Yazan: Neriman Kalyoncuoğlu
Bulgaristan Türklerinde Nevruz Bayramının diğer bir adı Kızıl Kırmızı, bir başka adı da Mart’ın Dokuzudur. Nevruz günün döndüğü gündür. Her yerde ateşler yakılır. Çocuklar ateş üzerinden atlar. Yalnız kötülüklerin ateşle kovalandığı gün değildir Nevruz bizde, hayvanların iyi döl vermesi, doğanın bol tozlaşması ve bereket yüklenmesi için dualar edildiği kutsal günümüzdür.
Nevruz günü Bulgaristan’da Cemal şenlikleri yapılır. Aslına bakılırsa aynı gün Bulgarların kötülükleri kovmak için düzenledikleri “kukeri” (cemal) yürüyüş ve şenlikleri, özel oyunları, oyun esnasında çıkardıkları sesler, onların köklerinin Orta Asya’ya uzandığına, bizim yürüdüğümüz yollardan onların da geçtiğine, onların bizden birileri olduklarına en parlak örneklerden biridir.
Bulgaristan Türklerinin halk edebiyatı Nevruz izleriyle doludur.
İşte bir halk türküsünde Nevruz:
“Nevruz der ki ben nazlıyım,
Sarp kayalarda gizliyim.
Mavi gözlü, gün yüzlüyüm,
Benden ala çiçek var mı?
Çayır çimen dolu dağlar,
Yârim gurbet elde ağlar.”
Bir halk şairi olan Pir Sultan Abdal’ın şiirinde ise Nevruz ile ilgili duygular şöyle ifade edilmiştir:
“Sultan Nevruz günü candır erenler,
Gönüller saz dolu ehl-i imanın
Cemal yeri görüp doğru bilenler,
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın”
Halk kültürümüze gelen ve yıllar süren kutlama yasaklarından sonra bugün de Nevruz Nedir? Sorusuyla karşılaştığımız oluyor.
Nem (yeni) ve ruz da (gün) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen ve “Yenigün” anlamını taşıyan Nevruz, kuzey yarımküresinde Türkler başta olmak üzere birçok halk ve topluluk tarafından Yılbaşı olarak kutlanır.
Gece ile gündüzün eşitlendiği 21 Mart ile birlikte havalar ısınmaya, karlar erimeye, ağaçlar çiçeklenmeye, toprak yeşermeye, göçmen kuşlar yuvalarına dönmeye başlar.
Bu nedenle 21 Mart bütün varlıklar için uyanış, diriliş ve yaradılış günü olarak kabul edilerek, Yenigün Bayramı adıyla kutlanır.
Orta Asya’da yaşayan Türkler, Anadolu Türkleri ve İranlıların yılbaşı olarak kabul ettikleri güne Nevruz adı verilir ki, yeni gün anlamına gelir. Gece ve gündüzün eşit olduğu Miladi 22 Mart, Rumi 9 Mart gününe rastlamaktadır.
Bulgaristan Türkleri lehçelerinde nevruz Mart Dokuzu olarak da anılır ve atasözü şöyledir: “Martın Dokuzu Attı Topuzu!” yani kış soğukları bitti, bahar geldi anlamındadır.
On iki hayvanlı Türk Takviminde görüldüğü üzere, Nevruz Türk kültüründe çok eskiden beri yer almakta, bilinmekte ve halk törenleriyle kaynaşmış kutlanmaktadır. Türk birlik ve beraberliğinin, ortak kadere inancın simgelerinden biridir. Öte yandan, Nevruz bir kurtuluş günü olarak da kutlanmaktadır. Bu kışın güçlüklerinden ve dertlerinden kurtuluş günü olarak algılanır. Aynı zamanda Ergenekon’dan çıkıştır. Anadolu ve Balkan Türkleri, özellikle Bulgaristan Türkleri Nevruz geleneğini canlı olarak günümüze kadar yaşatmışlardır.
