Neriman Eralp KALYONCUOĞLU
Konu: Söylemek isteyip söyleyemediklerimiz ve yazarak anlatmaya çalıştığımız ama küçümsendikleri için algılanmayanlar, gerçek oluyor.
Boyko Borisov’un yönettiği GERB partisinin bir sağ koalisyon olan II. Hükümeti 6 Kasım 2016 gecesi düşecek. 6 Kasım Pazar günü Bulgaristan’da, dış ülkelerde yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının yani bizim de katılacağımız 5. Cumhurbaşkanı seçimi ve bir de halk oylaması (referandum) yapılacak. Şimdi ben hepinize, “Haydi kardeşlerim sandık başına!”
“Şu ya da bu adayı seçelim de işleri yoluna koyalım, her şey gönlümüzce olsun!” desem yanlış olur. Çünkü artık işitip öğrenmişsinizdir, koskocaman Türkiye’mizde yalnız 35 seçim sandığı açılacak. Her sandıkta 1000 (bin) kardeşimiz oy kullanabilse. Toplam 35 000 (otuz beş bin eder, biz ise elinde Bulgar kimlik kartı ve kırmızı pasaport olan 620 bin Bulgaristanlı Türk seçmeniz.
Gerçeği söylemek gerekirse bu seçimde Bulgar iyice korktu. Son 4 Cumhurbaşkanı seçiminde ikinci turda siyasi terazide ayar bozan dirhem hep biz olduğumuzdan dolayı, yanı her 4 (dört) cumhurbaşkanının da biz Türk, Pomak ve Çingenelerin oylarıyla seçildiği için oy kullanmamızı engellemek, kısıtlamak, bizi sandık dışından uzak bırakmak için KANUN DEĞİŞTİRİLDİ. Ciğerinde bize karşı bozuk (kanserli) olmayan bir tek hücre olmadığını yalnız bize değil tüm dünyaya gösterdi.
Evet, tüm bunlara rağmen, yani ellerinde olsa da sandık başına yalnız kendi adamlarını koyabilseler ve oy verecek olan seçmenlerin de yalnız kendilerine yüzde yüz inandıkları kişilerden seçilmiş olmasını sağlamaya çalışsalar da, Boyko Borisov hükümeti 6 Kasım 2016 gecesi düşecek!
GERB Başkanı ve Başbakan Borisov’un en güvenilir totaliter komünistlerden olan Bayan Tsetska Tsaçevayı 5. Cumhurbaşkanı adayı olarak halka takdim ederken yaptığı konuşmada “6 Kasım’da birinci turda kazanamazsak ben aynı gece istifamı sunuyorum!” dediği ve Taçeva’nın birinci turda en fazla oy alsa bile Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği için düşmeyecek bu hükümet. Hatta Borisov en fazla oy aldık diye böbürlenmek isteyecek ama aynı seçim sandığından çıkacak bir ejderha, şişeden çıkan cin gibi onun karşısına dikilip “hadi yolcu yoluna” diyecek bir güç var.
Kimdir bu ejderha, kimdir bu cin?
Bu cinin insan adı Slavi Trifonov. O bir şarkıcı, sanatçı, orkestra şefi, kabak kafa, yetenekli afacan sanatçılara el uzatan, 2015’te 710 000 (yedi yüz on bin imza toplayarak Bulgaristan Cumhuriyetinde sistem değişikliği isteyen 6 sorulu bir halk oylaması (referandum) yapılmasında direnen, sorularından 3 (üçü) Anayasa Mahkemesine takılan fakat 3 (üçü) 6 Kasım 2016 halk oylamasına (referandumuna) ikinci bir zarf şeklinde alınan BÜYÜK OLAYDIR Borisov kabinesini devirecek olan bu “küçük” taş.
Bulgaristan’ın en gözde, en doğru sosyolojik araştırma sonuçları veren Alfa Riçars sosyolojik anket ajansının 21 Ekim – 24 Ekim 2016 günleri arasında ülke çapında bir araştırma gerçekleştirdi. Açıklanan sonuçlarında, seçime % 62 katılım oranında, halk oylamasının üç sorusunun birincisine % 82 oranında “majoriter (çoğulcu) seçim sitemi istiyoruz” demeye hazır oluş ortaya çıktı. Hükümeti 6 Kasım 2016 gecesi istifaya ve “erken seçim” demeye zorlayacak önü alınmaz KUDRET işte budur. Çünkü bu meclis ve onun seçtiği II. Borisov hükümeti propersiyonel yani orantılı seçim sistemine göre seçilmiştir ve Bulgar yasalarına uyulduğunda, halk oylamasına katılım % 50’den fazla olduğunda halkın iradesine uyulması kaçınılmaz olmuştur.
10 Kasım 1989’dan beri beklenen BÜYÜK GÜNE yalnızca bir hafta kaldı. Halkımızın elinde kalemle yapacağı devrimin coşkusunu yaşayacağız. Halk oylamasında elinize verilen zarfın içindeki kâğıda yazılmış üç sorunun birincisinin sol yanındaki kutuyu hafifçe işaretlemeniz, bu milletvekilleri gitsin yerine biz kendi vekillerimizi seçeceğiz;
Dilimizi dinimizi, seçme ve seçilme haklarımızı, Anadilde konuşmamızı yasaklayan ve insan haklarımızı 35 sandığa tıkan bu hükümet gitsin yerine biz kendi hükümetimizi seçeceğiz;
3 milyon kardeşimiz vatan terk etti, onların geri dönmesini hepsine iş, yüksek maaş, çocuklarına bedava okul, bedava sağlık hizmeti ve diğer AB ülkelerinde ödenen emekli maaşlarının bize de ödenmesini istiyoruz, anlamını taşıyor. Kim olduğu bilinmeyen bizdeki bir sığınmacıya 1100 (bin yüz leva) geçim parası ödeyen Avrupa makamları, emeklilerimizin % 20’sinin 37 yıl çalıştıktan sonra 200 levadan az emeklilik aldığını ne zaman görecek? Yalnız polis, jandarma, gardiyan, sivil sopacı ve saldırgan, keskin nişancı bakmakla, sınıra dikenli tel örgü germekle devlet yönetilemez!
