Seyhan ÖZGÜR
Silistre’de “Sansürsüz Bulgaristan” (SB) partisi ofisi önünde 2 275 (iki bin iki yüz yetmiş beş kişi) günlerdir dikiliyor. SB Başkanı N. Barekov bu seçmenlerin oylarıyla Avrupa Birliği Parlamentosunda sandalye kaptı. AB seçiminde kişi başı vaat ettiği 50 (ellişer) levaya 5 Ekim 2014 günü 50 (ellişer) leva daha ekleyip borcunu ikiye katladı. Kişi başı 100 leva yani toplam 227 000 (iki yüz yirmi yedi bin) levayı bekleyenler dikilmeye devam ediyor. Silistre Sofya’dan 600 kilometre, Brüksel’den ise 2 bin km uzak, haykırsalar bile duyulmaz. Mahkemeler harıl harıl oy tüccarlarının davalarına bakıyor. Ama vaat edip de zavallı seçmeni aldatanlarla ilgilenen yok. Polis olaylara seyirci kalıyor. Ofiste kimse yok, kapısı kilitli, büyük büyük soz verenler yerin dibine dalmış gibi. Barekov Brüksel’e kaçtı. Ona inanmalarının sebebi ise “ben sizi mafyadan kurtaracağım” sözleridir. Halkın ağzında “bizi aldattı, en büyük mafya kendisi” sözleri dillendikçe dilleniyor.
Kiminle toplanırsan onun gibi olursun diyenlere hak vermemek olmaz. Barekov’u Ahmet Doğan yarattı. Önce 12 Mayıs 2013 sabahı, Kostenbrot kasabasında 350 bin boş seçim bülteni bulundu. Barekov bir TV 7 müdürü olarak GERB partisine karşı hortladı. Anlattı, gösterdi, yazdı, çizdi top Baş Savcılıkta rafa kaldırıldı ve işin yoksa bekle. 350 bin oy da ne ki, bizde 1 milyondan fazla hiçbir seçimde oy kullanmayan ama bültenleri hep sayılan “ölü canlı” var.” İnsan elini vermesin ardından kolunu istiyorlar. İşte böyle bir haberin ardından Barekov pohpohlanarak şişirildi, meydanlara indi, bastonlu nineciklere kendini anlattı, uzun zamandan beri akşam yemeği yemeyenlere köftecik, kebapçık yedirdi, kola bira ikram etti ve adı akıllarda kaldı. Neredeyse kahraman oldu.
Ahmet ona da yedirdi içirdi. Karıyı boşa yenisini al, “ruhun yenilensin,” dedi. Yeni ev, yeni araba aldı, boşanma davası sonuçlanmadan yenisini aldı, adam oldum sandı. Seçimden 10 gün sonra her sözünün boş olduğu, en büyük yalancıların önde gidenlerinden olduğu anlaşıldı. Onun partisi Ahmet Doğan partisine bir kız parti olarak kurulduğu hemen anlaşıldı. Barekov parayı verenin isteğine göre propaganda yaptı, savurdu ve saldırdı. Meclise 15 milletvekili ile girdi. SB kampanyası anti-Türk, ant-Müslüman, anti-İslam temeline oturtuldu. Düşmanca saldırılılar sonucunda soydaşların çifte vatandaşlığının kaldırılmasına, bayramda Türk – Bulgar sınırının kapanmasına, Türkiye’ye AB kapısının kapanmasına kadar ağızlarına geleni konuşturlar. Söylediklerinin hepsi DPS-HÖH partisi fahri başkanı A. Doğan ile kukla Genel Başkanı L. Mestan’ın söylemek istedikleri ama bazı nedenlerden dolayı söyleyemedikleri sözlerdi.
İkinci perde:
Türklere ve Türkiye’ye karşı saldırılarda en şiddetli olan Milliyetçi Cephe temsilcileri ile Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişim İçin Vatandaşlar GERB partisi heyeti arasında bugün Sofya’da bir “ORTAK YÖNETİM BİLDİRİSİ” imzalanması konusunda görüş birliğine varıldı. Böylece seçime katılan ve meclise giren partilerin her biriyle dört günden beri ayrı ayrı yürütülen görüşmelerde durgunluk çizgisi aşıldı.
GERB partisinin öne sürdüğü 18 maddelik öncelikli programın 14 maddesini değişikliksiz kabul eden MC ile anlaşmazlıklar ancak Sağlık Hizmetleri Kasasındaki tekelci durumun yeniden düzenlenmesi; sosyal sigorta sistemi içinde emeklilik reformu yapılması gibi sorunlara takıldı. Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS-HÖH) dışında bütün politik güçlerle kuvvet birliği yapma konusunda uzlaşma ve sözleşmeye gidilmiştir.