Türk Dünyasında Nevruz dendiğinde, milletleri millet yapan değerlerin en önemlisi kültürdür ve bizim Türk kültürümüzün özünde Nevruz – Yenigün Bayramı vardır. Kültürümüzün bünyesinde, dilimiz, dinimiz, geleneklerimiz, inanç, örf ve adetlerimiz, töre, güzel sanat ve edebiyatımız gibi sosyal değerler belirleyicidir. Bu bakımdan milletin varoluş sebeplerinin başında, milli toplumun sosyal dokusunu oluşturan kültürün oluşturucu unsurları gelir. Biz, Bulgaristan Türkleri bu nevruzda anadilde anaokulu, okul ve anadilimizde edebiyat ve kültür davamıza ateş verdik. Memleketimizde, AB üyesi Batı Avrupa ülkelerindeki gurbetçilerimiz ve Türkiye Cumhuriyetinde ikamet eden soydaşlarımız arasında Türk kimliği bildirisini imzalama ve azınlık haklarımız davası genişleyerek güç topluyor.
Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olan Bulgaristan Türkleri Uluslararası Türk kültürünü oluşturan ve biçimlendiren halk topluluklarından biridir. Bizim kültür değerlerimiz arasında en uzun ömürlü olanları dilimiz, örf ve adetlerimizdir. Aynı zamanda Bulgaristan Türkleri kültüründe Yenigün sevinç, coşku ve gurur günüdür.
Nevruzla ilgili İslami rivayetler de vardır.
. Allah dünyayı gece ve gündüzün eşit olduğu nevruzda yaratmıştır.
. İlk insan olan Hz. Adem’in çamuru Nevruz’da yoğrulmuştur.
. Allah Hz. Adem ile Hz. Hava’yı Nevruz günü Arafat’ta buluşturmuştur.
. Hz. Nuh Nevruz günü yere ayak basmıştır.
. Allah, yıldızları burçlarına Nevruz’da dağıtmıştır.
Selçuklular, Takvim-i Celali isimli takvimi kabul ederek, Nevruz yılbaşı olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Nevruz geleneği, Osmanlılarda daha da gelişerek, halk arasında olduğu kadar saray ananelerinde de yer almıştır. Eski metinlerde Nevruz adı “Nevruz-i Sultani” olarak geçmektedir.
Büyük Türk seyyahı Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatnamesinde, “kullanılan takvime göre, yılın ilk günü Nevruz’a denk getirilmiş ve bugün yılbaşı olarak kabul edilmiştir.
Alev-ş Bektaşi Türk topluluklarında 21 Mart Nevruz Bayramı bizde de büyük törenlerle kutlanır. “Ayin-i cem” icra edilir. “Ali’nin mevlidi” okunur. Türenler sabaha kadar devam eder.
Önce değimlerimiz vardın Nevruzu anlatan:
- İğde çiçeğine arıdan
Ayva çiçeğinde kardan
Nevruz gülünde attan,
Kendini savun.
- Böyle kışın böyle olur Nevruzu.
- Ramazanın aşından, pilavından,
Kurbanın etinden
Kendin koru.
Görüldüğü gibi, özünden ve bünyesinden bir parça olduğumuz Türk Dünyasının bütünüyle benimsediği kutladığı bir bayramdır Nevruz.
Öyle ki, Nevruz Bayramını Türkler aleminin birlik, beraberlik, kardeşlik dostluk ve dayanışma vesilesi olarak kutluyoruz.
Nevruz Bayramınızı bir şiirle kutluyorum.
Bahar Olsun Da
Mevsim olsun, dal olsun, yeşil olsun,
Akan ırmak akar, akar denizi bulur.
Yeşil çimen püfür, püfür kabarır durur.
Yeşil olsun, güneş olsun, su olsun da…
Leylek uçar, kırlangıç uçar, gök olsun da
Yüzler güler, gönül hazla dolsun da
İnsan yorgunluğunu unutur, nağmeler alsın da
Bahar olsun, yeşil olsun, çiçek olsun da.
Mutluluğundan yüz güler, hayat gülsün de
Gönül coşar, kaderi neşe silsin de
Bahar olsun, güneş olsun, ışık saçsın da
Mutluluk bahçesinde çiçekler açsın da.
1967 Kırca Ali
Hasan M. Hasanov