Balkanlarda,Batı Trakya ve Rodoplar’da Pomak direniş hareketlerinin başlangıcı 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefenos anlaşmasının imzalanmasını müteakip 14 Nisan 1878 tarihinde kurulan “Çirmen Milli Mukavemet Teşkilatı” olmuştur. Daha sonra“ Rodop Timraş Pomak Direniş Hükümeti ve Batı Trakya Devlet-i Muvakkatesi” adını alacak olan bu teşkilatın kurucuları:
· Timirski Ahmet Aga
· Hidayet paşa(Kendisi 1854 Kırım savaşı ile gelen ve Rodoplara yerleşen bir İrlandalıdır)
· Hacı İsmail Efendi (kendisi 14 Mart 1886’ya kadar Rodop ve çevresindeki komitacılık faaliyetlerinin yöneticisidir)
· Kara Yusuf Çavuş
Yönetimde görev alanlar:
· Çirmenli Ahmet Efendi
· Hasköylü Halil Efendi
· Dimetokalı Şakir Efendi
· Hacı Halil Efendi
· Kırcaali’li AbdullahEfendi
· Hacı Mümin Efendi
· Hacı Ragıp Efendi
· Ali Ağa
Yönetim meclisi: 4 kişi
Temsilciler meclisi: 30 kişi
Nüfus: 4milyon
Gönüllü piyade: 135.000
Gönüllü süvari: 86.000
Mahalli zabıta kuvveti: 15.000
Kontrol ettiği şehir, kasaba ve köyler: Aydos, Emineburnu, Karınabat,İslimye, Kozan, Kızanlık, Şıpka, İhtiman, Tatarpazarcığı, Lofça, Servi, Plevne,Tırnova
Geçmişte Sultanyeri kazası içinde yer alan Karatarla köyü, günümüzde Kırcaali ile Stanimaka, yani Asenovgrad arasında Rodop dağlarının eteğinde bulunmaktadır.
Bulgarca adı Çerna Niva olan köyde kurulan Hükümet-i Muvakkate’nin 4 kişiden oluşan bir kurucular heyeti bulunmaktadır. Daha çok Ahmet Aga Timirski ile özdeşleşen bu hükümetin diğer kurucuları Hacı İsmail Efendi, Kara Yusuf Çavuş ile İngiliz asıllı Hidayet Paşa yani Mr. Sinclair’dir. Hükümetin ayrıca 30 kişiden oluşan bir Temsilciler Meclisi bulunmaktadır.
Rodop Hükümet-i Muvakkate, Pomak Timras Devleti demokratik anlayışla yönetilen dünyada örneği tek olan bir siyasal oluşumdur. Dünyadaki ilk Demokratik Halk Cumhuriyetidir..
O kadar ki, alınan kararlara zaman zaman köy muhtarları da katılmıştır. Çoğunluğunu Pomakların ve Türklerin oluşturduğu yaklaşık 4 milyon insanın yaşadığı bir coğrafyada kurulan Hükümet-i Muvakkate, varlığını sürdürdüğü 8 yıl boyunca egemenliği altındaki bölgeyi önce Ruslara, daha sonra da Bulgarlara karşı başarıyla savunmuştur.
Pomaklar ve Türkler 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın hükümlerinden rahatsızdırlar. Bunu antlaşmanın imzalanmasının hemen ertesi günü, 4 Mayıs 1878’de yaptıkları protestolarla ortaya koyarlar. Antlaşmayı kabul etmeyeceklerini bildirirler ve ardından ayaklanırlar.
RODOP HÜKÜMETİ
“Ayastefanos Antlaşmasını şiddetle protesto ederiz. Müslümanların idare ettikleri yerlerle, Ruslar ve Bulgarlar tarafında idare olunan yerler arasındaki büyük farkı görmek üzere kimi isterseniz gönderiniz. Meriç’in güney-batı tarafındaki topraklardan, yeni Bulgaristan’a bir karış yer vermemenizi istirham ederiz. Çünkü idaremiz altında bulunan 4 milyon Müslüman, işitilmemiş cinayetlerle ismini kirletmiş olan ve her zaman düşmanımız bulunan bir hükümete boyun eğmektense yok olmayı tercih eder.”
