Tarih: 11 Haziran 2019
Hazırlayan: Nargiz Gurbanova
Türk – İslam Dünyasında Devlet Düzeninin Yeni Modeli
Dünyanın dört bir yanındaki Azerbaycanlılar için tarihsel önemi olan bir olayı simgeleyen Cumhuriyet Günü, Azerbaycan’da en önemli bayramdır. O gün, 28 Mayıs 1918’de Azerbaycan Milli Konseyi tarafından Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin ilan edilmesi kutlanır. Bu yıl, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin (ADC) 101. Yıldönümünü onurla anıyoruz.
1918 yılında Azerbaycan Milli Konseyi tarafından Bağımsızlık Bildirisi’nin kabul edilmesi, Azerbaycan devletini parlamenter demokrasi olarak yeni bir biçimde yeniden kuran tarihsel bir olaydır. O gün, Azerbaycan, etnik mensubiyetlerine, din, sosyal durumu ve cinsine bakılmaksızın bütün vatandaşlarının sivil ve politik haklarını güvence altına alan bir demokratik cumhuriyet ilan edildi. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, İslam ve Türkî dünyada birinci laik ve parlamenter demokrasi, kadınlara eşit seçme hakkı tanıyan, nüfusunun daha fazlası Müslüman olan ilk devlet olurken, Avrupa ülkeleri arasında da ilklerden biri oldu.
Yeni Cumhuriyet, Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki çok çağrışımlı iç ve uluslar arası politik ortamda kuruldu. Kuruluşunun daha ilk günlerinde cumhuriyet çok ciddi sorunlarla yüz yüze gelse de, parlamentosu ve hükümeti birçok önemli karar aldı ve gerçekleştirdi. Azerbaycan’da demokratik devlet yönetiminde birikmiş deneyim yokluğu, liderleri için engel oluşturmamıştır. Demokratik atılım ve ilerici maneviyattan esinlenen bu öncüler iyi çalışan bir devlet ve toplumsal düzen oluşturabildi.
Azerbaycan’da yaşayan tüm milliyetler, Bakanlar Kurulu’nda olduğu gibi, 11 gruptan oluşan, 120 milletvekilli milli parlamentoda da temsil edilmiştir. Milli parlamento 2 yıllık çalışma süresinde 230 yasa kabul etmiştir. ADC’nin uluslararasında tanınmasını sağlamak için büyük çaba gösterilmiştir. Parlamento Başkanı Alimardan Bey Topçubaşov tarafından yönetilen Azerbaycan heyeti Paris Barış Konferansına katıldı ve Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin tanınmasını sağlayabildi.
Ne yazık ki, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ancak 23 ay ayakta kaldı ve 1920 Nisanında Bolşevik müdahaleden sonra varoluşuna son verildi. Buna rağmen, onun demokratik idealleri, değerleri ve gelenekleri yeni kuşak Azerbaycanlıların yüreklerinde ve bilincinde yaşamaya devam etti. Halkın beklediği o büyük gün nihayet 17 Kasım 1990’da geldi. Asla unutulmaz günde Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin üç renkli bayrağı Azerbaycan’da yeniden dikildi. Bu, milli liderimiz Hadar Aliev’in başkanlık ettiği, Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Konseyi’nin tarihsel oturumunda oldu. Daha sonra, 5 Şubat 1991 tarihinde, bu sancak Azerbaycan milli bayrağı oldu. 7 ay sonra, bugünkü Azerbaycan Cumhuriyetini, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin devamı ilan eden Anayasal kararın onaylanmasıyla Azerbaycan’ın devlet bağımsızlığı yeniden tesis edildi.
Günümüz Azerbaycan diplomasisi, Azerbaycan’a uluslar arası sahnede güvenilir ve saygın bir aktör olma olanağı tanıyan Cumhurbaşkanı İlhan Aliev yönetimindeki ülkemin dış siyasetinin tarihsel yansımasıdır. Partnerlerimizle ikili ve çok yönlü karşılıklı yararlı ve adil işbirliği geliştirme ile yükümlü olan Azerbaycan coğrafyamızda etkin bir taraf oldu. Biz bugün artık Azerbaycan güvenlik tüketicisinden, güvenlik sağlayan oldu diyebiliriz. Güvenliğin bölünmez bir edinim olduğundan çıkıldığında, Azerbaycan’ın Birleşmiş Milletler Örgütü Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan barışı koruma operasyonlarına katıldığını görürüz. Afganistan’da NATO’nın “Kararlı Destek” Misyonuna asker gönderiyoruz ve Afrika’da barışa yardım sağlayan operasyonlara katılıyoruz. Azerbaycan’ın Avrupa Birliği ile dünyanın enerji güvenliğine katkı sağlayan, Güney Doğal Gaz Hattı için önemli faktör olduğu resmen tanınmış bulunuyor.
Azerbaycan, uluslar arası hukuk düzenini kesin uyan bir taraftır.
Avrupa kıtasındaki süreğen çatışmaların ve bunların arasında ülkemi de ilgilendirenlerin çözülmesi açısından ele alındığında, özellikle devletlerin egemenlik, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına saygı gösterilmesi başta olmak üzere, uluslar arası ilişkilerde devletler hukuku norm ve ilkelerine tam saygı gösterilmesi özel önem taşır.
