Alpay DİNÇER

Bu defa Bulgaristan genel erken seçimleriyle ilgili kampanya pek ateşli geçmiyor. Sanki bir şey demek isteyenlerin söyleyecek yeni sözü yok, dinleyiciler de kulakları aynı şeyleri dinlemekten paslanmış gibi, herkes “kısa kes” havasında. Bazen gözle görülen, kulak işitmese de, anlaşılıyor. “Görülen köy kılavuz istemez” gibi bir şey. Ne ki, şu son dönem işlerinin bir de başka tarafı var.

 

Artık 25 yıl geçti. “Kim kimdir?”  “İşler neden gitmiyor?!” Kulağa gelen sorular bunlar.

 

Bulgaristan politikasının oluşup biçimlenmesinde söz sahibi olan “Fox nüz” bir anket yapmış.

Popüler ortama sorulan soru şu: (05.10.2014 erken seçimleri arifesiyle ilgili değildir.)

 

KENDİSİNDEN EN FAZLA NEFRET ETTİĞİNİZ POLİTİKACI KİMDİR?”

 

Sizin aklınızdan geçen kimdir?

Bu da çok önemlidir kuşkusuz da. Biz anket sonuçlarına bakalım. Yanıtlarda sıralama şöyledir:

 

  1. İvan Kostov. Eski BKP üyesi. Komünist. Rusya’da okumuş. Bulgar demokrasisinin

şafağında (1989 Yuvarlak Masa görüşmelerinde) komünistlerin saflarından Demokratik Güçler Birliği (CDC) tarafına geçti. 90’lı yıllarda CDC başkanı ve Başbakan oldu ve ardında 2 800 000 (iki milyon sekiz yüz bin) kitlesi olan partiyi dağıttı, yok etti. Yugoslavya savaşı esnasında Bulgar mafyası oluşmasına yeşil ışık yakmıştır. Dönekliği ve hainliği için. Bulgaristan’ı çökerttiği için liste başıdır. Kendisinden en fazla nefret edilen politikacıdır. Bulgar sağ cephesini yok eden kişi olarak bilinir.

 

  1. Ahmet Doğan. Varna’nın “Drandar “ köyünden bir çoban ailesinden çıkmıştır.

Askerde gizli Bulgar polisi Türk Şubesi muhbiri, ajanı, jurnalcisi, gammazcısı olarak celbe dilmiştir.  Gizli Bulgar polisinin sağladığı bursla okumuştur. “Devlet Arşivinde” 10 ciltlik polis ajanı dosyası halka açılmıştır. Birçok insanın canını yakmıştır. 10 bin Bulgaristan Türk aydınının memleketten kovulmasından sorumludur. “Bulgarlaştırma” politikası canilerinin cezalandırılmasını Meclis oyunlarıyla engellemiştir. 985’te Varna’da Bulgar totaliter rejiminin “isim değiştirme” kampanyası sırasında zavallı ve namuslu Türklere daha şiddetli saldırmasına vesile yaratmak için, 12 gizli polis ajanıyla birlikte Bulgaristan Türklerinin Kurtuluş Partisini kurdu. 1986–1989 arasın hapse düştü. Hapiste “Bulgarlaştırma sürecini” Geçiş Döneminde şaşmadan sürdürmek için özel eğitim aldı.  10 Ocak 1090’da yine gizli polis “DC” tarafından hazırlanan bir tuzak olan Hak ve Özgürlükler Hareketini kurdu, sözde “lider” oldu. “Türkleri ve Pomakları asimile ederek yok etmeyi amaçlayan “Bulgar Etnik Modeli”ni sahiplendi. Bulgaristan Türk ve Pomaklarını HÖH partisi davasından kopardı, oy makinesi haline getirdi. Gizli polis ve eski komünistlerin kışkırtmasıyla 3 Bulgar hükümeti düşürdü. Moskova ile yakınlaştı. Rus İstihbaratı ile bağlandı ve gizliden gizliye Moskjova lehinde çalışarak, Rus – Bulgar oligarşisinin kurulmasına olanak sağladı, Rusya’nın Bulgaristana egemen olma, halkımızı dize getirme planlarına yol açtı. Devletin en derin örgütlerinden olan Devlet Güvenlik Ajansı “DANS’” örgütüne, oligarşi aracısı ve kopoyu Danıel Peevskiyi Başkan adayı gösterdi. Türklerin ve Pomakların politik partisi ve iradesinin yansıması olan HÖH-DPS partisini Bulgar Çingeneleri tabanına kaydırdı, milletvekili aday liste başlarına hep Bulgar koyarak, partinin halktan somasına, seçmenin partiden kopmasına neden oldu. Adı yolsuzluk, dolandırıcılık, para aklama vs. işlere de karışan A. Doğan’a 19 Ocak 2013’te tabanca çıkarıldı. O tarihte HÖH-DPS Genel Başkanlığından düşürüldü. Fakat sözüm ona “sarayda” yaşasa da eli de politik, siyasi ve kriminal bataklıktadır.  Ahmet Emin gibi politikacılar “sarayda” öldürüldü, ama canilerden hala hesap sorulmadı. A. Doğan Bulgaristan NATO ve AB üyeliğine alınırken o “Bulgaristan’da çözülmemiş etnik sorun yoktur” deklarasyonu imzalayarak, Türk ve Müslümanların demokratikleşen toplumda haklarını elde etmesi yollarını tıkadı. A. Doğan’ın bağlı olduğu çevreler Bulgar devletini çökertme politikası izlediklerinden, o 20124 seçimleri öncesi en istenmeyen politikacılar listesinde 2 yere dizildi. Bulgaristan Türkleri içinse bir haindir.

