Cihan Pehlivanı Hüseyin Alkayalı’nın anısına doğup büyüdüğü Kırcaali’nin Krayno Selo (Alkaya) köyünde anıt dikiliyor. Köy halkının ve Türkiye’ye göç etmiş komşularının maddi ve manevi desteğiyle birkaç gün önce temeli atılan anıt için şu anda pehlivanın Alkayalı olduğu, doğum ve ölüm yıllarının belirtileceği mermer taş hazırlanıyor. Daha sonra Hüseyin Alkayalı’nın büstü hazırlanıp konulacak. Büst tasarımı ve yapımı konusunda Kırkpınar Derneği’ne başvurulacağı açıklandı.
Alkaya muhtarı Mehmet Feyzullah bu konuda, “Alkaya köyünden Türkiye’ye göç eden Beysim Rasimov yaklaşık 3 ay önce bana geldi ve köyde Hüseyin Pehlivan’ın anısına anıt dikmek istediklerini paylaştı. Ben de ona böyle bir girişimin Alkayalılar’a gurur ve sevinç kaynağı olacağını söyledim. İki gün önce de anıtın temelleri atılmaya başladı. İnşallah, kısa zamanda büstün dikilmesiyle anıt tamamlanırsa bizi gürürlandıracak. İlerde ünlü pehlivanımızın izinden gidecek gençlerin olmasını ve köyümüzde onun adına yağlı güreş turnuvaları düzenlenmesini umuyoruz. Tabii ki, bu ancak sponsorların yardımı sayesinde olacak. Bizler de elimizden geldiği kadar ata sporumuza gönül veren gençlerimizi destekleyeceğiz. Köyde bir güreş salonunun açılması ve Hüseyin Alkayalı’nın namını genç nesillerin sürdürmesi bizi mutlu edecek. Anıt girişiminde bulunan Beysim Rasimov ve Mehmet Mert’e ve ayrıca maddi ve manevi destekte bulunan herkese teşekkürlerimi sunarım” diye paylaştı.
Hüseyin Alkayalı’nın doğup büyüdüğü evin artık birkaç kişiye satıldığı anlaşıldı. Şu anki ev sahibi Radi Mihaylov, evin temelleri üzerine yeni bir ev inşa etmiş durumdadır. Ünlü pehlivanın evinin alt tarafında ağabeyi Ali Pehlivanın yaşadığı evin kalıntıları bulunuyor.
Hüseyin Alkayalı’nın evinin yakınında yaşayan akrabası Hikmet Durmuş, “Hüseyin pehlivan Bulgarların gözünü korkutmuş ve Krumovgrad (Koşukavak) kasabasında düzenlenen güreş oyunlarına katıldıktan sonra ona saldırmışlar. Bu olaydan sonra kendisi gibi pehlivan olan Ali ve Bekir ağabeyleri Hüseyin pehlivanın burada başarılı olmasına izin verilmeyeceğini anlamışlar ve Türkiye’ye göç etmesini sağlamışlar. Arkasından kardeşleri de Türkiye’ye gitmişler. Orada Tekirdağ’a yerleşmişler. Şimdi orada onun adına dikilen bir heykel ve adını taşıyan bir plaj olduğunu biliyorum. Köyümüz eskiden pehlivan köyü olarak anılmış, yani burada çok pehlivanlar yetişmiş” diye dile getirdi.
Bursa’ya göç etmiş 75 yaşındaki Beysim Tasimov Rasimov, “Köydeki ve Türkiye’de yaşayan komşularımızın desteğiyle Hüseyin Alkayalı’nın anısına buraya bir anıt dikilmesine karar verdik. Bunu uzun zamandan beri yapmak istiyorduk ama birkaç ay öncesi tam niyetine girdik. Biz sağlığında ünlü pehlivanımızla İstanbul’da çalıştığı Sirkeci otelinde görüştük, bir çayını içtik. O zamandan beri böyle bir şey yapmak aklımızdaydı. İleride bu ata sporumuzun unutulmaması için Hüseyin Pehlivan’ın anısına etkinlikler tertiplenmesini arzu ediyoruz. Bu konuda Tekirdağ ve Edirne belediyelerinden de yardım bekliyoruz” dedi.
