Sersemleyen HÖH yönetimi:
2013’ün Mayıs Haziran Bulgaristanı HÖH/DPS yönetimi tarafından okunamadı, anlaşılamadı, Halk ayaklandı, “hükümetiz” diyorlar, bir tek çözüm sunamadılar, çaresizlik içinde afallayıp kaldılar.
Rafet Ulutürk
Rafet Ulutürk

Son seçimde şansları yaver gitti:

Bu defa parlamentoya girmeleri tesadüf oldu. Bulgaristan halkının % 51 sandığa gitmeyince “şans” belirdi. Bütün sinsi plan ve oyunları ortaya çıkınca, afalladılar, sersemlediler.
Anadilini pek konuşamayan, Bulgarca sevdalısı Başkan Lütfü Mestan, hiç kimsenin anlayamadığı sözlük dışı terimleri nedense kullanmaz oldu. En son paradigması: ağızını açmıyor.
Sivil toplum örgütleri – toplumun dinamosu.
Yollara bireysel, kişisel istekleri için değil, büyük tehlikeyi birlikte görüp omuz omuza meydanlara dolanlar farklı politik görüşlü, farklı etniklerden, kadın, erkek, gençtir. Onlar 14 Haziran’dan beri Bulgar toplumunun motoru oldu. Bu motor, 5 politik partinin birleşip “REFORMCU BLOK” kurmasını sağladı. GERB partisini söküp parçaladı.74 bin üyesi olan GERB’ten yarısı ayrıldı. Bulgaristan’da Azınlıklar nerede olmaları gerektiğini hala karar vermediler.
Halkın gördüğü büyük tehlike:
Halkımız, hepimiz, yerli yabancı zenginlerin, oligarşinin, mafyanın, haydut çetesinin, soyguncu hırsızların halkı ezmeye, soyup aforoz etmeye, ülkemizi talan etmeye hazırlandığını görebildiler.
Bu, Başbakan Oreşarski BSP –HÖH-“Ataka” partilerinin üçlü koalisyon kurmaya başladığı an oldu. Kalpazanlar aç hırsızlar gibi süründüler devlet makamlarına. Aç Arslan gibi anırdılar. Kobra yılanları gibi açtılar çenelerini bütün Bulgaristanı ve hepimizi bir hamlede yutmak için harekete geçtiler. Büyük tehlike halkın yok olmasıydı. Bulgar basını çığı gibi büyüyen tehlikeyi şöyle tarif etti:
HALKI EZMEK, ÇİĞNEMEK, ET MAKİNASINDA KIYMAK, SÜRÜNDÜRE SÜRÜNDÜRE YOK ETMEK!”
Halkımız nasıl uyandı?
En büyük hırsızlardan biri olan, A. Doğan’ın şahsi dostu, Rus mafyasının uzantısı; HÖH milletvekili Daniyel Peevski’nin gizli servis DANS Başkanlığına atanması ve ne Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a, ne de Meclis Başkanı’na haber vermeden “kaliteli bilgi dosyalarını” yani (devlet sırlarını) hemen açmasıyle balon patladı, halk uyandı ve ayaklandı. O gün bu gün halkımız sokaklarda ve ayaktadır. Meydanlardadır. Protestocudur. 14 Haziran’dan beri herkes nöbettedir.
Mitinge çıkan soka dökülenlerin istedikleri nedir?
Bir: Halkımız, hepimiz temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçilmesini istiyor.
Bundan böyle parti listesine konmuş kim olduğunu bilmediği hırsızı, kaçakçıyı, ajanı, hapis cezasından kurtarmak için milletvekili yapmak istemiyor.
Bu yüzden %51 son seçime katılmadı. İzmir’deki, İzmit’teki, Bursa’daki seçmen soydaşımızın oyuyla hırsızlar haydutlar, eski polisler HÖH listesinden meclise dolduruluyor, dolmuşlar, şimdi de devleti idare etmek istiyorlar. Bunu oy verenler hala farkında bile değiller.