 

Bu arada, tamamen başarısız bir dönem olan Bulgar Geçiş Dönemi’nin yüksek mimarı olarak gösterilen politikacıların başında yine İvan Kostov,  Ahmet Doğan, eski başbakanlardan Andrey Lukanov sıralanıyor.

 

Bu noktada vurgulanan özelliklerde, en kötü, en fazla kin beslenen, en fazla kendisine kızılan bu politikacıların insanların belleğinde en derin olumsuz iz bıraktığına işaret ediyoruz.  Bu politikacıların Helen halkın intikamından korktuğuna işaret ediliyor. Analizin birinci bölümü tamamen politik içeriklidir.

 

İkinci bölümünde ise, en büyük dalaverelere imza atan, en fazla rüşvet alan,  en fazla insan dolandıran ve devletin soyulmasına, çalınan paraların dış ülkelere kaçırılmasına en fazla yardım eden eden politikacılar yer alıyor. Bunların başında ilk 4 yerde de Hak ve Özgürlükler Hareketi milletvekilleri yer alıyor: Sıralama şöyledir:

  • Daniyel Peevski. En büyük dalavere çeviren ve en fazla rüşvet toplayan

politikacıdır. Ahmet Doğan ile Bulgar ve Rus oligarşisi arasında aracıdır. Bulgar savcılığı ve yargı sisteminde etkilidir. 7 milyar levası kayıplara karışan KTB bankasının soyulmasında Ahmet Doğan ile ikisinin en büyük rol oynadığı belirtiliyor. Olay mahkemeye düşmüştür. HÖH-DPS partisinden 3. kez milletvekili adayıdır. 2014 seçimleri arifesinde Bulgaristan Türk ve Müslümanlarına ve soydaşlarımızın oy kullanma hakkına karşı kampanyayı finanse eden kişi olarak ün yapmıştır.

  • Lütfü Mestan. Ocak 2013’ten beri HÖH-DPS Genel Başkanıdır.

Bulgar kamuoyunca en fazla rüşvet alan, en büyük dolandırıcı çetesi içinde olan ve mafya ile bağlı bulunan bir milletvekili ve politikacı olarak ön plana çıkarılmıştır. L. Mestan’ın bu işlere daha Mestanlıdaiken HÖH partisi tarafından dış ülkelere okumaya öğrenci gönderme işlerine karıştığında başladığına dikkat çekilen ankette, “onun maskesi bir defa gizli polis ajanı “Pavel” olarak indirilmişti” deniyor, “ajan polis dosyası olduğu ön plana çıkarılıyor. Milletvekili olarak da dolandırıcılık olaylarında parmağı olduğuna işaret ediliyor. Onun, HÖH-DPS milletvekili, parti başkan yardımcısı ve Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Hristo Biserov’un uluslar arası para aklama olayından tutuklandığı zaman, kendisini desteklemesi dikkatleri üzerine çekmişti. L. Mestan eski bir gizli polis “DC” ajanı olarak “soya dönüş” siyasetine bağlı kaldığı gibi, , BKP’nın başlattığı Bulgaristan Türk ve Müslümanlarını eriterek yok etme politikasını inatçı bir şekilde açık ve sinsi uygulamada ısrarcıdır. Osmanlının Bulgarlara karşı soykırım uyguladığı kabul etmiş bir politik figürdür. HÖH-DPS partisi Genel Başkanı seçileli 1 yıldan fazla bir süre olmasına rağmen, etnik azınlıkların hak ve özgürlüklerinin, doğal ve insan haklarının geliştirilmesi, ekonomik güvence sağlanması vs. konularında bir politik platform açıklayamamıştır. Bulgaristan halkının tümünün nefretini bu yüzden kazanmış ve liste ikincisi gösterilmiştir.

