Tarih: 19 Ekim 2018
Yazan: Sevilcan YÜCE

Konu: Sıla elle tutulabilen bir şey değilse,

   neden yaktıkça yakıyor.                 

 

Beni bu kadar sevdiğini bilseydim
Senin kurbanın olurdum oralarda
Böyle ayrı yaşamaktansa keşke ölseydim.
Gebze

Bu samimiyet, açıklık, güneşli su pırıltısı, vatan sevgimizin önüne geçilemez gücünü Arda ile Burgaz Dere’nin birbirine bir daha ayrılmamak üzere karıştığı Ada köyünden (Potoçnitsa) şair Nazmi Adalı’nın çileli şiirlerinden seçtik.

Aydın bir şairimiz.
Bulgaristan Türklerinin tüm kültürel birikimini sırtına yüklenmiş.

Derenin şarkısı, köyün nameleri, dağlarımızın uğultusu, hışıldayan yaprakların senfonisi “ayrı yaşamaktansa keşke ölseydim” ve daha nasıl ifade etsin ki, “o toprak benim canım” demiş işte…

Vatan sevgimiz kaldırabileceğimizden çok büyük. Vatanda kaldı ve bizi orada bekliyor…

Bir gün gelecek çok kalın kitaplar yazılacak. Bunların bir cildinin başlığı TÜRK EDEBİYATINDA RODOPLAR, başka bir cildinin ise TÜRK EDEBİYARINDA DELİORMAN olacak ve ardından TÜRK EDEBİYATINDA KOCA BALKAN iri harflerle dikkat çekecek. Bu derlemelerde feryadımızın gözyaşlarından önce karşılıklı sonsuz sevgi, dibi olmayan sevgi derinliği ve sayılamayacak kadar çok yıldızlı mavi gökyüzü bulacaksınız.

Şiir okuyan mı kaldı diyenlere gülüyorum. Şiirler gönül meyveler-imizdir ve biz oldukça  dile gelecektir.

XIX. yüzyılda zulme karşı oluş ve başkaldırmakla var olan seçkin  şair ordumuz oluştu. Hak ve Özgürlükler davamızı yükün ağırlığına bakmadan ileri taşıma düşüyle yaratıyorlar. Ardanın denize hasreti gibi özgürlük özledi onlar. Yüreğine hürriyet davası mayalanmış bir halkın eri olmaktan daha büyük mutluluk olabilir mi?!

Çalsa, sazından ve tarihin sesi gelse içinden,
Hangi noktada haksızız sorusu gelir bizden.
Ateşten geçmiş dava yüreğimizde yaşarken
Sabah sizi mi bizi mi bekler geceboyu dünden?

Şu Rodop dağlarından Ardaya akanı
Yağmur seli mi sandın?
O benim Vatan ve hürriyet uğruna
Şehit düşen kardeşlerimin al kanı.

Tarih hep canlı ama değişiyor dünya.
Rodoplar, Balkan, Deliorman, Dobruca
Güzelleşirken yenilen Vatan boydan boya

Ve biz bugün 30 yıl sonra şiirde yeni bir hava, kalplerde şahlanan yeni bir ruhla  nefes ediyor. Şair olmak ne güzel. Şairlerimiz geleceğimizin doktorlarıdır…

Metin Borboros kardeşimiz Edirne’den el sallıyor.

 ARDA 

Beton Duvarlar ile
Arda’ya gem vurulmuş
Coşkun akardı Arda
Sakinleşmiş durulmuş .

Bizim se hamurumuz
Gurbet ile yoğrulmuş.
Bakıyorum ki Arda’m
Gurbet seni de yormuş.

Şimdi senden uzakta
Yürekler kavruluyor.
Sana hasret bu canlar
Gurbette savruluyor.

Rabbim den niyazımdır
Koyma kimseyi darda.
Özlemim ve Hasretim
Kara sevdam sın Arda.

Abdal’ım gönül mahsun
Hasret yürek te yara
Eller yariyle müjgan
Bize de gelsin sıra.
Edirne -2018

Vatan toprağından bir görüntü: ARDA BOYU

Ve yalnız Arda mı, Kamçı mı?

ESKİ DAĞ

Ne de garip haldesin
Gözyaşların sökülmüş
Yaprakların sararmış
Hepsi yere dökülmüş

Soğuk kış rüzgarları
Hepsi sana vuruyor
Dalların hepsi donmuş
Birer birer kuruyor

Karga ceviz taşıdı
Sincaplar ise fındık
Çok açlıklar çektik
Yaz gelmeyecek sandık

Ceylanlar ve geyikler
Toplanıp ağlaştılar
Bu kış ne uzun gitti
Yaza zor kavuştular

Tilki sıcak ininde
Arkadaşına gülüyor
Karanlık çöktüğünde
O işini biliyor.

Hasan Üzeyir Süleyman
Kladenets – ŞUMEN

Vatan hepimizi bekliyor, sarımsamış sıcak bakışlarıyla. Ocak başına oturum sohbet etmek istiyor her birimizle. Ben köyümün köpek seslerini bile özledim. Üfleyip sildiğim camdan ilk kar taneciklerinin toprağa yapışma çabasını. Kedi enceğimizin inip yükselen ya da uzayıp kaçan kar taneciklerini….

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Beni bekleyiniz, yine geleceğim.

Teşekkür ederim. Paylaşınız…

Reklamlar