Tarih: 9 Haziran 2019
Yazan: İbrahim SOYTÜRK
Konu:  Siyasi Partilere para akıtan sistem kaldırılırsa.

2016 yılının 16 Kasım günü Bulgaristan’da Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte “Slavi Trifonov” girişimiyle hazırlanan bir halk oylaması – referandum – yapılmıştı. Oylamanın yapılabilmesi için önce 673 481 imza toplandı. 43. Halk Meclisi Referandumun şu 3 soruyla yapılmasına izin verdi:

  • Milletvekillerinin 2 turda ve en fazla oy alan seçilir (majoriter) sisteme göre seçilmesini destekliyor musunuz? Alınan sonuçlar:

Katılan 3 488 558 kişiden % 71, 95’i EVET, % 16,05’i HAYIR oyu verdi.

  • Seçimlere ve referandumlara katılmanın zorunlu olmasını destekliyor musunuz? Alınan sonuçlar:

Katılan 3 488 558 kişiden % 61, 89’u EVET, % 25, 96’sı HAYIR oyu verdi.

  • Parlamento seçimlerinde politik parti ve koalisyonlara, aldıkları her geçerli oy için her yıl devlet tarafından karşılıksız verilen yardımının 1 (bir) leva olmasını destekliyor musunuz?

Katılan 3 488 558 kişiden % 72, 16’sı EVET, % 15, 02’si HAYIR oyu verdi.

 

Yasaya göre, Referandum sonuçlarının meclise girmeden, milletvekilleri oyunu almadan geçerlilik kazanabilmesi için bir önce yapılan olağan meclis seçimlerinden alınan geçerli oylar kadar “EVET” oyu alması gerekiyordu. Slavi Trifonov’un bir sivil toplum örgütü olarak gerçekleştirdiği bu referandumun geçerli olmasına 12 000 (on iki bin) yani % 0,2 oy yetmedi ve sonuçlar arşive indi.

Slavi Trifonos  bu oylama sonuçlarıyla parlamenter demokraside siyasi sistem değişikliği yapmayı hedeflemişti, fakat yasal engelleri ve meclis çıtasını aşamadı.

*******

Ne var ki, Bulgaristan siyaseti son 2,5 yılda döndü dolaştı bugün aynı yere geldi.

26 Mayıs 2019 tarihinde düzenlenen Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ülkede gerginleşen siyasi durumu ve köylerde ve mahallelerde oyların satın alınmasını Bakanlar Kurulu Başbakan Boyko Borisov başkanlığında değerlendirdi. Hükümet parlamento seçimlerinde politik parti ve koalisyonlara aldıkları her geçerli oy için her yıl devlet tarafından karşılıksız verilen yardımın 1 (bir) leva olması kararı aldı.  Öneri meclis komisyonlarından geçti, genel kurulda onaylanacak.

Bulgar kamuoyu Parasız Parti Olur Mu? Sorusunu yorumlarken. Oligarşi ve tekeller partileri satın alır, “demokrasiye mezar kazılıyor” gibi sesler yükseldi.

Bu tartışmalar devam ederken, (bTV’de  shoumen olan “siyasetçi”) Slavi Trifonov yeni bir girişimle hükümet bunalımını yeniden derinleştirdi. Bu defa o,  son 3 yılda siyasi partilere devlet bütçesinden geçerli her oy için 11 leva yerine 13,25 leva ödendiğini saptayıp halka duyurdu.  Harcanan paradan 6 milyon levanın siyasi partiler tarafından geri çevrilmesi sıkıntı yarattı. Bu karar 1 Temmuz 2019’dan başlayarak yürürlüğe giriyor. Hükümet yılsonuna kadar siyasi partilere 14,6 milyon leva ödeme yapmayacak. Tasarruf edilen paranın anaokullarına ve okul öncesi eğitime harcanacağını Başbakan Borisov kendisi açıkladı.

Başbakan Boyko Borisov

***

Ne var ki, gerginlik birikimi yaşayan Bulgaristan toplumu bununla sakinleşmedi. Fecbook – siyasi örgütlenme aracından yararlanan Sofya gençleri “Adalet İçin Referandum” isteğiyle siyasi kitle hareketi fitilini yeniden yaktı. 3 000 000 (üç milyon) Bulgaristan vatandaşının memleketi terk ettiği ve siyasi sistemi “ölü” ilan edildiği şu dönemde, ülkede kalan gençler şu istekleri yükseltti ve yeni bir referandum yapılması için imza toplama kampanyasına başlayacaklarını duyurdular. İstekler: İstifa! Hükümet her şeyden elini çeksin. Gelir adaleti. Bağımsız yargı sistemi! Yargı sistemi dışında rüşvet aldığı ve dolandırıcılığı saptanan hükümet ve kurum görevlilerini görevinden alabilecek bir yeni organ kurulması!