 “Hayır” diyen seçmendir! Bunun neresi adalet? diye soran yine seçmendir.
İki: Temel hak ve özgürlükler genişletilmelidir.  
Ana dilde eğitimin, sanatın, kültürün, eğitimin önü açılmalıdır. İşyerleri açılmalıdır. Avrupa Birliği üyeliğinin bütün imkânlarından alabildiğine yararlanılmalıdır. Gelen yatırımlar ve yardımlar adaletli bir biçimde dağıtılmalıdır. Vatanımızı dönüştürme davası herkesçe benimsenmelidir.
Zamanın ruhu budur. 20. Yüzyılın totaliter anlayış ve yöntemlerinin, insanın insana köleliğinin, yargısız infazların son kullanım tarihi, daha 1990’da doldu.
Üç: Mafya ve yabancı soyguncu oligarşi, zor bacılarla sarmaş dolaş, iç içe olan DPS/HÖH partisi yönetimini de zamanı dolmuştur.
Bu sahte politikacı ve lider bozmalarından ne sana, ne bana, ne halkımıza ne vatanımıza ne de soydaşlarımıza fayda yoktur ve olmayacaktır.
Bizde halen T. Jivkov kalıntılarını ayakta tutan parti HÖH yönetimidir, özellikle A. Doğan’dır. Bu sahte “lider” kenara çekildim numarası yaparak, milletin gözüne gül suyu serpti, aslında kül attı, nankör işlerin işin içinde ve göbeğinde olan, bizi Türk Milletini rezil eden odur. Bulgaristan’da Türk, Pomak ve Müslümanlarına kötülük yapmada onun üstüne yoktur. Nankördür, ahlaksızdır, acımasızdır, amma onun da sonu geldi.
 Bulgaristan’ın yenileşmesinin baş düşmanı A. Doğan ve HÖH yönetim mafyasıdır. Bulgaristan Toşkocuların zincirlerinden kurtulabilse, nankörlere ekmek kalmayacaktır. Biz hepimiz bu yolca adım adım yürüyoruz. Bizim Bulgar halkıyla ve vatanımızda yaşayan öteki etniklerle bir alıp vermediğimiz yoktur. Biz hepimiz asırlardın aynı pınarlardan su içen, aynı tarlalarda orak biçen kardeşleriz.
Bizim farklılıklarımız hayatımızın güzellikleridir.
Ne yapmalı?
1.  Eylül ayında erken parlamento seçimi olursa:
a)          HÖH/DPS listesinden 35 yaşın üzeri aday gösterilmesine izin verilmemelidir. Yoksa artık HÖH tarih olmalıdır.
b)          Köhnemiş politikacılar majoriter aday olsunlar, seçilirlerse eyvallah. Herkez meydan savaşını kazanmalı, hazıra değil.
2.  Büyük Millet Meclisi Seçimi yapılırsa, halkımızın tamamı seçime katılmalı, ama HÖH partisinden daha önce milletvekili seçilen hiç kimse, aday olamaz! Olursa HÖH’ün dışında alternatiflere oy verilmeli.
Başka çıkış yolu yoktur. Yenilenmemizin, haklarımızla özgürlüklerimizi gerçekten elde etmemizin tek yolu budur. Artık halkımızı uyandırmalıyız, 23 yıl neler yaptıklarını köy köy kasaba kasaba TV, TV anlatmalıyız. Gerçeklerden hiç kimsenin kaçamıyacağını bu seçim öncesi göstermeliyiz. HÖH Milletvekili adaylarını tartışmalara çıkartmalıyız ve karşızına bilgili cesaretli ve bilinçli kişileri oturtmalıyız. Tüm gerçekleri net ve açık açık halkımıza sunmalıyız.
HÖH’ü güç yapan tüm Müslüman halkı bu seçimde bunları baraj dışı atmalıdır. Bizim halkımız sabırlıdır, amma salak veya aptal değildir işte bunu bu önümüzdeki seçimlerde hep birlikte göstermeliyiz.
Rafet Ulutürk
Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı
Reklamlar