Dr. Nedim BİRİNCİ

HÖH / DPS Delyan Peevski batağına saplandı. Keskinleşen anlamsız zıtlaşma AB seçimlerinde Hak ve Özgürlükler Partisi milletvekillerini ikiye indirebilir. Ahmet Doğan takıntılarını, saplantılarını aşamıyor. Bulgar devletine kafa tutmak HÖH partisine ancak çok büyük zarar verebilir. Oligarşi ile A. Doğan arasındaki ajan aracı D. Peevski’de kurtulmak isteyenler şimdi de Avrupa duvarına tosluyor. Biz de onlara çıraklık ediyoruz.

Gelişmeler öyle bir safhaya girdi ki, insanın içinden bizde demokrasi mayalanmaya başladı demek geliyor. İlk işaret: sivil toplum örgütlerinin sesi duyuluyor. Onlar olmadan olmaz, onlar demokrasinin alt dokusudur. Sesler gürdür. DURDURAMAYACAKLAR HALKIN SESİNİ! Ancak ve yalnız onlar için söylenmiştir. Bir dernek, bir federasyon deyip de geçmeyin, küçümsemeyin, arkalarında binlerce binler var. “Damlaya damlaya göl olur!” deyenlerin işaret etmek istemediği onlardır. Bir düşünsenize:  “Anti-Peevski”  protesto eylemleri 300. GÜNÜNÜ KUTLADI.  Oligarşi hizmetkârlarının partimizi, halk topluluğumuzu kendi menfaatlerine kurban etmesi, Bulgar kamuoyu ile aramızın açılması kötü oldu.

Bulanık, pis ve kokulu su 25 Mayıs seçimlerine doğru akmaya devam ediyor. Oy hakkı olandan önceden imza almışlar. Herkesin Bulgar kimlik n.o-su EGN-si onların ellinde, defterinde kayıtlıdır. İmzalarımız bile onların kaleminin ucunda. Dün Ulaştırma Bakan Danço Papazov’un imzasını atıp para çekmişler. GERB Partisi Başkanı B. Borisov halk oylaması için 560 bin kişiden EGN, imza, kimlik kartı n.o-su, aldı. Seçim çalışmaları artık başladı. 12 Mayıs 2013 seçimlerinde 350 bin sahte oyla yakalanmışlardı.

Şimdiki seçim arifesinde seçmen imza atmaktan bıktı. Kimlik verileri parti merkezilerinde, onların elindedir. Sanki hepimiz kendimizi önceden satmışız.  Her şey korumalı, kapalı kapılar ardında, kapılar zırhlı demir-çelik! Bu seçimlere bütün Bulgaristan’da yalnız ve sadece 100 kişi katılsa, sistem öyle yapılmış ki, yine kazanan olacak, yine zafer kutlanacak ve bavulları şimdiden sıkılmış olanlar Brüksel’e mutlaka gidecekler. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ve belki de, bu işler onların düşündükleri gibi, olmazsa, o zaman bakın siz cümbüşe.Kendini dürüstlerin dürüstü göstermek isteyen en şeffaf olduğunu iddia eden, ama bir günde hem 500 000 0000 leva vergi ödeyen ve 2 milyon leva sayıp Vitoşa eteklerinden lüks  dağ evi satın alan Nikolay Barekov girebilecek mi, Brüksel Parlamentosuna?  Halk uyanıyor. Halkı uyandıran açlıkmış bilmeyen öğrensin.

İrim kırım ettiler, yasadan kırptılar, gizli plan yaptılar,  meclise gelmediler, uy kullanmadılar ve Bulgaristan Türklerinden 150 kişinin oy vermesini “üç ay aynı yerde bulunma” zorunluluğu getirerek bu defa engellediler. Bakalım, yarın olmazsa öbür gün, Türkiye Avrupa Birliği üyesi olduğunda ne yapacaklar! O zaman Türkiye sandıklarından Sofya Parlamentosu için 500 000 oy çıktığında, kuşkusuz bugün bayram edip zafer kutlayanlar, dilini yutacak.

Son iki yılda sivil toplum örgütlerimizde bir hareketlenme var. Doğru yolu buldular. Somut hedef belirliyor ve başarılı oluyorlar. Halk onları izlemeye başladı. Sözleri geçiyor.

30 Mart yerel seçimlerde BULTÜRK Kültür ve Hizmet Derneğinin sesi İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara’da duyuldu. Kararlı atılımları daha büyük destek bulacak. Şimdi İstanbul Başrampaşa Belediyesi’nin kapısını bir başka cesaretle açabilirsiniz. GOP AKP Başkanı da aramızdan biri seçildi.  Bultürk, doğru ile eğrinin ayrışım noktasını buldu. Seçmeni doğru yönlendirdi. Doğru strateji güzel sonuçlar veriyor.