2009’dan beri hükümette olan GERB partisi Adalet Reformuna doğru adım atmadı. Kurduğu rüşvetle mücadele organı yönetimi iş yapmadığı gibi, yöneticileri dolandırıcılıktan sorgulanıyor ve hepsi askıya alındılar. Avrupa Birliğinden gelen Tarım Fonlarının politikacıların cebine akması (toplam 7.8 milyar Avro) toplumu rahatsız etti ve sert tepkilere neden oldu.

Toplumu rahatsız eden bir başka konuda, Hükümet ortaklarından Makedon İç Devrim Hareketi (VMRO) güçlerinin vatandaşlık satmaktan, kimlik ve pasaport ticaretinden çandıkları paralarla ilgili savcılığın seyirci kalması oldu.

Adalet Reformu sivil toplum örgütleri ve demokratik kamuoyu tarafından destekleniyor. Avrupa Birliğindeki en fakir, en düşük gelir,  emekli maaşı ve sosyal yardım ülkesi olan Bulgaristan, AB’de hazırlanan ve yayınlanan adalet raporunda, rüşvet ve dolandırıcılığın en yüksek boyutta olduğu açıklandı. 2019 Bulgaristan’da gıda fiyatları hızla yükselirken, elektrik, su ve doğal gaz fiyatları da zam gördü. Sefaletin zincirleri halkın ezici çoğunluğunun iradesinden kuvvetlidir.

Resmi açıklamalardaki son durum şudur:  Bulgaristan’da 2 çocuklu bir ailenin geçimine ayda 570 Euro düştüğünü açıklayan basın, Borisov hükümeti “yoksulluğu pekiştiriyor” diye yazdı. Ailelerin ortalama yıllık geliri 6862 Avro olarak gösterilse de, 1 milyona yakın emeklinin 200 leva (100 Avro) emekli maaşı aldığı, sosyal yardımların 136 leva (68 Avro) olduğu herkesçe biliniyor. Yaşlılar yıllardan beri (kilo hesabı satılan) ikinci el elbiseler giyiyor. İlaç ve yakıt fiyatları devamlı zam görürken yoksulluk derinleşiyor.

Aynı zamanda Maliye Bakanlığı tarafından 2018 yılında 3 milyar leva bütçe fazlası olduğu açıklandı. Aynı yıl Bulgaristan hızla silahlanmaya devam etti. 8 adet “F-16” saldırı uçağına 2 milyar leva ödeme hazırlıkları devam ederken, deniz ve kara kuvvetleri için de yeni silah ve füze alma planları yapılıyor.

İşte böyle bir durumda, siyasi partilerin devlete bağlı avanta sisteminin sökülüp çöpe atılmasını nasıl anlamalıyız?

Bir) Popülizm ile demagoji (lafazanlık) kardeştir. Parayı partilerden kesip, anayurtlarına aktarmak halkın kulağına iyi gelebilir, fakat aynı zamanda derin bir bunalım ve kör sokakta bulunduğumuzun açık itirafıdır. GERB partisi 2009’dan beri seçim kazanıyor, fakat hiçbir zaman meclis çoğunluğunu kazanamadı ve hep koltuk değnekleri kullandı. Bu seçimlerde belki de koltuk değnekleri de iktidardan uzaklaşmayı seçti ki, yürütmenin başı Bulgar politik kişiliğini “cezalandırmayı” seçti. Bulgaristan gibi fakir ülkelerde yılda oy başı 10 leva ceza politik sistem değiştirebilir. Aslında Sl. Trifonov referandumundaki 3 istekten ikisi bu önlemle gerçekleşmiş oluyor. Herkesin oy vermesi isteği 44. Halk Meclisinde yasallaştı, ama uygulanmıyor. Türkiye’deki 600 000 oy bu defa da kullanılmadı. Dış ülkelerdeki seçmenin ancak % 12’si sandık başına gitti. Bu problemin çözümü, Sl. Trifonov’un referandumunda değil, BULTÜRK Derneğinin, dış ülkelerdeki vatandaşın mektupla oy kullanması önerisinde gizlidir.

İki) 26 Mart 2017 seçimlerinden hemen sonra GERB partisi, Slavi Trifonov referandum isteklerinin ateşini söndürmek için, 1 oy için yıllık karşılıksız devlet yardımının 11 levadan 1 levaya indirilmesini ve en fazla oy alan seçimi kazansın (majoriter seçim sistemini) artık önermişti, fakat meclisten geçmedi.

Bu açıdan değerlendirildiğinde, ülkedeki politik bunalımın olağanüstü derinleştiği şu günlerde GERB halkın gözüne yeniden gül suyu serpmiyor mu?