16 Mayıs 1878-Hükümet-i Muvakkate Rodoplarda 4 Mart 1878’de başlayan Müslüman direnişi, şimdi yeni bir hal almıştır. İhtilalcilerin, tüm baskılara rağmen geri adım atmayacakları ortadır. Dahası artık ortada bir hükümet vardır… Rodoplular tarafından kurulan hükümet, yani Hükümet-i Muvakkate… Hükümet-i Muvakkati’nin kuruluşu konusunda iki ayrı tarih öne çıkmaktadır.
Bazı kaynaklara göre hükümetin kuruluşu, Ayastefanos Anlaşmasına karşı Rodoplarda ilk gösterinin gerçekleştirildiği tarih olan 4 Mart 1878’dir. Diğer bir görüşe öre ise hükümetin kuruluş tarihi, Rodop Hükümeti adına yabancı temsilciliklere protesto amaçlı ilk yazının gönderildiği tarih olan 16 Mayıs 1878’dir. Kurulduğu yer ise Sultanyeri kazasının Karatarla köyüdür. Bulgarca adı Çerna Niva olan köy, günümüzde Kırcaali ile Stanimaka yani Asenovgrad arasında bulunmaktadır. Hükümet-i Muvakkati’nin yönetiminde 4 kişiden oluşan bir kurucular heyeti yer almaktadır. Bunlar ismi daha çok bu hükümetle özdeşleşen Ahmet Aga Timirski ile Hacı İsmail Efendi, Kara Yusuf Çavuş ve İngiliz asıllı Hidayet Paşa yani Mr. Sinclair’dir. Hükümet-i Muvakkate, demokratik anlayışla yönetilen siyasi ve askeri bir yapıdır. 30 kişiden oluşan bir Temsilciler Meclisine sahiptir. Hükümetçe alınan kararlara zaman zaman köy muhtarları da katılır. 4 milyonluk nüfusunun büyük çoğunluğunu Müslümanlar yani Pomaklar ve Türkler oluşturur.
Rodoplar’da 4 Mart 1878’de ortaya çıkan Pomak ve Türk direnişinden Rusya rahatsızdır.Çünkü bu bölgede ortaya çıkan direniş, Ege deniziyle olan bağlantının kesilmesi, dolayısıyla sıcak denizlere çıkma hayalinin son bulması ve büyük güçlerin antlaşmayı değiştirmek için aradıkları fırsatı bulmaları demektir.
Rus kuvvetleri ve komitacılar ayaklanmayı bastırmak için harekete geçer. Her türlü şiddeti kullanan bu kuvvetler, ayrıca ihtilalcilerden silahlarını dateslim etmelerini isterler. Silahların tesliminin 93 Harbi’nde yaşananörneklerde de olduğu üzere ölüme açık davet demek olduğunu bilen Pomakların yanıtı kesindir: Ya istiklal, ya ölüm…
Rus ordusu ve Bulgar komitacılar, bir taraftan Pomak direnişçilerden silahlarını teslim etmelerini isterlerken, diğer taraftan da saldırılarını sürdürmekten geri durmazlar. Özellikle Filibe yani Plovdiv ve Hasköy yaniHaskovo civarında önemli askeri harekatlar gerçekleştirirler. Bu bölgeninantlaşma gereğince kendilerine bırakıldığını ileri sürerek Pomak Direniş ordusundan, silahlarını teslimetmelerini ve direnişten vazgeçmelerini isterler. Fakat Rus güçlerinin ve Bulgar komitacıların beklentileri boşa çıkar. Rus birlikleri tarafından işgal edilme tehlikesi yaşayan Hasköy’deki 21 Pomak , köyünün ahalisi silahlanarak dağlara çekilir. Köylerinin işgal ve yağma edilmesi üzerine de 500 silahlı kişi ,Çakınalı Hüseyin Ağa önderliğinde işgal güçlerine karşı direnişe geçer. Rusya ise huzursuzdur. Bu nedenle de hemenharekete geçer. Fakat bu kez doğrudan devreye girmek yerine dolaylı yolu seçer.İhtilalcilerle doğrudan görüşmek yerine Babı Ali’den yardım ister. SultanAbdülhamit’ten, ihtilalcilerin silahlarını bırakmaları ve teslim olmaları konusunda devreye girmesini ister. Fakat bu, boşuna çabadır. Çünkü, padişahtarafından gönderilen heyetin Rusların talebiyle oluşturulduğunu bilenihtilalciler, yapılan hiçbir teklifi kabul etmezler.
