Rafet ULUTÜRK
Ahmet Doğan… Kendini “lider” olarak tanıtan, partinin ve devletin başına DPS sayesinde geçtiği günden beri büyük vaatlerde bulunan bir isim.
34 yıl boyunca halkı kandırdın, köşeleri döndün, gücün doruklarında gezdin. Ama bugün, senin imparatorluğun bir bir çatırdarken sen neredesin?
Bir zamanlar devletin pastasını istediğin gibi dağıtabileceğini söylüyordun. Güya senin elinde her şey vardı, istediğin kişiyi yükseltiyor, istemediğini yok ediyordun. Ne oldu? Seni gözden çıkardılar mı?
Artık adamların bir bir avlanıyor, piyonların devriliyor. Ama senin sesin çıkmıyor.
Neredesin, lider kılıklı başkan?
Neden bu kadar sessizsin?
Sarayınla övündün, partinle güç gösterisi yaptın, ama bugün ne partin ne sarayın kaldı.
Yalanlar üzerine kurduğun bu dünya, seni artık kaldıramıyor.
Yıllarca elinde tuttuğun güç, birer birer yok olurken, viskini fazla kaçırmış olmalısın ki sesin de kısıldı. O ses, yıllarca halkı kandırdı, umutlarını sattı, haklarını çaldı.
Ama bugün o ses, titreyen bir fısıltıya dönüştü.
Çobanlık bile yapamayan bir liderin maskesi düştü.
Bu halk artık senin kim olduğunu biliyor. 34 yıl boyunca nasıl kandırıldıklarını, haklarının nasıl gasp edildiğini fark etti. Seninle hiçbir yere gidilmediğini, onların geleceğini çaldığını anladılar. Kurtarıcı olarak yola çıktın ama çoban bile olamadın. Bir çoban, sürüsünü kurtlara kaptırmaz, ama sen adamlarına bile sahip çıkamıyorsun.
Tek tek avlanıyorlar, devriliyorlar ve sen buna sadece uzaktan bakıyorsun.
Dünyanın acı bir gerçeği var: Yalanlar bir gün mutlaka ortaya çıkar.
Bugün o gün. Sen artık yoluna git. Bu halk, artık seni dinlemeyecek. Konuşacak birini bile bulamayacaksın. Ama unutma, yaptıklarının bedelini ödemeden bu dünyadan çekip gitmek o kadar kolay değil.
Allah, seni ettiklerini çektirmeden almaz.
Reklamlar