  1. ve 4. yerlerde Kamen Konstantinov ile Nikolay Tsonev bulunuyor. İkisi de yine Hak ve Özgürlük partisi politik elit kadrolarından gizli polis ajanı, Türk düşmanlığıyla

ünlü, 3. defa milletvekili “seçilen” ve Türklüğk ve Müslümanlık davasına asla yararı dokunmayan yalnız soyup soğana çevirme ve devlet imkânlarını talan etme işinde ustalaşmışlardır. “Yere bakan can yakan” tiplerinden usta dolandırıcılardır. Ahmet Doğan tarafından özel olarak seçilmiş ve gizli servis tarafından Şumen ve Varna illerindeki Türk Pomak ve Çingene Müslümanlardan sorumludurlar. Bu kadrolar HÖH-DPS partisine, Bulgar devletine ve AB fonlarına doymaz, boğulmaz, yedikçe iştahlanan kene gibi yapışmışlar, gammazladıkça gammazlamayı meslek edinmişler ve elde ettikleri başarılarla Bulgaristan Türk ve Pomak kardeşlerimizi canlarından bezdirme politikasında oldukça yol kaydetmişlerdir.

 

5.yerde ise Bayan Maya Manolova yer alıyor. Sosyalist Partinin genç avukatlarındandır.

  1. Millet Meclisinde Başkan Yardımcılığı yaptı. 43. Millet Meclisi Köstendil ili liste başı adaydır. Bulgaristan Baş Müftülüğünün ve vakıflarımızın mal ve mülklerinin ve tüm taşınmazlarımızın yasal olarak geri verilmesi yolunu kesen politikacılardan biridir.

 

  1. yerde ise Bayan Miglena Kuneva gösterilmiştir. BKP MK Politik Büro kızlarındandır. AB Genel Kurulu’nda komiserlik yapmıştır. Bulgaristan AB üyesi olurken hiç gereği yokken “Kozloduy” AES’de 4 reaktör kapatmış, bu iş için bir Fransız bankasından çok büyük rüşvet aldığı sanılıyor. Reformcu Blok partisinde Kasım Dal’ın yakın dostu olduğu biliniyor.

 

Bulgaristan politikasında yaptığı işler için kendisine kızılmayan ve ülkeyi iğliye götüreceğine inanılan politikacı ise GERB partisi Başkanı Boyko Borisov’ tur. Borisov partisinin 25 Türk ve Müslüman’ı 43. Halk Meclisine milletvekili adayı göstermesi ve hükümette 10 Müslüman bakan yardımcısı atayacağını açıklaması ise, Bulgaristan’da güvenli gelişme ve ekonomik istikrar ışığı olarak değerlendiriliyor. Ankette, Borisov ikinci defa başbakan olama şansı olan güçlü bir politikacı olarak seçilmiştir.

 

Anket Bulgar politik sistemi İtalyan mafyası örneğince çalışmaktadır, gerçeğini de ortaya koymuştur.Yine aynı ankette, Bulgar vatandaşları, Baş Savı Sotir   Tsatsarov’u da politik dalaverelerden sorumlu göstermiş ve kendisine diş bilediklerini gizlememişlerdir.

 

 

 

 

Bu ankette, Türk ve Müslüman düşmanlığı ve soydaşlarımıza karşı da olumsuz çıkışlarıyla bilinen “Sansürsüz Bulgaristan” partisi Başkanı Nikolay Barekov ise “dünyayı kötüye değiştirmek isteyen” adam olarak özel not almıştır. Barekov’un Bulgar halkının enerjisini boşa tüketmek isteyen, aldatan ve dolandırmaya çalışan bir politik lider olarak ön plana çıkmak istediği de yapılan değerlendirmeler arasındadır.

 

Bu ankette önemli bir soru da şudur: Bulgar halkı politik değişim istiyor mu yoksa su nereye akarsa aksın, akmaya devam etsin, gideceği yer denizdir saplantısında mı kaldığı özel olarak incelenmiştir. Bu noktada, “liderlerden nefret eden kişilerin, komşularıyla iyi geçindiği” saptanmış, genelde son 25 yılda ülkenin her alanda gerilediğinden olacak, ileri hareket yapılabileceği inancı körelmiştir. Ülkenin bugünkü politik ekonomik ve sosyal durumdan çıkması ancak B. Borisov (GERB) tek başına iktidar olduğunda olasılaşabilir görüşü ağırlık kazanmıştır.

Anket sonuçları Bulgar basınında manşet olarak yayınlanmıştır.

Reklamlar