Totalitarizmden demokrasiye geçişin Anayasa değişikliği ve seçim yasası başta olmak üzere bir siyasi sistem dönüşümü gerektirdiğini defalarca yazdık çizdik. Hukuksal düzenlemede azınlık topluluklarının özgün hak ve özgürlüklerine özellikle yer verilmelidir. Yeni iktidarda ırkçı milliyetçi, halk ve azınlıklar düşmanı zihniyet yer almamalıdır. Siyasi iktidar zenginler sofrası olmamalıdır. İşte bu değişiklik bu defa kısmetse (şeytanın ayağına basmayalım) silah patlamadan, copla dövülerek ölen gençleri cesetleri sokaklarda, köşe başlarında kalmadan gerçekleşebilme yolu açıldı, imkânı doğdu.
Olayları böyle anlatmamın vesilesi var kuşkusuz.
Büyük zaferlerin büyük kutlama törenleri olur.
Bizim anlayışımıza göre, hiç bir kadına doğum gününden önce doğum günü hediyesi, çiçek demedi verilmez.
Sofya’da 29 Ekim 2016 (Cumartesi gecesi) “Boris Parkı” nda, son 26 yılın en büyük miting-konseri düzenlenecek. 6 Kasım Halk Oylaması’nın akıl hocaları (Bulgar dönüşümünün Robespierleri, Dantonları, Maratları vb) ve Bulgaristan’da beklenen tarihsel dönüşümün ebediliği yapacak sanatçı Slavi Trifonov, orkestrası ve Bulgar halkının en sevilen sesler, komünist totalitarizmi uğurlama ve gerçek demokrasiyi hayata çağırma halk buluşmasında kucaklaşacaklar.
Konser Bulgar uydu yayınlarında dünyaca izlenecek.
3.5 milyon seçmenin iradesini biçimlendirmeye çalışan Bulgar polisi anakent merkezini sardı.
En büyük halk parkını üç kordonla çemberlendi.
Gençler, öğrenciler, demokratik yarınlara sevdalılar yolda.
Hava bulutlu ve yağışlı olsa biler, balon ve delta planörle konserde olmaya kararlılar.
Birçokları 3 gün önceden dün emiş asırlık ağaçların dallarına. Ekmek su torbaları sırtlarında! Davul ve piyano, gitar ve trompet sesleriyle dünyaya “Bulgaristan değişecek” çığlığı atmaya hazırlanıyorlar. Öyle işte halkın ruhu çatırdayınca devrim ateşi ya meydanlarda ya da parklarda ama mutlaka parlıyor. Bunun mutlaka top tüfek atışı olmasına gerek yok. Hayatı durduran kırılan kalemse, hayatı yaşatan ve dönüştürenin de bir kalem olmasından, bir şarkı olmasından daha doğal ne olabilir ki?
Evet, ellerinde olsa ve sandık başına yalnız kendi adamlarını koyabilseler ve oy verecek olan seçmenlerin de yalnız kendilerine yüzde yüz inandıkları kişilerden seçilmiş olmasını sağlamaya çalışsalar da, Borisov hükümeti 6 Kasım 2016 gecesi şarkıyla uğurlanacak!
Ve şu iyi bilinmelidir!
Küflenmeyen, çürümeyen, paslanmayan totaliter-komünist kütlenin içinden sivrilen ve iki defa Bulgar Başbakan olan Borisov, hiç olmazsa Sofya, Plovdiv ve Varna’da evsiz, yolda kalmış, çöp kutularını karıştırarak yaşamaya çalışan, işsiz ve kimsesiz vatandaşlar için sabah kahvaltı yapacakları, haftada bir duş alabilecekleri bir dernek, bir yerleşke açamadığı için düşmüyor. Memlekette normal nefes alınabilse millet kahvaltısız ve duşsuz yaşamaya da razı. Sofya’nın merkezinde, meclisin 100 metre önünde en iyi korunan “Radisan” otelinin kapısında Bulgaristan Helsinki Komitesi Başkanı Krasimir Kınev dövüldü. Bu en güçlü Avrupa insan hakları örgütünün Bulgaristan temsilcisine uygulanan bir şiddettir. Herkesin kafasında şu soru belirdi: İnsanların kaçırıldığı fidye için parmak, kulak, burun kesildiği yıllar geri mi dönüyor? O zamanlarda totalitarizm çirkefi gömülmek istendiğinde hep kudurmuştu. O dehşet bir daha yaşanır mı?
Evet, ellerinde olsa ve sandık başına yalnız kendi adamlarını koyabilseler ve oy verecek olan seçmenlerin de yalnız kendilerine yüzde yüz inandıkları kişilerden seçilmiş olmasını sağlamaya çalışsalar da, Borisov hükümeti 6 Kasım 2016 gecesi şarkıyla uğurlanacak!
Oku ve paylaş!