Bu örneği artık Çek Cumhuriyetinde görüyoruz. Milyarderler partileri satın almışlar. Bizde de, kısa bir sürede partilerin oligarşi boynuna atılacağından kuşkulanmıyoruz. Hak ve Özgürlük Partisi (DPS) daha şimdiden Rus sermayesinin temsilcisi oligarşi numunesi D. Peevski’nin boynuna dolanmış durumdadır. Peevski’nin New York’da 200 milyon US Dolar talepli para aklama, kaçakçılık ve dolandırıcılık davası olmasa bu işler daha da hızlanabilirdi. GERB şefi Bulgaristan’da en zenginlerden biri ve belki de gelecek seçimde oyların ezici çoğunluğunu satın alabilir. İftar paraları, TV Kanal -3’ına, sosyolog ve medya ödenekleri nereden gelecek, partili olma güveni ve böbürlenme uçup gidecek… Seçimleri kazanmak için Ahmet Doğan’ın “saray” ve “deniz konağını”, Kafkas Çoban Köpeğini, seraları, İsviçre saatlerini satacağını düşünüyorsunuz aldanıyorsunuz.  1990’lar olsa Türkiye’den para gelirdi. O zamanlar da gelip geçti.

Üç)  GERB partisinin bu adımları, Slavi Trifonov’u politik sahneye çekiyor, meşrulaştırıyor, kişiliğine ve etkinliklerine saygınlık ve nüfus kazandırıyor, toplumsal düzeni değiştirebilecek, sistem dışı bir oyuncu haline getiriyor. S. Trifonov TV’den çıkmaya ve politik sahnede rol almaya hazırlanıyor.  Başsavcı Tsatsarov, son yıllarda partilere ödenen fazla paraları açıklamasından dolayı S. Trifonov’u  kutladı ve olayın denetlenmesini emretti.

Dört)  Bu arada devletten karşılıksız fazla para çekenlerin partilerde 2 tavanlı vezneleri (kasaları) olduğu ortaya çıktı. Bu sorunun çözümü şu an Bulgar devletinin en büyük sorunu olan – rüşvet – soruna sımsıkı bağlı olduğu ortaya çıktı. Bu konu, Avrupa Komisyonu’nun 2019 raporunda da yer aldı. Rüşvet ve dolandırıcılık konularına çok ciddi dikkat çevrilmesi gerektiğine işaret edilen bu belgede şöyle deniyor: “Bu gelişmeler para aklamayla bağlı olduğundan, iktidarın yüksek katlarında verilen mücadeleden kesin sonuç alınmalıdır.”

Bundan 14 yıl önce  Slavi Trifonov’un TV yayınında DPS Başkanı Ahmet Doğan’ın “partiler çevresinde şirketler var” dolayısıyla şirketlerin partisi var sözleri, bugün de geçerlidir. İş adamları partileri besliyor. Partiler de onlara ihale kazandırıyor. Kazanılandan bir kısmı yine parayı  geri dönüyor.

Bulgaristan’da partisi olan iş adamlarını görelim: LİDER partisi Hristo Kovaşki’nindir. “Volya” partisi Mareşki’ninidir. “Sansürsüz Bulgaristan” Korperatif Ticaret Bankası ve Tsvetan Vasilev’indir.

Beş) Karşılıksız paraları alanlar başka konularda susmayı tercih ediyorlar. Demagoji bir salgındır. Makedon haydutlarının partisi VMRO partilere her oy için 11 yerine 1 leva ödenmesini daha önce 2 defa teklif etmişti, şimdi de 3 yıldan beri aldığı ödenekleri hemen geri çevirmeye hazır olduğunu açıkladı. Faşist parti olduğu bilinen “Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Milli Cephe” (NFSB) parti paraları kesilirse, partiler için yeni kaynaklar gösterilmesini istedi. Lobicilik gibi örnekler çoktur.

Altı) Partilere dağıtılan avanta paralar kısılırken, 1 Temmuz 2019 tarihinden başlayarak Bulgaristan’da elektrik, kalorifer, sıcak su fiyatları zam görecek ve aynı zamanda Kasım ayında yapılacak olan yerel seçimlerde 1 oy için elden ödenen para artacaktır.

Değişmeyen bir şey varsa o da insanların dönüp dolaşıp birbirlerini aldatmaya devam etmesi ve fakirler yoksullaşırken zenginlerin de daha da palazlanmasıdır.

Umut bir tek Adalet Reformundadır, onun da anlamı zenginler ve fakirler için farklıdır.

Yeni bir siyasi sayfa açıyoruz. Kasımda yerel seçim olacak.

Bize ne demeyin. AP seçimlerinde geri çekildik ve dünyayı karıştırdık. Çok kitap okudum, yaşlıları dinledim, ama köstebeklerin bahçeden ne zaman kaçtığını öğrenemedim, ama artık Bulgar siyasetinden birçok köstebeğin kaçacağına inanıyorum.

Beğendiniz ise paylaşınız.

Bizi izleyiniz.

Teşekkür ederim.

Reklamlar