İbrahim SOYTÜRK

Bulgaristan, Avrupa’nın güneydoğusunda yer alan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir ülkedir. Bu topraklar, binlerce yıllık geçmişi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürel ve mimari açıdan birçok değerli eseri günümüze taşımıştır. Gezginlerin Balkanlar’ın bu güzel ülkesinde keşfetmesi gereken pek çok tarihi yer var. Gelin, Bulgaristan’ın tarih kokan sokaklarında kısa bir yolculuğa çıkalım.

1. Sofya: Asırlar Boyunca Başkent

Bulgaristan’ın başkenti Sofya, ülkenin en eski yerleşimlerinden biri olarak bilinir. Şehir, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşır. Aleksander Nevski Katedrali, şehrin simgesi haline gelmiş bu muazzam yapı, büyüleyici mimarisi ve altın kubbeleriyle göz kamaştırır. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu katedral, Bulgaristan’ın Osmanlı boyunduruğundan kurtuluşunu anmak için yapılmıştır. Sofya’da ayrıca, Roma İmparatorluğu döneminden kalma Aziz George Rotundası ve Serdika Antik Kenti kalıntıları da ziyaret edilebilir.

2. Plovdiv: Avrupa’nın En Eski Şehirlerinden Biri

Plovdiv, Avrupa’nın en eski sürekli yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilir. Antik Tiyatro, Roma döneminden kalma bu etkileyici yapı, hala konser ve etkinlikler için kullanılıyor. Şehrin tarihi merkezinde yürürken, Osmanlı, Bizans ve Bulgar mimarisinin büyüleyici bir karışımını görmek mümkün. Plovdiv ayrıca, 19. yüzyıl Bulgar Rönesans dönemine ait birçok güzel evin bulunduğu **Eski Şehir** bölgesi ile ünlüdür.

3. Rila Manastırı: Dağların İçindeki Manevi Hazine

Bulgaristan’ın en önemli dini yapılarından biri olan Rila Manastırı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. 10. yüzyılda kurulan bu manastır, Rila Dağları’nın eteklerinde gizlenmiş adeta bir mücevherdir. Etkileyici fresklerle süslenmiş iç mekânları, ahşap oyma sanatıyla yapılmış detayları ve huzur veren atmosferiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakır. Rila Manastırı, Bulgar kültür ve dinî hayatının kalbinin attığı yerlerden biridir.

4. Veliko Tırnovo: Eski Krallığın Başkenti

Ortaçağ Bulgar İmparatorluğu’nun başkenti olan **Veliko Tırnovo**, Bulgaristan tarihinin altın çağını yaşadığı dönemlerin merkeziydi. **Tsarevets Kalesi**, şehrin en ünlü tarihi yapısı olup, Bulgar Çarlarının yaşadığı ve hükümetin yönetildiği yerdi. Kale, etkileyici surları ve kalıntıları ile tarihe tanıklık etmek isteyen ziyaretçiler için vazgeçilmez bir duraktır. Şehir, ayrıca daracık taş sokakları, geleneksel evleri ve sanat atölyeleriyle de ünlüdür.

5. Nesebar: Karadeniz’in İnci Tanesi

Nesebar, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında yer alan, tarihi dokusunu korumuş bir yarımada kentidir. Antik Yunan kolonisi olarak kurulan Nesebar, daha sonra Roma, Bizans ve Osmanlı yönetimlerine tanıklık etmiştir. Şehirde, antik dönemden kalma surlar, kiliseler ve Osmanlı dönemi ahşap evleri bulunur. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olan Nesebar, tarihi atmosferiyle ziyaretçilerini zamanda bir yolculuğa çıkarır.

6. Kazanlık: Güllerin ve Trakların Diyarı

Kazanlık Vadisi, dünyanın en güzel güllerinin yetiştiği yer olarak bilinir. Gül Müzesi, bu bölgenin gül üretimi tarihini ve önemini anlatır. Ayrıca, Kazanlık, Trakya Mezarları ile de ünlüdür. M.Ö. 4. yüzyıldan kalma bu mezarlar, Trak kültürünün ve sanatının ne kadar gelişmiş olduğunu gözler önüne serer. Trakyalılar, Bulgaristan’ın eski halklarından biri olup, bu topraklarda bıraktıkları izlerle önemli bir miras bırakmışlardır.

7. Şipka Geçidi ve Anıtı

Osmanlı-Rus Savaşı sırasında önemli bir yer olan **Şipka Geçidi**, Bulgaristan’ın özgürlük mücadelesinin sembollerinden biridir. **Şipka Anıtı**, savaşın kazanıldığı yere inşa edilmiştir ve bu zaferin anısına dikilmiştir. Anıt, çevresindeki muhteşem manzaralarla birlikte ziyaretçilere hem tarihi bir hikâye anlatır hem de unutulmaz bir deneyim sunar.

Sonuç

Bulgaristan, tarihi yapıları ve doğal güzellikleriyle bir gezginin keşfetmekten keyif alacağı bir hazine sandığıdır. Her şehri, kasabası ve köyü, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan benzersiz bir geçmişe sahiptir. Bir yanda Osmanlı dönemi camileri, diğer yanda Roma amfitiyatroları, bir köşede Bizans kiliseleri… Bu mozaik, Bulgaristan’ı kültürel açıdan zengin ve keşfedilmeye değer kılan unsurların başında gelir. Geçmişin izinde bir yolculuğa çıkmak isteyenler için, Bulgaristan her zaman açık bir davet sunar.

Reklamlar