Bu yıl biz bir de Azerbaycan diplomasisinin 100. yıl dönümünü anıyoruz. 9 Temmuz 1919’da Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti hükümeti Dış İşleri Bakanlığı Sekreterliği kurma kararı aldı. Dış İşleri Bakanlığımızın resmen kurulmasından önce, Trans Kafkasya Seymi (Parlamentosu) Müslüman Şubesi dış işlerini yürütmeye yakından bağlanmıştı.
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti yıllarında dış politika ve diplomatik ilişkileri Dış İşleri Bakanlığı, Azerbaycan’ın diş ülkelerdeki Büyükelçilikleri, diplomatik temsilcilikleri ve konsolosluklar ile dış devletlerin Azerbaycan’daki diplomatik temsilcilikleri ve konsoloslukları aracılığıyla yürütüldü. Mammadhasan Hacinski Azerbaycan’ın birinci Dış İşleri Bakanı oldu. Daha sonraki yıllarda Alimardan Bey Topçubaşov, Fatali Han Hoyski ve Mommadyusif Cafarov aynı görevde bulundular.
Yukarıda işaret ettiğimiz üzere, 11 Ocak 1920’de Paris Barış Konferansında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin egemen bir devlet ve bağımsız bir politik özne olarak tanınması, genç Azerbaycan diplomasisinin büyük tarihsel zaferi oldu.
Paris Konferansına gönderilen, Alimardan Bey Topçubaşov yönetimindeki yetkili heyet, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınmasını sağladı.
Azerbaycan bağımsızlığının Uluslar arası Barış Konferansı tarafından tanınmasıyla genç devletin diplomatik ilişkileri genişledi. 20 Mart 1920’de İran de Jure ADC’ni tanıdı. Kısa bir süre sonra Tahran’da Büyükelçilik, Tebriz, Reş, Anzali’de Başkonsolosluk, Maşhad’da Konsolosluk müşavirliği, Hoy ve Ahar’da konsolosluk ajanslığı açıldı. Büyük Britanya, Belçika, Yunanistan, Gürcistan, Ermenistan, Danimarka, İtayla, Lituanya, İran, Polonya, ABD, Ukrayna, Finlandiya, Fransa, İsviçre ve İsveç diplomatik temsilcilikleri Azerbaycan’da göreve başladılar.
Azerbaycan bağımsızlığının Antant Yüksel Konseyi’nce tanınmasından sonra, hükümet tarafından hazırlanan “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Batı Avrupa’da ve Amerika’da diplomatik temsilcilikleri kurulması ve Paris Barış Konferansındaki Temsilciliğinin kaldırılmasına ilişkin” yasa tasarısı görüşüldü ve onaylandı. Bu yasaya göre, 1 Nisan 1920’den başlayarak ADC’nin Büyük Britanya, Fransa, İsveç, İtalya, ABD, Almanya, Rusya ve Polonya’da) Lituanya, Liva, Estonya, Finlandiya, Ukrayna, Romanya) devletlerde diplomatik temsilcilikleri açılacaktı. Ne var ki, 28 Nisan 1920’de ADC’nin var oluşunun kesilmesi nedeniyle bu gerçekleşememiştir.
18 Ekim 1991 tarihinde, bağımsızlığını ilan etmesinden sonra, Azerbaycan dünya devletlerince birer birer ve Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından tanındı. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Bildirisi’nden ayrılmaz bir parça olan ve özellikle komşu halk ve devletlerle olmak üzere, tüm uluslarla dostane ilişkiler kurulması, ADC diş politikasının bugün de önceliklerinden biridir.
24 Ağustos 2007’de Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlhan Aliev, her yılın 9 Temmuz gününün Azerbaycan Cumhuriyeti diplomatik temsilcilikleri bayramı olarak kutlanmasına ilişkin bir buyuru imzaladı.
Komşu devletler ve dünya topluluğu devletleriyle ikili ve çok yanlı dostane ilişkiler geliştirip, bölgede ve dünyada barış, istikrar ve güvenliği güçlendirmek, ülkemizce izlenen dış politikanın temel hedeflerinden biridir. Ülkemize dış ülkelerden gelen tehlikeleri önlemek, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına askeri saldırılarında ve işgal edilen Azerbaycan topraklarında neden olduğu yıkımın sonuçlarının kaldırmak, işgal altında bulunan topraklarımızda yasa dışı hareketleri önleme, uluslar arası tanınmış sınırları içinde Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğini yeniden tesis etmek, komşu devletlerle iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek, ülkemizin uluslar arası prestij ve konumlarını güçlendirmek, Azerbaycan diplomasisinin diğer hedefleri arasındadır.
Azerbaycan milli çıkarlarına dayanan ve temelleri, milli önder Haydar Aliev tarafından atılan, çok yönlü ve dinamik diş politika, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şlhan Aliev yönetiminde başarıyla devam ederken, zamanın istemlerine uygun olarak ve ülkenin yeni gelişim ve çağrışım aşamasına göre yeni stratejik hedefler gerçekleştirilmektedir.
Bu çok önemli günde Bulgaristan’la birlikte sevindiğimiz her alandaki
mükemmel ilişkilerimize de işaret etmek istiyorum. 1922’de diplomatik ilişkilerimizin kurulmasından sonra ilişkilerimizi stratejik partnerlik düzeyine yükselttik.
Bulgar dostlarla birlikte yeni birçok bayram ve önemli yıldönümleri kutlamayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Nargiz Gurbanova
Felsefe Bilimleri Doktoru
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Bulgaristan Cumhuriyeti Büyükelçisi