Şakir ARSLANTAŞ

Ahmet Doğan ve DPS: Halkın Partisini Kişisel Mala Dönüştürme Çabası

Ahmet Doğan’ın yıllardır Bulgaristan Türklerinin desteğini alarak ayakta tuttuğu DPS (Hak ve Özgürlükler Hareketi) bugün kendisi için utanç verici bir olayla gündemde. DPS’nin marka ve mülklerinin, kişisel olarak Ahmet Doğan’a devredilmesi için yapılan girişim, partinin kimliğini ve itibarını ciddi anlamda zedelemiştir. Bu olay, yalnızca Doğan’ın gerçek niyetlerini ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda DPS’nin artık halkın değil, kişisel çıkarların kontrolünde olduğunu göstermiştir.

Babalarının Malı mı?

Cevdet Çakrov’un Patent Dairesi’ne yaptığı başvuru ile partinin tüm markalarının Ahmet Doğan’a devredilmek istenmesi, tam anlamıyla “babalarının malı” zihniyetinin bir yansımasıdır. Yıllardır Bulgaristan Türklerinin haklarını savunduğunu iddia eden bir partinin, bir kişinin mal varlığı haline getirilmek istenmesi, bu halkın aklıyla alay etmektir. Halkın oyları ve güveni sayesinde var olan bir partiyi kişisel mülke dönüştürme çabası, sadece ahlaki değil, aynı zamanda hukuki olarak da büyük bir sorumsuzluktur.

610 Bin Oyun Hesabı
DPS, yıllardır Bulgaristan Türklerinin ve diğer azınlıkların oylarıyla güç kazandı. Bu halk, tam 610 bin oy vererek yıllardır bu partiye güvenini gösterdi. Ancak Ahmet Doğan ve yakın çevresi, bu oyların ardında yatan gücü kendilerine ait sanarak, partiyi kişisel bir mülk gibi kullanmaya çalıştı. Sanki bu partiyi kendi emekleriyle kurmuşlar gibi davranarak, halkın iradesini hiçe saydılar. Şimdi ise halkın bu oylarla kendilerini destekleyeceğini sanıyorlar. Ahmet Doğan’ın ve onu destekleyenlerin bu seçimde ne kadar oy alabileceğini hep birlikte göreceğiz. Halk, yıllardır süren bu manipülasyona dur demeye kararlı.

Delyan Peevski’nin Müdahalesi
DPS’nin eşbaşkanlarından Delyan Peevski,
Cevdet Çakrov’un girişimini engelleyerek, partinin bir kişinin kontrolüne geçmesini önledi. Çakrov’un Patent Dairesi’ne sunduğu talepler, zamanında geri çekildi ve partinin markalarının Ahmet Doğan’a devri engellendi. Bu olay, bir kez daha gösterdi ki DPS’nin içindeki güç dengeleri karmaşık ve halkın çıkarları yerine kişisel çıkarlar ön planda tutuluyor. Ancak Peevski’nin müdahalesi, halkın partisini kişisel mal haline getirme çabasının önüne geçerek, doğru bir adım oldu.

Yeni Bir Başlangıç: Halkın İradesiyle Gerçekleşmeli
Ahmet Doğan’ın 27 Ekim’deki seçimlerde alacağı oylar, halkın ona gerçek bir cevap vermesi için bir fırsat olacak. Yıllardır kendilerini savunduğunu düşündükleri bir liderin aslında sadece kendi çıkarları için hareket ettiğini gören seçmenler, artık gerçekleri biliyor. Halkın iradesiyle kurulmuş bir partinin, bir kişinin mal varlığına dönüştürülme çabası halk tarafından affedilmeyecek bir gaflettir.
Ahmet Doğan ve ona destek verenlerin seçimlerde ne kadar oy alacakları, Bulgaristan Türklerinin bu manipülasyona ve ihanete nasıl tepki göstereceğinin en somut kanıtı olacaktır. DPS, halkın partisi olarak kalmalıdır; bir kişinin malı değil. Bu seçim, yalnızca bir liderin değil, aynı zamanda bir zihniyetin de sonunun başlangıcı olabilir. Artık söz sırası halkta; gerçek irade, manipülasyonların değil, halkın gücünün ön planda olduğu bir dönemi başlatmalıdır.

Reklamlar