Bulgar örneklerinde başarı örneklerinin boyutları bir başkadır. Sofya’da 300 günden beri devam eden “Anti-Peevski” hareketi renkleniyor. Dondurucu soğukta, yağışlı ve rüzgârlı akşamlarda 20–30 genç bu sloganı yüksekte tutmaya zaman ve güç buldu. Aynı yerde dimdik durup seslerini duyurdular. Tamamen haklı oldukları artık daha da iyi anlaşıldı. Ortam öyle bir ortak ki her kıvılcımdan alevleri gökleri delen ateş çıkabilir.

Sizin de bildiğiniz üzere, 25 Mayıs günü Bulgaristan’da Avrupa Birliği parlamento seçimleri var. 2007’den beri bu seçimlere katılıyoruz. 16 parti katılacak. Listeler açıklanıyor. 10 bağımsız aday kaydını yaptırdı. Kaydını yaptırıp da liste açıklayamayan tek parti Hak ve Özgürlük Partisi’dir. Aşamadığımız engel Delyan Peevski domuzudur. Adam, “size hizmetim dokundu,” beni “liste başı” göstereceksiniz, diye iki biçiyor. Bir aydan beri imza toplanıyor. En fazla imza HÖH Gençlik Örgütü Başkanı Nihat Küçük’e ve ardından da milletvekili Peevskiye verilmiştir. İmza atandan aynı kişiye oy vermesi isteniyor. Böylece seçmenin özgürce seçime katılma seçme ve seçilme hakları çiğneniyor. Seçim sonucu önceden belirlenmiş oluyor.

Bu konuda Bulgaristan Ombusman’ı Konstantin Pençev yaptığı açıklamaya göre, iş yerlerinden, dairelerden, okullardan, köylerden seçmenlerin kimlik verileri satın alınmıştır,  alınan sinyallere göre, bu hırsızlara 500 levadan 100 000 levaya kadar para ödenmiştir. Ombusman seçim arifesinde “ÜLKEDE KİŞİSEL VERİLERLE İLGİLİ ÇARŞI PAZAR” kurulduğunu söyledi.

Öte yandan, DEVLET KİŞİSEL VERİLER KOMİSYONUNA her gün 40-50 şikayet geldiği ve kimlik kartı ve pasaport hırsızlıkları haber edildiği duyuruldu.

YÜKSEK SEÇİM KOMİSYONU da işletmelerden personelin kişisel verilerinin alındığına ilişkin sinyaller almaya devam ediyor.

2014’te Bulgaristan’da seçim hürriyetinden söz etmek çok zor oldu.

Toplum Brüksel’e gitmek için can atan Daniyel Peevski olayını tartışmaya devam ediyor.

Bu HÖH milletvekilinin oligarşinin gizli aracı ajanı olduğu anlaşıldı.

İpi pazara çıkan ajan işini yapamaz duruma geldi. Artık daha 33 yaşında açıkta kaldı. Şimdi Brüksel diyor, başka demiyor.  Liste başına oligarşi hizmetçisi Delyan Peevski geçecek. Saray’da akan sular durdu. Peevski’nin adamları torba torba paralarla karma bölgeleri dolaştı. İmzalar toplandı. “Halk istiyor” havası yaratıldı. Zaman değişti. Bu defa seçmen hemen imzalamadı. Zorladılar. Kandırdılar. Para oynadı. Seçmenimiz Türklerimiz, Çingenelerimiz, Pomaklarımız, yoksul Bulgar kitlesi sefilliğine rağmen, paraya karşı birçok yerde imza atmak istemedi. Kendi satmak onursuzluktur kanısı ağır basmaya başlamıştır. Böyle kirli ve pis işlere HÖH Gençlik Örgütü Başkanını da alet etmeleri yüz karası oldu. Gençleri daha şimdiden köle yapmak istiyorlar. Bu işin içinde bir iş var sezisi ağır basıyor. Şu Avrupa Birliği seçimlerinde adalet, hak hukuk diye bir şey kalmadı.

Herkesin ağzında bir soru var. A. Doğan’a yamanan şu Peevski kimdir?

T. Jivkov’un eski milis generallerinden birinin torunudur.

Gidip gelen, uzadıkça uzayan dolandırıcılık işlerinde büyük rol oynayan anası İrina Krısteva kimdir? Bulgar loto-toto eski başkanıdır. Birkaç gazete satın almak için Moskova’dan aldığı milyonlar için “çalıştım da kazandım” deyen sosyate lambası bir Bayandır. Rus’un parasıyla “Telegraf”, “Monitor” ve “Uikent” gazetelerini satıl almıştı. İktidara gelenin propagandasını yapmıştı. Son zamanda sıkıştılar. Sofya’da protesto dalgaları, dalga dalga dalgalanıyor.

