Bulgaristan’da sistem değişikliğinden bu yana 23 yıldır insanlarımıza ümitsizlik, korku ve yarınlara güvensizlik aşılanmaktadır. Hâlbuki Bulgaristan’daki Türkler öylesine büyük işler başarmışlardır ki, bunlardan sadece bazılarına değinmek yeterlidir.
Rafet Ulutürk
Rafet Ulutürk

Sizlerin bizim, Atalarımız imkânsızlıklar içerisinde kalplerindeki İNANÇ ve İMANLARI ile Bosna’dan – Bağdat’a kadar her yerde bilgisiyle saygınlık kazanmış din Âlimlerimizi yetiştiren Şumnu’da Medrese-tül Nuvvab ı kurmayı ve yaşatmayı başarabilmişlerdir.

Bölgemizde de Kırcaali’deki Medreseyi gördüğümüzde Atalarımızın ne kadar büyük İMAN ve gayretle çalıştıkları görülmektedir. Bu insanların çocukları, torunları olarak sizlerde manevi dünyanızı terbiye ederek çok daha mükemmel işler başarabilirsiniz. Bölgemizdeki işsizlik ve sefalet suni ve bize empoze edilen bir durumdur.
Yani bizim böyle olduğuna bölgenin imkânlarının kısıtlı olduğuna inanmamızı sağlamaktadırlar.
Bilakis bölgemiz kalkınmaya ve bütün insanlarımızı belli bir refah seviyesinin üzerinde tutabilecek kapasiteye sahiptir. Çevremize baktığımızda iki sınır komşumuz mevcuttur. Bunlar Yunanistan ve Türkiye.
Yunanistan kendi derdine düşmüş,
Ancak Türkiye son yıllarda Sayın Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde Dünya çapında Devleşen ekonomisiyle bölgemizde öyle katkılarda bulunabilir ki, insanlarımız Avrupa standartlarındaki yaşam seviyesini bile aşabilirler. Yapılması gereken bu büyük potansiyeli fark edip harekete geçirmektir.
Türkiye’nin TİKA ve Yunus Emre vakfı gibi kuruluşları aracılığı ile bölge insanlarımız Kırcaaliler olarak çok rahat yararlanabilirsiniz.
Mesela bölgemiz Arıcılık için son derece uygundur. Sahtekârlık yapılmadan arılara şeker verilmeden elde edilecek bal’ı doğrudan Türkiye’ye pazarlama imkânı mevcuttur. TİKA ve Yunus Emre vakfı bu konuda zaten bütün Balkan Ülkelerine yardım etmektedir.
Kırcali’de neler yapılır ilk aklımıza gelenler;
ORMAN ARAZİLERİ – Orman arazilerinin köylülere dağıtımını sağlanmalı ve ormancılık konusunda eğitim vererek insanlarımızın gelir elde etmelerinin önü açılmalı.
HAYVANCILIK
Hayvancılık konusunda bölgemiz en çok koyun ve keçi yetiştiriciliğine müsaittir. Bugün Rusya’nın Kafkaslar bölgesinde yetiştirilen ve senede iki defa kuzulayan ve her seferinde 4-5 yavru veren Romanov cinsi koyununu yaygınlaştırılmasını sağlanmalı.  Bu da insanımızın yani Kırcaalilerin gelirinin 4-5 misli artması demektir. Yani burada yaşayanlar az gayret ile iyi kazanç elde edilecektir.
Avrupa’ya gitmeye gerek kalmayacak, gençlerimizin kendi yurdundan uzaklaşarak kendi çevresine yabancılaşmasının önü kesilecektir. Büyük imkânlar olmasına rağmen maalesef bu imkânlar eşit dağıtılmamaktadır. Seçilen yeteneksiz temsilciler ise bu konuları hiç mi hiç düşünmemektedirler, parlamentoya kendi işlerini yoluna koymaya ve milletvekili olmanın ayrıcalıklarından yararlanmaya gitmektedirler.
TÜTÜN
Biz tütüne alternatif olarak araştırma yapılmalı bu konuda bölgenin toprak örnekleri ve bölge bilgileri toplanmalı ve araştırma yapılmalı. Yapılacak analizler sonucunda hangi bitkilerin tütünün yerini alacağı ve daha kazançlı ürünlerin tespiti yapılmalı ve bu ürünlerin yaygınlaştırılmasını sağlanmalı. Bunun için AB ve Bulgaristan’daki teşviklerden faydalanılacağı gibi Türkiye’den de destek alınacaktır. Bu konuyu sayın Vejdi Raşidova da söyledik kendisi bir dönem zarfında bunları başaramadı, demek ki yapmaya niyeti yok.
Bu konularda tek tek köylerin hepsinde sürekli toplantılar yapılmalı, halk bilinçlendirilmeli ve aydınlatılmalılardır.
AB fonlarından nasıl faydalanacaklarına dair yol gösterilmeli, maalesef bunu yapan olmadı.
İmkân var, hem de bölgemizde imkânlar çok ama çok yüksek geleceğiniz kendi ellerinizde, bunları sadece doğru insana ve doğru zamanda kullanmanız yeterli olacak.
EĞİTİM
ANA DİLDE EĞİTİM-Ana dilde eğitim her toplumun doğal hakkıdır, bu nedenle çocuklarımız okullarda mecburi ders olarak okumalıdırlar. Din eğitimi ise tercihli ders olarak verilmelidir. Çeşitli inanç gruplarına mensup çocuklar mensubu oldukları inanç ile ilgili eğitim almak için talepte bulunma hakkına sahiptirler. Demokrasilerde bu taleplerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Özgürlüklerin azami olduğu ülkelerde her yönlü gelişmeler olmaktadır.
Demokrasi ve Özgürlük farklı şeylerdir.
Demokrasi çoğunluğun yönetimidir zamanla çoğunluğun diktasına dönüşebilir. Önemli olan özgürlüklerin ne kadar kullanılabildiğidir. Özgürlüklerin kullanılabilirliğinin yanında kullanabilme yeteneğinin de bulunması gerekir.
Artık DPS’ye, BSP’ye, GERB’e veya herhangi bir partiye mahkûm değilsiniz.
Değerli Kırcaalililer
Size karşı görevlerini yerine getirmeyenleri cezalandırmak 12 Mayısta sizin elinizde.
Artık denenmişleri bir daha denemeyiniz, tekrar dört yılınızı boşa harcatmayınız.
Ancak bir şeyi de unutmayınız, seçtiklerinizden de hesap soracaksınız, bu hesap günü 12.Mayısta yapmalısınız.
Reklamlar