2014 yılının en önemli 10 keşfi arasına girdi! Başlık aynen böyleydi ve  iki üç gün evvel gazetelerde  yer aldı:

Haberin devamında:

“BURSA’nın İznik İlçesi’nde göl kıyısının 20 metre açığında 1.5- 2 metre derinlikte bulunan ve 1600 yıl önce Aziz Neophytos’un adına inşa edilen bazilika, Amerika Arkeoloji Enstitüsü’nün (Archaeological Institute of America) tarafından ‘2014 Yılının En Önemli 10 Keşfi’ arasında gösterildi.”

‘2014 Yılının En Önemli 10 Keşfi’ gibi fiyakalı bir cümle ister istemez bütün dünyada ilgi çeker. Bütün dünya medyasında yer bulur bu cümle kendisine.

Üstelik bu en önemli 10 keşiften biri ülkemizde. Sevinmemiz mi gerekir, bilmiyorum.
2014 yılının en önemli keşifleri arasına bir eserimiz girmiş. Ne mutlu!

Haberin devamında şu ifadeler yer alıyor:

“Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından havadan yapılan fotoğraf çekimleri sırasında, ilçe ile aynı adı taşıyan gölün 20 metre açığında 1.5-2 metre derinlikte bazilika formunda bir kilise kalıntısı ortaya çıktı.

Fotoğrafları inceleyen Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mustafa Şahin’in bazilikanın bulunması ardından bunların incelendiğini, tarihi kaynakların araştırıldığını söyledi. Prof.Dr. Şahin, yapının Roma askerleri tarafından İznik Gölü kıyısında öldürülen ‘Aziz Neophytos’ adına yapılan kilise olduğunun belirlendiğini açıkladı. Prof.Dr. Şahin, Aziz Neophytos’un önce bazilikanın içine gömüldüğü, ardından 740’da meydana gelen deprem nedeniyle yakındaki Koimesis Kilisesi’ne götürüldüğünü açıkladı. Sualtı ekiplerinin incelemesi sonucu bazilikadaki mezar kapağının açık olması da antik kaynakları doğruladığını kaydeden Prof.Dr. Şahin, şöyle dedi:

“Yeri bilinmeyen bu kilise; büyük olasılıkla tespit ettiğimiz bazilika. 740’daki depremle yıkılarak göl derinliklerine gömülür ve unutulur. Yazılı kaynaklarda, 8’inci yüzyılda Aziz Neophytos’un naaşının, yine İznik’te bulunan Koimesis Kilisesi’ne taşındığı ve oraya defnedildiği anlatılır. Bu güne kadar naaşın neden taşındığı bilinmemekteydi. Mezarlardan birinin kapağının açık olması naaşın taşındığını doğrulamakta. Böylece bazilikanın Aziz Neophytos’a ait olduğunu da söyleyebiliriz.”

Prof.Dr. Mustafa Şahin, büyük deprem ile üst örtünün zemini kapladığını düşündüklerini de kaydederek, “Enkazın kaldırılması durumunda mozaik kaplamalı zemin döşemesi dahil tüm birimleri sualtında görebiliriz. İznik ile birlikte Bursa’nın kültür ve dinler tarihi açısından önemli bir çekim merkezi olmasına da katkı sağlayacak bu yapıda arkeolojik çalışmalar büyük önem taşımakta. Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü olarak bilimsel çalışmayı yürütmeye hazırız” dedi.

İznik’teki bu keşif dünyadan da büyük yankı buldu. Uluslar arası haber ajanslarının yayını sonrası Amerika Arkeoloji Enstitüsü, Prof.Dr. Mustafa Şahin ile bağlantı kurarak detayları hakkında bilgi aldı. Enstitünün bu ay yayınlanan sayısında da bazilika 2014 yılında, ‘Dünyadaki En Önemli 10 Arkeolojik Keşif’ arasına alındı. Dergide, Prof.Dr. Mustafa Şahin’in görüşlerine de yer verilerek, sualtı müzesi olması konusundaki önerisi de yazıldı.”

http://www.milliyet.com.tr/2014-yilinin-en-onemli-10-kesfi-gundem-1987731/

Şimdi, var olan ve bilinen bir şeyi nasıl “yeniden” keşfediyorlar? İznik’te göle“batırılan” o kilise zaten biliniyordu. Yeter ki  bunları yıllar evvel söyleyen insanlarımızın kıymetini bilelim. Üstelik bu bilgiler yazılı kaynaklarda da var. Yani sadece sözlü olarak bilinmiyor ki? Sonrada kalkmışsın “ben keşfettim” diyorsun. Ne diyelim, hayırlı keşifler…

O Kilise niye sular altında kaldı? Sormamız gereken asıl soru bu…

Bakın o Kilise’nin yerini ilk defa kim söylüyor:

Münir Derman Hazretleri.

“ALLAH DOSTU DER Kİ… YAZILMAMIŞ SIRLARIN İLKİ YAZILACAK SIRLARIN SONU 2. CİLT” eserinde üstelik  30 Ocak 1982 tarihinde bunu söylüyor.
Kitaptan ifadeleri aynen alıyorum:

Puta tapan Hristiyanlar, Allah’ın üç olduğuna inanırlar. Fakat bu kitaplarında yoktur. (İznik kongresinde toplanan papazların verdiği karardır.) 4 muhtelif İncil karşılaştırıldı ve Hristiyan ilmihali yapıldı. Bugün İznik’te papazların kongre yaptıkları kilise İznik gölünün derinliklerindedir. Açık havada su altında görülür. Bunun su altında kalması ilâhi bir hikmeti, kudreti haykırmaktadır.

Bu batmalara tabii hadise jeolojik olay zihniyeti ile bakarsan hiçbir şey anlayamazsın.” Diyor.

Yani İznik’teki gölde Kilisenin yerini  açık açık söylüyor. Niçin batırıldığını da yazıyor. Üstelik açık havada çıplak gözle dahi görüldüğünü yazıyor.

Bu bilgilerden 32 yıl sonra birileri çıkıp da nasıl yeniden keşif yapmışlar? Hem de 2014 Yılının en önemli keşiflerinden biri olarak.

Ne diyelim, biz de inandık(!)

Erol Elmas
buulkem@gmail.com

Reklamlar