Geçen hafta kurulan sözde İrlandalı bir şirkete gazetelerin üçünü de sattılar.

O gazeteler ne iş gördü?

1)  Her hükümeti destekledi. Medyaya basan A. Doğan yönetim üstü olmaya çalıştı. Siz aşağıda kavganızı sürdürün, biz yukarıdayız, problem olursa buradayız, dendi ve toplum bu yeni duruma alıştırılmaya çalışıldı. A. Doğan’ın “ben SARAY’dayım, idare ediyorum, beni aramayın!” formülü yutturuldu.

2) İrina Krısteva’nın sevgili oğlu Delyan Peevski’yi “MEDYA HOLDING” başı yaptı. Hür basın ezildi. Kamuoyu yanlış haberlerle beslendi. Gerçekler tes yüz gösterildi.

2) Moskova emrinde çalışan İrina Krısteva  oğlu Delyan Peevski’yi HÖH partisinden milletvekili yaptı. Anlaşma şöyleydi: “Siz Dançoyu milletvekili yapın ben de sizin kirli çamaşırlarınızı askıya çıkarmayacağım.” Bu sözleşme 5 yıl uygulandı. Bakalım şimdi sözde “İrlandalı” yeni gazete sahibi ne yapacak?   “Kirli kokulu” haber sıradadır.

3)  Neden D. Peevski HÖH partisinden milletvekili seçildi. Başka parti yok muydu? Haklısınız: GERB lideri B.Borisov Danço’ya  “BAK İŞİNE!” dedi. Milletvekiliği istediğinde onu evinden kovdu.

4)  Neden Sosyalistlerden yani BSP’den milletvekili olmadı?

Soru da isabetli: Çünkü D. Peevski, daha okulunu bitirmeden, yirmibeşinde paraşütle indirilip Varna Liman Başkanlığı Yönetim Kurulu’na atandığında “hiçbir işten anlamadığı anlaşıldı.”  Hiçbir işe yaramadığından dolayı oradan kovuldu.

5) Sergey Stanişev –  Ahmet Doğan –  Saks Koburgotski ortak hükümetinde Bakan Yardımcılığına getirilmişti. Oradan da kovulan haylaz Danço, BSP lideri Stanışev’le papaz oldu.  Stanişev onu yanına fazla sokmadı.

6) Bakan Yardımcılığından atıldıktan sonra Ahmet Doğan’ın koltuk altına sığındı. Gizli servis, muhbirlik, ajanlık, insan karalama işleri başuzmanı ve KENDİNİ DEVLETİN ÜSTÜNDE SAYAN lider Ahmet Doğan tarafından milletvekili gösterildi. Buradaki püf noktası, D. Peevski’nin işten anlayıp anlamadığı değildir. Parlamentoda, imza atmayı yeni öğrenen ve sabah kahvaltısında sarımsak yiyip meclise gevdirmeye gelen bir ton vekil var. A. Doğan’ın egosu: “Ben istediğimi yaparım!” “Ben istediğimi yaptırabilirim!” “Bütün yollar Saray kavşağından geçer!” saçmalığında düğümlendi.

7)  Ne ki, anlaşılan Ruslar çürük tahtaya basmıyor. D. Peevski’nin Bulgar oligarşisi ile A. Doğan aralarında temas aracılığı açığa çıkınca, tutum birden değişti, ortada bırakıverdiler.

a) Oligarşinin bankası (CCB) Peevski medyasına para vermeyi kesti. Gazeteler satıldı.

b) Bir aracı ajan durumunda olan ve ipleri pazara çıkan Peevski’ye ihtiyaç kalmadı.

c) Hizmeti dokunan bu ajan şimdi AB milletvekiline sokulup kurtarılmak isteniyor. Kurtulmak nasıl olur? Burunları Kaf Dağında olan “DC” ajanları bile sokağa atılmıştır. Ya sokağa atarsın; Ya daha yüksek bir göreve atanırsın; Ya da postu dış ülkede bir göreve atarsın: Yani bu adamın bir yere a t ı l m a zamanı geldi. Ama nereye?  Peevski’ye üçüncü yol uygun görüldü. Bulgaristan Türk seçmenin oylarıyla bu bal gibi olurdu. En ucuz atama da buydu.  AP parlamentosunda milletvekili olacak! Vay, Vay!!!. Zaten orada şimdilik yapılacak iş yok! Uygun mu? Uygun! Halkımız ne der: Anlamsız zıtlaşmadan fayda gelmez.

Reklamlar