Şakir ARSLANTAŞ
Bulgaristan tarihinde Aleksandr Stamboliyski’nin dönemi, halkı birleştiren ve tüm vatandaşlara eşit bir yaklaşımı temel alan bir yönetim anlayışının simgesidir. Bugünkü siyasi karmaşada, geçmişe dönüp bu dönemi yeniden okumak, anlamak
ve dersler çıkarmak her siyasi parti ve lider için bir zorunluluk haline gelmiştir.
Stamboliyski’nin en büyük başarısı, Bulgaristan’ı bir bütün olarak görmesi ve ayrım yapmadan tüm vatandaşları aynı çatı altında kucaklamasıydı. Onun anlayışında, bir vatandaş diğerine üstün değildi; herkes birinci sınıf vatandaştı. İşte bu anlayış, Bulgaristan’ı bugün ihtiyaç duyduğu birlik ruhuna yeniden taşıyabilir.
Neden Stamboliyski Dönemi Yeniden Okunmalı?
1. Birlik Anlayışı:
Aleksandr Stamboliyski, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek bir birlik ruhu oluşturmayı başarmış bir liderdi. Bugün, ayrımcı politikalarla kutuplaşmış Bulgaristan’ın ihtiyacı olan tam da budur. Partiler ve liderler, onun yönetim tarzını inceleyerek, ayrışma yerine birleştiren bir politika izleyebilir.
2. Eşit Vatandaşlık Prensibi:
Stamboliyski’nin en temel ilkelerinden biri, her vatandaşa eşit haklar ve imkanlar sunmaktı. Etnik, dini veya sınıfsal farklılık gözetmeden herkesin birinci sınıf vatandaş olarak kabul edildiği bir yönetim anlayışı bugün de uygulanmalıdır.
3. Ayrımın Zararı:
Bugün Bulgaristan’da birliğin neden olmadığı net bir şekilde ortadadır: Ayrımcılık yapan siyasi partiler ve liderler. Bu anlayış, halkı böler ve zayıflatır. Stamboliyski’nin dönemi ise tam aksine, ayrımı reddeden ve birliği teşvik eden bir model sunar.
Halkın Rolü: Birlik İçin Hareket Etmek
Aleksandr Stamboliyski’nin anlayışını sadece partilerin değil, halkın da iyi okuması ve anlaması gerekiyor. Çünkü değişim, yalnızca halkın birleşik bir irade göstermesiyle mümkün olabilir.
Halk, birliği sağlamak için ne yapmalı?
Ayrımcı Partilere Oy Vermemek: Ayrım yapan, toplumu bölen partilere oy vererek bölünmüşlüğe katkı sağlamak yerine, birleştirici partileri desteklemelidir.
Tüm Vatandaşları Kucaklayan Liderleri Seçmek: Liderlerin söylemleri ve politikaları dikkatle değerlendirilmeli; herkes için eşitlik ve adalet vadeden liderler tercih edilmelidir.
Birlik Mesajını Anlamak ve Yaymak: Halk arasında birlik ruhunu yayacak kampanyalar düzenlenmeli ve Aleksandr Stamboliyski’nin birleştirici politikaları örnek alınmalıdır.
Güç Halktadır: Anlatan Olduğunda Değişim Gelir
Stamboliyski döneminin en büyük derslerinden biri şudur: Gerçek güç halktadır. Ancak bu gücü doğru kullanabilmek için, halkın bilinçlendirilmesi gerekir. Ayrımcı partilere oy vermemenin önemini anlatan liderler, dernekler ve sivil toplum kuruluşları bu süreçte hayati bir rol oynar.
Halkın doğru liderleri seçmesi, siyasi bölünmüşlüğü sona erdirmenin ve Bulgaristan’ı yeniden birleştirmenin tek yoludur. Ayrımcılıkla bölünmüş bir ülke, hiçbir zaman güçlü olamaz. Ancak birlik, her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek bir güç yaratır.
Stamboliyski’nin Mesajını Bugüne Taşımak
Aleksandr Stamboliyski’nin yönetim anlayışı, sadece geçmişte kalan bir başarı hikayesi değil, bugün Bulgaristan’ın siyasi krizine bir çözüm yoludur. Partiler, onun birleştirici politikalarını incelemeli ve bu anlayışı modern politikalarına yansıtmalıdır. Halk ise bu politikaları destekleyerek, birliğin ve eşitliğin gücünü yeniden canlandırabilir.
Unutulmamalıdır ki:
Ayrımcılık, bölünmüşlük getirir.
Birlik, güç yaratır.
Halkın iradesi, değişimin anahtarıdır.
Bugün, Stamboliyski’nin anlayışını yeniden diriltmek ve halkın bu mesajı anlamasını sağlamak, Bulgaristan’ın kaderini değiştirebilir. Değişim, halkın elindedir ve bu gücün doğru anlatılmasıyla hayata geçebilir.
Sonuç: Birlik İçin Yeni Bir Başlangıç
Stamboliyski’nin birleştirici politikaları, bugün de Bulgaristan’ın kurtuluşu için bir rehberdir. Ayrımcı partileri desteklemek yerine, halkın birleştirici liderlere yönelmesi, ülkenin geleceğini kurtarabilir.
Halk güçtür; birlik, halkın elindedir. Bu gücü harekete geçirmek, Bulgaristan’ın kaderini yeniden yazmak demektir.