manda gibi, kan gölünde yatmaktı hedeflerinde.
Nice imparatorluklar, Krallar, Sultanlar, başbakan ve bakanlar yemiş olsalar da,
Geçiremedi dişlerini ejderha, kahramanlıkların anası Türk halkına.
Masal anlatmak istiyorum torunlarıma, masal gibi bir dünya olmasa da,
Gül vermek istiyorum sevgilime, güller zafer kokmasa da,
Çiçek dikmek istiyorum bahçeme, güller yaprakları gömülerek dikilse de,
Zafer kutlamak istiyorum halkımla, zafer artık bizim meydanlara sığmasa da!
Sözlerinde hoşgörü ve barış varken, TBMM’ne bomba atman yakıştı mı?
Ağzından bal aksa da, tanklarla çocuklarımızı ezmek yakıştı mı?
Ana-vatanımızın başında kana doymayan terör belası varken, yaptığınız yakıştı mı?
Halkımızın yenilmezliği karşısında, bu kadar küçüldüğünüze, değdi mi?
Ölemeyenin ölümsüzlüğü var karşında!
Ölüp ölüp dirilen büyük bir HALKIN, benim halkımın ölümsüzlüğü.
Biz sudan topraktan ve havadan doğdukça
Hangi bomba öldürebilir. Ölümsüz halkım var oldukça…
Büyük insanların derdi de büyük olur.
Kimseyi kurşun dökmeye çağırmıyoruz! Boyunlara ip de takmadık!.
Kardeşliğin bölünmez bütünlüğü ve mutlu geleceği varken,
Şaşarım! Hangi kurşun delebilir Türkün sevgi kalkanını?
Halk ve askerle komutan birliği nedir bilir misin?
Türkiye Başkanına olan sevginin büyüklüğünü görebilir misin?
Pilotlar uçmayı, bakımcılar mühimmat yüklemeyi reddederken,
Çapulculardan kahraman çıktığı görüldü mü?
Halk devrimi nedir söyleyebilir misin?
1789’da 7 sarhoşu Bastilya zindanından kurtarmak değil bu!
Kitleler hareketlenmiş durdurabilir misin?
Bayrak gibi dalgalanan Recep Tayyib Erdoğan’ı gördün mü?
Sokak ve meydanlar devrim ruhuyla dalgalandı.
Yürekler, balkon ve gönderler bu kadar bayrak görmedi!
Aydınlığı taşıyanlar karanlığa yenik düşmedi.
Anavatan arayan halkım gerçek özgürlüğü artık görebildi.
Vatanımıza ve Milletimize, huzur ve istikrarımıza, birlik ve beraberliğimize, seçtiklerimize karşı yapılan hain darbe girişiminin karşısındayız. 15 Temmuz’da yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.