Pomak direniş ordusu ile Rus kuvvetleri arasındaki ilk silahlı çatışma, 14 Nisan 1878’de meydana gelir.Antlaşmanın imzalanmasından 40 gün sonra Çirmen’in üzerindeki Selbüklüm mevkiinde yaşanan bu çatışmada Rus birlikleri püskürtülür. İhtilalciler ile Rusorduları arasındaki en kanlı çarpışmalar Sultanyeri kazasında, günümüzde Kırcaali ve çevresine karşılık gelen bir bölgede yaşanır. Rus ordusu,ihtilalcilere karşı koyabilmek için buradaki kuvvetlerini takviye etme yolunagider. Bunun için de Edirne ve Filibe’den yeni birlikleri ve dağ toplarınıbölgeye gönderir.
Takviye güçlerin gönderildiği alan sadece Rodoplar’la sınırlı değildir. Aynışekilde günümüzde Hasköy’ün yani Haskova’nın sınırları içinde yer alanOrtaköy’ün (İvaylovgrad) yakınında yerleşik bulunan Demirler Cemaati’ninsaldırılarına karşı buraya da takviye birlikler gönderilir. Fakat tüm bunlar boşuna çabadır.
Evet! Yapılan tüm uğraşlar boşuna çabadan başka bir şey değildir. Çünkü yapılan takviyelere, gerçekleştirilen tüm saldırılara rağmen ihtilal küçülmek bir yanaher geçen gün büyür. O kadar ki, Pomak direnişinin kapsadığı alan, Haziran1878’in sonlarına doğru, güneyde ve güneydoğuda Gümülcine, Dimetoka ve Mustafa Paşa; kuzeyde Selvi, Lofça, Tırnova, Plevne; kuzeydoğuda Edirne ile Karadeniz arasına; batıda ise Paşmaklıda’dan (Smolyan) Samakov ve Cuma-i Bala’ya(Blagoevgrad) kadar tüm Rodop dağları boyunca yayılır. Kısaca Emine Burnundan Cuma-i Bala’ya kadar heryer ihtilal hareketinin faaliyet alanı içindedir.
Bu kadar geniş bir alana yayılan Pomak direniş hareketinin Emine Burnu’ndan Şıpka Geçidi’ne kadar uzanan Doğu Balkanlar’daki kumandanı Yusuf Çavuş’tur. Mestanlı ve Kırcaali’de, kısaca tüm Rodoplar’da; Gabrovo ve Köprülü de dahil olmak üzere Rus ve Bulgar komitacılara karşı savunmayı organize eden kişi Hacı İsmail’dir. Dimetoka’dan Nevrekop’a kadar uzanan saha ise İngiliz asıllı Hidayet Paşa’nın kontrolü altındadır.
İhtilal hareketi, mücadelenin en kritik döneminde önemli bir sorun yaşar. Hidayet Paşa ve Kara Yusuf arasında ortaya çıkan bir anlaşmazlık sonucu ikiyeayrılır. Fakat Pomak direniş ordusu , kritik birdönemde ortaya çıkan bu olumsuzluğu çok kısa bir sürede çözerler. Ortak düşmanakarşı güçlerini yeniden birleştirirler.
Pomak direniş ordusunun sayısı Ocak ayındaki yenilgiden sonra Süleyman Paşa’nın geriye kalan askerlerinin de katılmasıyla iyice artmıştır. İngiliz belgelerine göre silah altında 135 binden fazla asker vardır. Fakat malzeme eksikliği nedeniyle silah altına alınamayan yine bir o kadar insan bulunmaktadır.
Pomak direnişçilerin en büyük sorunu silah ve cephane eksikliğidir. Özellikle güçlü Rus ordusu ve Bulgar komitacılarla kanlı çarpışmaların yaşandığı bir dönemde böyle bir eksiklik çok büyük ve önemli bir sorundur. Yapılması gereken acilen bu açığın kapatılması,ihtiyacın giderilmesidir.
Hükümet-i Muvakkate yönetimi sorunun çözümü için Babı Ali’ye başvurur. Sultan Abdülhamit’ten silah ve cephane yardımı talebinde bulunur. Fakat bu istekleri karşılıksız kalır.