GERB partisinin Başbakan ve bakanları gösterme hakkına sahip olduğunu kabul eden MC, kabineye uzman düzeyinde hizmet sunacağını ve bu kişilerin her biriyle ilgili politik sorumluluk taşıyacağını şimdiden açıkladı.
Komşu ülkelerle siyasi ilişkiler konularında MC, Türkiye Cumhuriyeti ile devlet sınırının daha da güçlendirilmesinden yana çıkarken, Ankara’nın Avrupa Birliği üyeliğine kesinlikle karşı olduğunu bir daha açıkladı, Makedonya ile Sırbistan’ın ise AB üyeliğinin desteklenmesini istedi.
HÖH-DPS partisini dağıtılması gereken bir “kooperatif” olarak tanımlayan milliyetçiler Bulgaristan Türk azınlığına karşı DPS karşıtı bir görüş sahibi olduklarını açıkladılar.
Hükümet kutra temaslarının birinci tutu devam edecek.
Başka bir bakış açısı:
BSP’nin sinsiliği:
Bu arada, Batı basınından galen haberlerde, Boyko Borisov ‘a ve GERB yönetimine Avrupa Halk Partisi çevrelerinden, aslında zamanını doldurmuş olan, meclisteki sandalye sayısı 39 olan ve ikinci politik parti durumunu koruyan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ile arasını ılımlı tutması ve yarın (17 Ekim 2014 – Cuma) SB partisinden de Genel Başkan N. Barekov dışında destek istenmesi sağlık verildi.
Bu gelişmelerin altında, GERB partisinin kendi başına HÖH-DPS partisi tarafından yönetilen ve devleti paralize eden mafya-oligarşi-ahtapotuna karşı BSP dışında bir mücadeleye girişmeye pek istekli görünmemesidir. Endişelerin temelinde böyle bir hareket başlatanın karşısında bir) Rusya’nın Balkanlar ve özellikle Bulgaristan’daki çıkarlarını ile iki) BSP’de bu karışık işlerin içinde olduğundan muhalefet cephesinin çok geniş olacağıdır. Bir AB milletvekili olan N. Barekov dışında Sansürsüz Bulgaristan Partisi kadrolarının hükümet ortaklığına katılarak, HÖH-DPS menfaatlerini koruyan bir Truva Atı rolü oynamaları da olasılıklar arasındadır.
RB partisinin yeni durumu:
GERB partisi yetkili temsilcilerinin Reformcu Blok’la kabine ortaklığına çok sıcak bakmamalarının ardında yatan ise, eski Başbakanlardan İvan Kostov’un kurduğu bir uzantı olan ve RB içinde bulunan Güçlü Bulgaristan Hareketi (DCB) Başkanı Radan Kınev’in B.Borisov ile henüz aşılmamış kişisel anlaşmazlıkları bulunmasıdır. Bu politik ortaklardan biri olan Bulgaristan Sivil Cephesi Başkanı (BKP yönetim çevrelerinden gelen), Çar Simiyon iktidarı sırasında AB’nde komiserlik yapmış biri olan Bayan Migleva Kuneva’nın GERB yönetimiyle perde ardı gizli görüşmelerde bulunmasıdır. Bu durumda en sağlam ve en sağlıklı sağ politikayı yürütme niyetinde olan RB aslında BİR TEK BAŞKAN tarafından yönetilmediğinden birinci tur ile ikinci görüşmeler arasında konumlarını sabitleştiremezlerse, pozisyon kabına uğrayıp kabine ortaklığı dışında kalabilirler.
Bulgaristan yakın tarihinde bu denli ağır hükümet ortaklığı görüşmeleri yürütmemişti.
Meclisten sandalye kapan partinin birbirinden bu denli idesel uzaklıkta bulunması, ülkenin sosyal, ekonomik ve mali sorunlarının çözümüne bu denli farklı bakmaları, totalitarizmden demokratikleşmeye geçiş dönemini durduran güçlerin bu parlamentoda da önemli konum sahibi olması, ekonomi ve sosyal hayatı felce uğratılan bu ülkeyi bir bataklığa iten güçlerin iktidardan bu defa da pay istemeleri, çok üzücü ve düşündürücü olaylar olarak izleniyor.
27 Ekimde Bulgar Parlamentosu açılacak ve milletvekilleri ant içecekler. Sabıkalıların, hırsız tayfasının ant içmesine anlam veremiyorum. Önümüzdeki günlerde yürütülecek görüşmelerden bir avro-atlantik ruhlu, iyi komşuluk, ikili ve çok yönlü işbirliğine açık bir hükümet çıkması dileklerimizle.
BG SAM yetkilileri gelişmeleri sizler için can kulağı ile izleyip hepinizi doğru bilgilendirme çabalarını sürdürüyor.