Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BALGÖÇ) 16.Olağan Genel Kurulu’nda Yüksel Özkan güven tazeledi.
Göçmenlerin göç hikayelerinin gösterimiyle başlayan genel kurulda Bulgaristan göçmenlerinin nasıl zorluklarla ülkelerinden göç ettikleri, isim değişikline direnenlerin yakalanarak kamplarda yaşadıkları zulümleri dile getirildi. Yaşadıkları şartları anlatan soydaşların verdikleri röportajlar salonda duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Göç hikayelerinin son bulduğu noktalar ve soydaşların devam eden hayatlarında yerleştikleri başta Bursa olmak üzere, İstanbul ve İzmir’e yaptıkları göçlerin hikayesi de ve günümüz koşullarında yaşananlar anlatıldı.
Belgeselde BAL-GÖÇ’ün göç esnasında ve sonrasında tüm sorunların ve sıkıntıların çözümüne nasıl etkin bir çalışma yürüttüğü de vurgulandı.
“BEDEL ÖDEMEYE DEVAM EDİYORUZ”
BAL-GÖÇ Genel Başkanı Doç. Dr.Yüksel Özkan, “Bulgaristan da ne yazık ki hala bazı siyasi partiler tarafından basit çıkarlar ve iç siyaset malzemesi olarak her platformda söylem ve eylemlerle Türk düşmanlığı yapılmaktadır”. Bu siyaseti dost ve komşu bulgar halkının çoğunluğu da çirkin bulmaktadır. Bulgaristan’ın yöneticilerine seslenen Özkan, toplumsal barışa zarar veren bu eylemlerin engelleneceğine inadıklarını vurguladı. Ana dil Türkçenin öğrenmesine de değinen Özkan, “Bir topluluk anadilini konuşamazsa, okuyup yazamazsa o toplum yok olmaya mahkumdur. Bizler Bulgaristan’da yaşayan vatandaşların anadilini konuşup ve okuyabilmesi için lobi çalışmalarını sürüdürüyoruz” dedi.
Balkan göçmenlerini ve tüm dünyada Türk azınlığını rencide eden söylemler ve eylemlere karşı duydukları rahatsızlığı dile getiren Özkan “Bunlara karşı tepki koyduk, kınadık. Biz bunun için bedel ödedik, ödemeye devam ediyoruz ve kimsenin saygısızlığına tepkisiz kalmayacağız. Balkanlardaki insan hakları ihlallerini karşısında dün olduğu gibi bu günde dik durduk.
Her zaman olaylar konusunda tespitlerimiz, öngörülerimiz sonuçlar ile örtüştü o yüzden kurumlarımızı doğru bilgilendiğimiz için de hiç bir mahçubiyet içinde değiliz” derken başta Ülkemizde olmak üzere Balkanlarda da bazı siyasi hareketlerin toplumsal barışın bozulmaması için sorumluluklarını bilmeleri gerektiğini de hatırlattı.
” BEŞ BİN SOYDAŞ MAĞDUR”
Soydaşların sosyal güvence haklarının da konuşulduğu genel kurulda yalnızca Bursa’da 400 bin kişinin nufüs kağıdında doğum yeri Bulgaristan yazdığını hatırlatan Özkan, “BAL-GÖÇ”ün çabaları ile 2008 yılında bu günkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’in büyük destekleri ile bir borçlanma yasası çıkarıldı. Kendilerine şahsım ve camiamız adına şukranlarımızı sunuyoruz. Bu yasa doğrultusunda bankalardan kredi çekerek borçlanan 37 bin kişi emekli oldu. Yasa çok açık olmasına rağmen ülke çapında sayıları 5 bin bulmayan üyelerimiz mağdur. Bu konuda başta iktidara ve iki muhalefet partilerine 5 defa dosya verildi ama dosyaların akıbeti muamma”dedi.
“MİLLETVEKİLİMİZİ KENDİMİZ SEÇECEĞİZ”
Özkan, soydaşların sorunlarına daha etkili çözüm geliştirmek için”Artık BAL-GÖÇ olarak milletvekillerimizi, temsilcilerimizi bizler belirleyeceğiz. Sadece dosya taşıyan ve sorunları dosyadan okuyan temsilci göndermeyeceğiz” diye konuştu.
Doç.Dr. Yüksel Özkan, “Bazı parti teşkilatları Ankara’ya Göçmen kontenjanındandır diye liste gönderdiklerini basından takip ediyoruz ve artık dur diyoruz, Emek hırsızlığına izin vermeyeceğiz, temsilcilerimizi kendimiz kurullarımızda belirleyeceğiz” dedi.
Özkan’ın konuşmaları salonu dolduran ve salon dışına taşan yaklaşık 2000 delege tarafından ayakta alkışlandı.
Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, yaptığı konuşmada “BAL-GÖÇ, Federasyonu ve Konfederasyonu ile birlikte konumunda Balkanlar nezninde Türkiyenin en büyük sivil toplum örgütü olmanın gururunu yaşıyor. Soydaşların acılarına ortak olduk. Ancak acımız hala çok taze, yine de karşımda gördüğüm bu muhteşem kalabalık benim geleceğe dair umutlarımı arttırıyor, herkesin bu mücadelede yüreğini ortaya koyması bizim için çok anlamlı” diyen Gençoğlu, sonuna kadar adil ve iyi bir yaşam için uğraş vereceklerini de sözlerine ekledi. Gençoğlu, BAL-GÖÇ Başkanı Özkan’a başarılı çalışmalarından ve özellikle 1989 zorunlunu göçü tarihe not düşme anlamında çektikleri belgesel için de teşekkür etti.