Pomak direnişinin sürdüğü bir dönemde sorunu görüşmeler yoluyla çözme konusunda da girişimde bulunurlar. Önce Rus orduları komutanı Grandük Nikola’ya başvururlar ve kendisinden zulümlere son verilmesini isterler.Talepler dikkate alınmaz. Dahası geri gönderilen elçiler, Bulgar komitacılar tarafından katledilir. Fakat ihtilalciler sorunu çözme ve konuyu uluslararası kamuoyuna taşıma konusunda kararlıdırlar. Bunun için 16 Mayıs 1878’de harekete geçerler. Hükümet-i Muvakkate imzalı bir bildiriyi 1856 Paris Antlaşması’nın tarafı olan ülkelerin İstanbul’daki temsilciliklerine gönderirler.
Pomak direniş Hükümeti , köy meclis üyelerinin de imzalarını taşıyan muhtırada, Rus ordusunun ve Bulgar komitacıların yaptıkları zulmü ortaya koyarlar. bunun için gerekirse kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarını üstünü vurgulayarak belirtirler: “Ayastefanos Antlaşması’nı şiddetle protesto ederiz. Pomakların idare ettikleri yerlerle, Ruslar ve Bulgarlar tarafında idare olunan yerler arasındaki büyük farkı görmek üzere kimi isterseniz gönderiniz. Meriç’in güney-batı tarafındaki topraklardan, yeni Bulgaristan’na bir karış yer vermemenizi istirham ederiz. Çünkü idaremiz altındabulunan 4 milyon ahali , işitilmemiş cinayetlerle ismini kirletmiş olan ve her zaman düşmanımız bulunan bir hükümete boyun eğmektense yok olmayı tercih eder.
1886 Antlaşması’nda Osmanlı Devletinin tek kazancı olur.Rodoplar’daki Pomakların verdikleri mücadeleyle bir miktar toprak elde eder.
Pomaklar hüznü ve mutluluğu bir arada yaşarlar. Mutludurlar, çünkü amaçlarına ulaşmışlar, Hüzünlüdürler, çünkü 8 yıldır bin bir özveri ve zorlukla büyütüp ayakta tuttukları çocukları, yani Hükümet-i Muvakkate Pomak Direniş hükümeti yok olmuştur. Gerçekleşen umutlar ve biten bir hayal, yani artık. Pomak Timras devleti bir hayaldir ..
Tevfik Bıyıklıoğlu’na göre 8 yıl süreyle verilen mücadelenin başarısızlıkla sonuçlanmasının en büyük nedeni hareketin herkesi peşinden sürükleyecek bir liderinin olmayışıdır. Bir başka görüşe göre Padişahın direnişe destek vermemesi yenilginin asıl nedenidir. Belki de bunların hepsi birden bu sonucu doğurmuştur.Bir ara direnişin kapsadığı alan güney ve güneydoğuda Gümülcine, Dimetoka ve Mustafa Paşa; kuzeyde Servi, Lofça, Tırnova, Plevne; kuzeydoğuda Edirne ile Karadeniz arasına; batıda ise Paşmaklı, Samakov ve Cuma-i Bala’ya kadar tüm Rodop dağlarını içine alır. Kısaca Emine Burnundan batıya doğru Balkan dağlarının güneyi bütünüyle ihtilalcilerin hareket alanıdır. Rodop Hükümet-i Muvakkatesi’nin askeri gücü, Süleyman Paşa ordusundan geriye kalan askerlerin de katılmasıyla yaklaşık 35 bindir. Dağlık bir arazide bulunan ve başarılı bir gerilla savaşı yürüten Rodoplular, 8 yıl boyunca egemenliği altındaki bölgeyi önce Ruslara daha sonra da Bulgarlara karşı başarıyla savunurlar.
Şarki Rumeli Vilayeti zamanında da devam eden bu mücadeleye ancak 1886’da imzalanan İstanbul anlaşması uyarınca Osmanlı Devletinin bir parçası olarak kalmayı gerçekleştirdiklerinde ara verirler. Evet, verilen sadece bir aradır. Çünkü 31 Ağustos 1913’te Batı Trakya Cumhuriyeti’nin kuruluşu sürecinde yeniden silah elde tarih yazmaya devam edeceklerdir.
Kaynak: Metin Edirneli Rodop Direnişi Yazısı, Pomak Ajans Akdeniz Bölge Temsilcisi Yusuf Demir yazısı
Zeynep Işıl Hamziç, Boşnak Medya