Hüseyin Alkayalı’nın kardeşi Ali pehlivanın eşinin akrabası olan Kırcaalili Mehmet Mert, “Şu anda büst tasarlanıyor, uygun ebat ve modeli konusunda Kırkpınar Derneği’nin de fikrini almayı düşünüyoruz. Küçük ebatlar da olsun, köye hitap etsin, pehlivanın anısı yaşasın, Alkayalılar tarihini bilsin. Çünkü Hüseyin Alkayalı’nın 9 defa ardı sıra Kırkpınar başpehlivanı, 3 defa altın kemer sahibi, Cumhuriyet tarihinin en başarılı pehlivanı olduğunun bilinmesini ve burada onun anısına mini Kırkpınar Yağlı Güreşleri tertiplenmesini istiyoruz.
Hüseyin Alkayalı bizim Everestimiz ve onun eriştiği namı nesillere miras bırakmak bizim boyun borcumuz.
Çocukluğumdan beri onunla ilgili çok hikayeler dinledik, bu da bize kıvanç verirdi, gururlanıyorduk. Ayrıca Hüseyin Alkayalı, Türkiye’nin milli güreş takımının antrenörlüğünü de yapmıştır. 1957 yılında Plovdiv’de (Filibe) yapılan serbest güreş turnuvasında onun öğrencileri büyük başarı elde ettiler. Birkaç yıl sonra gene Sofya’da düzenlenen turnuvaya katıldılar ve burada da başarılı olduklarını kanıtladılar. Hamit Kaplan, Hasan Güngör gibi efsanelerin hocaları Alkayalı’dır. Köyde yağlı güreş olmasa bile hiç olmasa serbest güreş turnuvası düzenlenmesi için bir alan sağlanmasını isteriz. Gençlerimizin ata sporunu unutmaması ve bu güzel geleneğimizin devam etmesi için koşullar yaratılması şart. Yardım için Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Azis’e de başvuracağız. Bu konuda başta köy muhtarı Mehmet Feyzulah olmak üzere bize yardımcı olan ve el uzatmaya hazır herkese teşekkür ederiz” diye kaydetti.
Anıtın girişimcileri, Hüseyin Alkayalı’nın katıldığı güreş oyunlarında şike kabul etmediği için çetelerin onu ürküttüğünü ve bundan dolayı Türkiye’ye kaçtığını anlattılar. Orada Tekirdağ adına yarışan Fransa’da bir başpehlivanla güreşeceği sırada rakibinin menajerinin teklif ettiği büyük bir miktarda parayı, “Ben Türklük adına güreşiyorum” diyerek reddettiğini ve Fransa’nın en büyük pehlivanını 15 dakikada yendiğini belirttiler.
Hüseyin Alkayalı, 1934 – 1942 yıları arasında 9 defa arka arkaya olmak üzere Edirne’de düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde 13 yıl başpehlivanlığı kazanan, 3 altın kemer sahibi gururumuzdur. 1908 yılında Kırcaali’nin Alkaya köyünde dünyaya gelen pehlivan çiftçilik ve bakkalıkla uğraşan Osman ağanın oğludur. Diğer kardeşleri Ali ve Bekir de pehlivandır. Üç erkek ve bir kız evlat babasıdır. Bulgaristan’da son güreşini Krumovgrad’da yapan Hüseyin pehlivan 120 kiloluk rakibini hemen yere serince karşı tarafın düşmanlığını kazanarak saldırısına uğruyor. Bu sebepten dolayı 1927 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç ediyor, Tekirdağ’a yerleşiyor. Burada köyünün adı Alkaya’yı soyadı olarak alıyor. Türkiye’de güreş oynamaya devam eden Hüseyin pehlivan kendini gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında elde ettiği üstün başarılarla kanıtlıyor.
Hüseyin Pehlivan 1980 yılında rahatsızlanıyor ve kalp büyümesi yüzünden tedavi gördüğü Tekirdağ Devlet Hastanesi’nde 10 Şubat 1982 tarihinde dünyaya gözlerini yumuyor.
Hayrabolu yolu üzerindeki Belediye mezarlığına defnolunuyor.
Resmiye Mümin – Kırcaali Haber